Kısır çekişmeleri bırakalım, dünya devleti olmak için adım atalım

A -
A +

Ben, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencisiyim, Sivaslıyım. 2 yıldır arkadaşlarımızla toplumsal projeler üzerinde çalışıyoruz, kendi imkânlarımızla ülkemize ve milletimize faydalı projeler üretmeye çalışıyoruz. Her yıl yeni bir proje yapıyoruz; böylelikle hem derslerimiz aksamamış oluyor hem de topluma bir şeyler kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sene bir yıllık çabamızın sonucunda köyümüze çok güzel bir köy kütüphanesi kurduk. Kurduğumuz bu kütüphaneyle, köyümüzde her şey daha farklı artık. İnsanlar boş vakitlerinde kütüphanede kitap okuyorlar. Kütüphaneye gelenlere çay ikramı yapıyoruz ve bu okuyucu sayımızı artırıyor. Bu kütüphaneyi tamamen kendi çabalarımızla kurduk, dostlarımızın verdiği destekle kütüphanemizi açtık. Kütüphaneyi açmak için çaba gösterirken, destekten çok eleştiri ve karşı çıkmayla karşılaştık. Kimisi "hiç kimse okumaz, neden açıyorsunuz" diyecek kadar ön yargılı konuşuyordu, kimisi gereksiz olduğunu söyleyecek derecede meselenin farkında değildi. Herkes toplumun gelişmesinden ve ilerlemekten bahsediyordu fakat kimse Fransa'da 65.000 kütüphane varken Türkiye'de yaklaşık 1500 kütüphane ile gelişemeyeceğimizi söylemiyordu. Toplumumuzda, neden hâlâ bir şeyler yapmak için çaba gösteren insanların yolu kesilmek isteniyor, doğrusu anlamakta zorlanıyorum. Geçtiğimiz haftalarda kütüphaneler haftasını kutladık ama Türkiye'nin kütüphane meselesi bulunduğu, taşradaki insanların kitaba ve bilgiye ulaşmakta zorlandığı hiç konuşulmadı. Kütüphane sayısının artırılmasının bir devlet politikası olması gerekirken, bizim bireysel çabalarla kurmaya çalıştığımız kütüphaneye destek gelmedi. Ülkenin geleceği bir siyasi partinin varlığı ya da başarılarına bağlı olmamalı, bu da ancak toplumsal gelişmeyle sağlanır. Bu millet gereksiz tartışmalardan bıktı, artık dünya devleti olma yolunda adım atılmasını istiyor. Bunun için de sosyal projeler üretilmesi ve halkın istifadesine sunulması gerekiyor. Biz bu sene yeni bir proje üzerinde çalışıyoruz "Farklılıklarımızla birlikte yaşamak" temalı Başyayla Köyü 1. Kültür ve Sanat Festivali. Bu festivalle farklı görüşlere sahip fikir adamlarını bir araya getirip, 'birlik ve beraberlik' mesajı vermek istiyoruz. Yine bir ilki gerçekleştireceğiz ve büyükşehirlerde yapılan festivallere denk bir festival yapacağız. Topluma hizmetin ancak böyle projeler üreterek ve uygulayarak olacağını düşünüyoruz. Festivalimiz köyde yapılacağı için, destek ve sponsor bulmakta çok zorlanıyoruz. Mücahit Gündoğdu Vergi ödemesi için, "kredi kartı ile otomatik ödeme sistemi" getirilemez mi? Maliye Bakanlığı'na; İşlerim genellikle şehir dışı şantiyelerde. Bankalara uğrayamıyorum. Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresi; mesai saatleri dışında, park problemi olmayan bir mekânda, gece de "kredi kartı" ile tahsilat sağlasa iyi olmaz mı? Yapılandırmaya gittim, bankalar kredi kartına otomatik ödeme kabul etmiyor. İnternetten ödeme durumum yok. Banka hesabı kullanmıyorum. Kredi kartım var. Vergimi ödemek için mutlaka vergi dairesine mesai saatlerinde gidip kuyruğa girmem gerekli mi? Gerekirse gece işlemleri için bir yardım edici eleman bulunsun, mesai dışı işlemler için 3-5 TL alınsın. Her ödeme benim bir günümü alacak. Bir gün eksik çalışacağım için kazancım ve dolayısı ile ödeyeceğim vergi de azalacak. Vergi dairelerinde mesai dışı saatlerde de ödemeler kabul edilsin, bunun için kredi kartı ile ödeme sistemi kurulsa iyi olur. Yavuz Yiğiter (İş Sağlığı ve Güvenliği A Sınıfı Uzmanı) Çürümeye terk edilmiş köy okulları, köyün kalkınması için kullanılmalı Kırsal alanlardan şehirlere büyük oranda göç olunca, köylerin çoğu boşaldı. Genç nüfus şehirlere akın etti, çoğu köyümüz birkaç yaşlıya kaldı. Yeterli öğrenci kalmadı, köy okulları boşaldı. Merkezi okullar ayarlandı, taşımalı eğitim için servisler ayarlanarak, 4-5 köyün öğrencileri bir okulda toplandı. Boşalan köy okulları çürümeye terk edildi. Ülkeler, kalkınmayı eğitimli insanla başarır. Biz de köylerde eğitime önem vererek, kalkınmamızı hızlandırmalıyız. Boş kalan köy okullarında öncelikle "Köy Heyetleri" kurulmalı, köylerimizin problemlerine öncelikle bu heyetler eliyle yerinde çözüm bulunmalı. Bu meselelerin başında, insanımızın yeterli eğitimi almaması geliyor. Bu boş okullarda oluşturulacak kütüphaneler ve okuma salonları ile her köye bu yönde neşter vurulabilir. Yaşlı ninelere, gelinlere, genç kızlara ve her yaştan erkeklere, kısaca insanımızın ihtiyacına ve o yörenin gerçeklerine uygun eğitim (okuma-yazma, bilinçli tarım ve hayvancılık, yöresel yemekler ve el sanatlarının yaşatılması, çevre ve tabiat bilinci vs.) verilmeli. Hatta yöresel el sanatları, kültürel özellikler gibi zenginlikler geliştirilerek, bütün dünyaya tanıtılmalı, ülke kalkınmasına da bu şekilde katkı yapılmalıdır. Köylerimizin kalkınmasına devlet de destek vermeli, modern köylerde gelişmiş tarım ve hayvancılık hedefine devlet-vatandaş el birliğiyle ulaşılmalıdır. Anadolu'muzun çıplak dağlarını, tepelerini ağaçlandırmak ve yeşillendirmek için havadan tohumlama yapılmalı, o yörelerde yaşayan insanlar bilinçlendirilmelidir. Hayvancılık yapılan yörelerde besin değeri yüksek olan bitkiler tercih edilerek, bu yolla hayvancılığa da destek verilmiş olur... Hüseyin Aksu Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.