Üniversite ve gençlik ihmale gelmez

A -
A +

Türkiye, terör belasını çözme yolunda birçok adım atar, yeni anayasa yapma çalışmalarını hızlandırırken, üniversitelerde bir hareketlilik gözlenmektedir. Bazı üniversitelerde olan, eski geçiş dönemlerini hatırlatan öğrenci olayları, yetkililerin daha dikkatli olmasını gerektirmektedir.

Üniversiteler ve gençlik, ihmale gelmez iki ana unsurdur. Ülke geleceği, yarınlar için; her seviyede eğitim ve öğretimi devamlı göz önünde bulundurmamız, aksayan noktaları iyi görmemiz, ve gerekenleri zaman geçirmeden yapmamız gerekmektedir.
Terör ve bölücülük, iç çekişmeler ve kargaşa Türkiye'ye çok şey kaybettirmiştir. Bu yıkıcı olaylar hep gençlik üzerinden yürütülmektedir. İç ve dış ihanet odakları hep gençleri kullanır.
Kırk yıldan fazla eğitimcilik yapmış biri olarak; değişen zaman ve şartlara göre eğitimi takip etmemizi, bilgilenmede boşluk bırakmamamızı, nesillerimizi çağ mantığı içinde, milli ve manevi değerlerimizle mücehhez şekilde yarınlara hazırlamamız gerektiğini düşünüyorum. Sistemde yenilenmeler olmakla birlikte; dershanelerin varlığı, gençlerin olaylarda kolay istismarı, toplumun az okuması, bazı meselelerin çözümsüz görünmesi, siyaset ve toplum işleyişindeki aksamalar, hep eğitimde eksikler ve yanlışlar olduğunu ortaya koymaktadır...
Geleceğin mutlu ve büyük Türkiyesi, geleceğe hazırlanmış, iyi eğitim almış gençlerle mümkün olacaktır.
Eğitim ve öğrenme okulla sınırlı değildir. Her yaş ve dönemde bilgilenme devam ettirilmeli. YÖK konusu yeniden gözden geçirilmeli, üniversiteler çarelerin üretildiği merkezler haline getirilmeli, Türkiye ve dünyada olup bitenler iyi takip edilmeli, olay ve durumlar iyi okunmalıdır. Demokrasi içinde, gençliği çağa hazırlarken, arada boşluk bırakılmamalı, öğretim elemanları ve yöneticiler iyi seçilmeli, güvenlik ve eğitim ihmalleri asgariye indirilmelidir.

UYANIK OLMALIYIZ!..
Darbe ve terör olayları öncesinde hep gençliğin kullanıldığı göz önüne alınarak; mesleki dersler yanında, gençliğin çok yönlü bilgilendirilmesi hususunda dersler verilmesi bir zarurettir. Rehberlik hizmetleri, sanat ve kültürel çalışmalar hep geleceğe daha donanımlı hazırlanma amaçlı olmalı. Öğretmen ve öğretim üyelerinin seçim ve hizmet içi eğitimi sürekli göz önünde bulundurulmalıdır. Gençlerin enerjisi, kendini yetiştirme, ülke çıkarları ve insanlık çıkarları doğrultusunda yönlendirilmelidir. Üniversite mezunları sadece devletten iş bekleyen kişiler değil, kendi işini kuracak, zorluklar karşısında pes etmeyecek bilgilerle donatılmalı. Dışa açılan Türkiye'nin gençleri hem kendimizi hem de çevremizi iyi gözlemleyen, iletişim yetenekleri gelişmiş, halkı ve toplumları doğru tanıyan, alanlarında uzmanlaşmış olmalıdır. Ufuk açıcı dersler ve doğru müfredatlarla, gençleri birçok yanlıştan korumak mümkün olacaktır.
Türkiye, sadece kendisi için değil, pek çok millet ve pek çok devlet için model ve ümit ışığıdır. Dünyaya açılmış, gelişme ve kalkınmada daha ileriye gitmek isteyen, problemlerini çözmüş müreffeh bir ülke olmak, üniversitelerin yeni atılımlarıyla mümkündür. Siyasetin, kültürün, ekonominin, sağlığın, güvenlik ve demokrasinin sağlıklı işlemesi, gençlerimizi yarınlara iyi hazırlamakla mümkündür.
Yeni Anayasa yanında yeni YÖK Yasası'nın vakit geçirilmeden hazırlanması, üniversitelerin kendi alanları dışında ülke, insanlık ve çevre meseleleri konularında da bilgilendirilmeleri; yöneticilerin de her zamandan daha çok uyanık olmaları zamanıdır.
Dr. Yusuf Olgun (E. Öğretim Üyesi)


Lütfen mağduriyetimi giderin
SGK Genel Müdürlüğü'ne;
Emekli Sandığı emeklisiyim. 9 Ekim 2012 tarihinde kalp krizi geçirdim, acil olarak M. Hastanesine kaldırıldım. Damar tıkanıklığı tanısı konarak, damara stent takılmış. Bunun için benden 6 bin TL ücret aldılar.
SGK Cibali biriminden, bu iş için benden para alınmaması gerektiğini öğrendim. SGK Cibali birimi, ilgili hastaneye cezai işlem uyguladı (Kayıt No: 604490, tarih: 30.11.2012). Bu işlemlere rağmen, benden alınan para ödenmedi. SGK, parayı hastanenin iade edeceğini; hastane yetkilileri de, cezalarını ödediklerini, söz konusu ödemenin SGK tarafından yapılacağını söylüyor.
Bu şekilde çözülemeyen, belirsiz bir durum oluşmuş olup, mağduriyetim devam etmektedir. Lütfen bu durumu çözün, mağduriyetimi giderin...
Asım Köseoğlu-İSTANBUL


Aşırı gürültü çıkararak insanları rahatsız eden sürücüler cezalandırılacak
Egzozdan abartılı şekilde çıkan ve 80 desibeli çok aşan korkunç gürültü, insanları sağır ediyor. Sağırlığın tedavisi yoktur. Ayrıca bu ses uykusuzluk, unutkanlık, sinirlilik, mide -kalp ağrıları gibi insanı yıkan hallere sebep oluyor. Bu konuda TÜBİTAK tarafından yayınlanan bilimsel araştırma raporları da mevcuttur.
Şehirlerde gece-gündüz sorumsuzca abartılı egzoz gürültüsü çıkaran araç ve motosikletlerle insanları sağır eden, rahatsız edenler artık cezalandırılacak. 2872 sayılı kanunun 20. Maddesinin H bendine göre 2029.00 TL para cezası; 5326 sayılı kanuna göre 176 TL para cezası; 183. Maddeye göre 2 yıl hapis;   2918 sayılı Trafik Kanunu'na göre araçlar bağlanacaktır. 
İstanbul'da bir vatandaşın çevre suçlarıyla ilgilenen savcıya yaptığı şikayet sonucu savcı; vatandaştan bu şekilde gürültü yapan araçların plakalarını yazıp getirmesini talep etti. Ayrıca 89. Maddeye göre de 3 yıl hapis ile yargılanacaklar.  
Vatandaşların yapması gereken, gürültü çıkaran abartılı egzoz takılı araç ve motosikletlerin plakalarını en yakın savcılığa bildirmeleridir.
Muhammet Kaya - Kadıköy/İSTANBUL



>  Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ 
İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.