Bazı vatandaşların Çatalca civarında aldıkları tapulu arazilerinin, "orman arazisi" gerekçesiyle ellerinden alınmak istendiğini, tapu iptali için dava açıldığını belirtmiş; ilgili vatandaşların mağduriyetini dile getirmiştim. Bunun üzerine, yetkililerden gelen bilgi notunda, "Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nden Orman Genel Müdürlüğü'ne gönderilen yazıda, bazı taşınmazların tapu kayıtları üzerindeki 2/B madde şerhleri ile birlikte satışlarının yapıldığının tespit edildiğinin, bu nedenle emir gereğince, bu nitelikteki taşınmazların tapularının iptali ile Hazine adına tescili amacıyla tapu iptal davaları açılmasının gerektiği belirtilmiştir" denmekte, ayrıca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı'nın da, Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüklerine benzer bir yazı gönderdiğine değinilmektedir. Çatalca Kadastro Müdürlüğü'nce, Çatalca ilçesine bağlı köylerde kaim Orman sahaları ve 2/B madde sahaları üzerindeki şahıslar adına kayıtlı parseller bulunduğunun tespit edildiği belirtilen bilgi notunda, bu konuda Çatalca ve Silivri Mal Müdürlüklerine ve Hazine Avukatlarına yazılar yazıldığı, bütün bunların sonucu olarak tapu iptal ve tescil davaları açıldığı anlatılıyor. Yani kadastro giderken, kadastro görevlisinin orman arazisi olduğuna hükmettiği alan, orman arazisi olarak yazılıyor. Bu dokümanlar belli bir süre askıda kalıyor. Yasal süresi içinde itiraz da gelmezse, orman arazisi olarak Hazine adına tapusu çıkıyor. İtirazların da sonucu değiştirmediği çok oluyor. Diyelim ki bir vatandaş, dededen, atadan kalan çorak arazisini ağaçlandırdı, yıllarca büyük masraflar yaparak, emekler vererek ormana dönüştürdü. Cebinde de kaya gibi tapusu var. Kendinden, tapusundan ve arazisinden emin olarak başka bir yere gitti. Hemen ardından gelen kadastro teknisyeni de buranın orman olduğuna hükmetti ve orman arazisi olarak yazdı. Olup-bitenden haberi olmayan vatandaş yasal süresi içinde itiraz edemeyeceği için, arazi Hazineye geçiyor ve vatandaşın hiçbir itiraz hakkı kalmıyor. Tapunun, mülkiyetin hiçbir hükmü kalmıyor. Eğer orman arazisi olma vasfını kaybettiğine hükmedilirse (2/B), o zaman Hükümetin de istediği düzenleme ile belki bir şans bulunur. Yani arazisini ağaçlandıranın hiçbir şansı yok, ama zamanında ormanlık alanı tahrip ederek başka ürünlere dönüştürenlerin bir şansı var!.. Çatalca'daki araziler de aslında tapulu. Zamanında kadastro geçerken, orman arazisi olduğuna hükmedilmiş, bir kısmının da orman vasfını kaybettiği belirtilmiş. Belki asıl sahip olan vatandaşın ruhu bile duymadan tapular hazineye geçmiş, şimdi de vatandaşın elindeki tapuların iptali için dava açılmış. Askıya çıkarılma işlemini takip eden kaç vatandaş var, bu süreci takip etmek her vatandaşın görevi mi? Devletin verdiği tapu, Kadastro teknisyeninin beyanı ile iptal edilecek kadar önemsiz mi? Mülkiyet hakkı bu kadar mı değersiz? İşin başka çarpık yanı, Orman idaresinin mahkemeye verdiği vatandaşı, başka devlet kurumlarının, mesela Çay-Kur'un teşvik ve ürününü satın alarak desteklemesi... İstanbul Orman Bölge Müdürü Faruk Çebi ve diğer ilgililer çok iyi niyetli kişiler ve sadece görevlerini yapıyorlar. Bütün sıkıntı, çağın gerisinde kalmış Orman Kanunu'ndan kaynaklanıyor. Yapılacak ilk iş, bu kanunun,"Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği tapu, o arazi üzerindeki orman vasfı değiştirilmemek kaydıyla, her şart altında geçerlidir" şeklinde bir ibareyle değiştirilmesidir. Devlet, verdiği tapuya ve mülkiyet hakkına sahip çıkmalıdır. > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00