Vergi geliri ve tasarruf

A -
A +

Bilindiği gibi, devletin; yatırım, cari ve transfer harcamalarını karşılayabilmesi için sağlam gelir kaynaklarına ihtiyacı vardır. Giderlerinde de olumlu bir çizgiyi tutturabilmesi için azami tasarrufa ihtiyaç vardır. Azami tasarruf, özelleştirme, özerkleştirme artık bir mecburiyet haline geldi. Ülkemizin nasıl bir borç batağına saplandığı ortada; yalnız borç faizlerini ödemek bile bütçemizi zorluyor. Bu şartlar altında ekonomiyi ayağa kaldırmak çok zor... Bir aile gibi, gelir ve gider kalemlerini dengeleyemeyen bir devlet, daima açık vererek borçlanmaya muhatap olacaktır. Devletin, enflasyonu körüklemeyecek en önemli gelir kaynağı vergiler başta olmak üzere resim ve harçlardır. Bugünkü vergi organizasyonu ile (nicelik ve nitelik), kayıtdışı ekonomiyi kayıt içine almanın ve vergi adaletini tesis etmenin mümkün olabileceğine inanmak çok zor! Oysa ki, akademik kariyeri olan (İşletme, Muhasebe, İktisat vs. mezunu) açık ve gizli işsizleri, belli bir eğitim sürecinden geçirdikten sonra vergi kadrosuna almak, teşkilatı güçlendirmek mümkün. Eğitilmiş personel çoğaltılmadan işyerlerini yeterince denetlemek mümkün mü? Etkin vergi mahkemeleri kurulmalı, vergi polisi ihdas edilmeli. Vergi kaçırmalarda etkin bir şekilde cezai işlemlere girişilmeli. Mükellef her an denetim ve kontrole tabi tutulabileceğini düşünerek, mükellefiyetlerini yerine getirmeli. Gerekli hallerde, müşteriler işyeri giriş ve çıkışlarında kontrol edilmeli. Gerçek ve götürü usulde vergilendirmede kolaylıklar sağlanmalı, muhasebeci ve mali müşavirler bu sorumluluğun bir parçası haline getirilmelidir. Yeni işyeri kuran kişi veya kuruluşlara 3 ay, 6 ay, 1 yıl vs. gibi (duruma göre) sürelerde vergi, resim, harç gibi ödemelerden muaf tutulmalıdırlar. Bu sürelerde bocalama olabilir, devam edenler ise mükellef olur. Bu kalemler makul bir seviyeye getirilerek tahsil edilmeli. Vergi teşkilatını mahalli idarelerce denetlemek de mümkün. Devletin Emniyet, Silahlı Kuvvetleri ve Adalet gibi stratejik olan bazı teşkilatları dışında kalan kurumlar ve işletmeler ya özelleştirilmeli, ya da özerk hale getirilmelidir. KİT'lerin devlet için kambur haline geldiği bir gerçektir. En kısa zamanda tedbir alınmalıdır... > Necdet Akman - İSTANBUL Vergi iadesi karmaşasına ne zaman son verilecek? Maliye Bakanlığı'na; Çalışanlar olarak vergi iadesi zarflarını doldurmaya başladık. Ancak bu hususta büyük bir karmaşa yaşanıyor. Lütfen buna yetkililer el atsın, ya düzeltilsin, ya da vergi iadesi uygulaması kaldırılsın da biz de bu işkenceden kurtulalım... 1. Vergi iadesi uygulamasında adaletsizlik yapılıyor; yüksek maaş alanlar yüksek oranda iade alırken, düşük maaşlılarda bu miktar çok cüzi oluyor. Düşük maaşlılar lehine bir uygulama yapılmalı. 2. Aynı fiş içinde hem geçerli, hem de geçersiz maddeler var. KDV alınırken geçersiz fiş yok da, verirken neden var? Fişlerin üzerini çizerek yeniden hesaplamak zorluğundan kurtulamayacak mıyız? 3. Vergi iadesi tek oran olamaz mı? Bu işi ya düzeltin, ya da bizi bu azaptan kurtarın!... > Adem Eroğlu Deterjan, sabun, tüpgaz lüks olur mu? Çalışan bayanlar olarak ilgililere soruyoruz; acaba temizlik maddeleri olmazsa evlerimizi, çevremizi ve çocuklarımızı neyle yıkayacağız? Tüpgaz olmazsa neyle yemek pişireceğiz? Yoksa ninelerimizin eskiden kullandığı gibi külleri mi kullanalım? İçinde bulunduğumuz internet çağına bu yakışır mı? Bizler, bütün çalışanlar gibi her ay gıda harcamasına yakın meblağlarda temizlik maddelerine ve tüpgaza bütçemizden para ayırıyoruz. Peki bana söyler misiniz? Tüpgazın ve temizlik malzemelerinin lüks tüketim maddelerinden sayıldığı hangi medeniyet kitabında yazıyor? Eğer değilse, neden bu maddelere o kadar KDV ödediğimiz halde, vergi iadesinde kullanamıyoruz? Eğer en gerekli tüketim maddelerini lüks sayacaksanız, en iyisi zaten kafa karıştıran bu hesaplamaları yani vergi iadesi denilen bu kamburu sırtımızdan alın da kurtulalım... > Bir grup bayan Paketin yükü yine vatandaşa Sürücü Kursu ve Trafikle ilgilenenlere; Bir ehliyet almak için çektiğimiz çileye bakın, adamı ayakta soyuyorlar. Sınav ücreti olmuş 90 milyon, kurs ücreti de cabası. Bunun haricinde de trafik ve gereken belgeleri tamamlamak için ödenen paralar. Eğer adamın yoksa, ehliyetle ilgili kimseyi tanımıyorsan vay haline. Ben de bu sınıfa dahilim. Bu ehliyet bize tam 500 milyona maloldu. Üstelik sadece bir otomobili kullanmak için (yok da, belki ilerde alırız)... > Furkan Karaman - KONYA

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.