Yeni bir macera istenmiyorsa, KKTC'nin dinamiklerini geliştirin

A -
A +

Bir süredir Kuzey Kıbrıs'tayım. İmar edilmemiş, köy görünümünde şehirleri var. Sanırım Kıbrıs Devleti'nin bölündüğü günden bu yana taş üstüne taş koymamış Kıbrıslı Türkler. Şehirlerin imarı gibi toplumu hırpalayan problemlerin çözümünü de erteledikçe ertelemiş ya da Türkiye'ye havale etmişler. Çok sıkıştıkları takdirde eğreti çözümler üretmiş, böylece sıkıntıları üst üste biriktirmişler. KÖKLÜ ÇÖZÜM ARAYIN Türkiye'nin verdiği maddi destekten olsa gerek, toplum biriken sorunların ağırlığı altında ezilmemiş. Hatta Kıbrıslı Türkler olması gerekenden fazla (üretme-tüketme ilişkisine tezat oluşturacak şekilde) lüks içinde yaşıyor. Hal böyle olunca meselelere köklü çözümler üretilmesi hususunda toplumda (dolayısıyla da siyasetçilerde) belirgin bir atalet oluşmuş. Gelecek kaygısı taşıyan toplumlarda olması gereken elzem sosyal ve siyasal dinamikleri oluşturamamış, var olanları da geliştirememişler. Şimdi ise; Güney Kıbrıs'la birleştikleri takdirde, yapısal sorunların hızla çözüleceğini ve mevcut durumun değişeceğini düşünüyorlar. ÖNCE ALTYAPIYI HAZIRLAYIN Eğer Kıbrıs Türk toplumunu bir maceraya sürükleyerek, yeniden mağdur etmek istemiyor, birleşmeden başka çözüm yolu da bulamıyor/göremiyorsanız; Türk toplumunun birleşik devlette özünü (ve mal/mülkünü) koruyabilmesi, adilane ilişkiler kurabilmesi/ilişkileri adilane devam ettirebilmesi için gerekli olan sosyal ve siyasal dinamikleri oluşturacak/ geliştirecek altyapıyı birleşmeden önce hazırlayın. YALAN VAATLERDEN VAZGEÇİLSİN Siyaset kurumunu şahsi çıkarlar elde etmek amacıyla kullanma alışkanlığını hızla terk etmek gerekir. İki toplumda da (Türkiye ve Kıbrıs) yalan/yanıltıcı söz söyleme ve yalan vaatlerde bulunma alışkanlığından biran önce kurtulmak gerek. A.P. >> Diyanet bu vebalden kurtulmalıdır Zaman zaman Osmanlı torunları olduğumuzla gurur duyarız. Osmanlının yaptırdığı camilerde ibadetler ederiz. Ancak Osmanlı'nın temizlik konusunda gösterdiği özeni göstermiyoruz. İbadet öncesi temizliğe özen göstermediğimiz gibi "sıkışık" bir durumda namazlarımızı eda etmeye adeta zorlandığımızı kimse inkar edemez. Camilerdeki tuvalet meselesine değinmek istiyorum. Camilerde namaz vakitlerinde tuvaletler ücretsiz olmalıdır. Ve buna kesin uyulmalıdır. Büyük şehirlerde bütün camilerin tuvaletleri derneklerce kiraya verilmektedir. Bu öylesine bir rant haline geldi ki, zaman zaman bu uğurda kaba kuvvete, zorbalığa dahi gidilebilmektedir. Bu rant artık bitirilmelidir. Tuvaletlerin Müslümanlara namaz vakitlerinde ücretsiz hizmet vermesi sağlanmalıdır. En ucuz tuvalet ücreti 45 kuruş en pahalısı 1 TL dir. Bu parayı veren vardır veremeyen vardır. İbadetini yapmadan, gerisin geriye dönmek zorunda kalanlar bile oluyor. Dönmek zorunda kalıyor zira tuvalet görevlileri para vermeyeni azarlıyor, hakaret ediyor, küçük düşürüyor. Bazı cami tuvaletlerine turnike koymuş, vatandaş girmeden parasını ödüyor, sonra içeriye giriyor. Rahatsızlığı olan, yolcu olan ya da bir sebepten cami çevresinde bulunurken ibadet etmesi gereken bir insan, parası yoksa içeri dahi giremiyor. Diyanet bu vebalden kurtulmalıdır. Ve namaz vakitlerinin öncesi ve sonrası olmak üzere her vakitte en az bir saat tuvaletler vatandaşlara ücretsiz hizmet vermelidir. Erol Kara - İSTANBUL >> Kabahatler Kanunu ve bir örnek Dün akşam (pazar) günü parkın duvarında içki içen 3 kişi vardı, 155'i aradım ve bilgi verdim, 10 dakika sonra polisler geldiler gereğini yerine getirdiler. Polis Teşkilatı'na teşekkür ediyorum. Bir saat geçmedi, aynı bölgede bu defa 50 yaşlarında 2 kişi tekrar içki içiyordu, yine 155'i aradım... Siz de yolda sokakta parkta bakkal önünde, işyerlerinde; yani halka açık olan yerlerde uygunsuz vukuatı olan kişileri görürseniz, 155'e haber vermeniz durumunda ilgililer görevlerini icra edeceklerdir. İçki ruhsatı olmadığı halde satışını yapan bakkal, lokanta vesaire yerler görürseniz bunu da ilgililere bildiriniz... Hasan Nuri >> Sağlık hizmetinden faydalanabilecek insanlarımız için! Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı olarak; 12 yaş altı, işitme problemi olan, maddi durumu kötü, hiçbir sağlık güvencesi olmayan fakir çocukların tüm tedavisini ve kullandıkları işitme cihazını ücretsiz karşılayacağız. Bu şartları taşıyanlar haberdar edilirse, önemli bir yara sarılmış olacaktır. Sema Onay (Rektör Asistanı) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yurtiçi Yayın Koordinatörü

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.