İyi uykular

Tarzım olmayan bir yazı olacak ama ne yapalım, "Lafı gediğine koydum diye" bir tabir vardır. Benimki de öyle oldu. Baksanıza elin oğlu koskoca Genelkurmay için ne dedi; "Kodu mu oturtacaksın!" Konumuz, Trabzonspor'a büyük ümitlerle getirilen Lazaroni olacak... Tabii her alınan futbolcu veya teknik adam için önceden garanti vermek biraz ukalalık olur. "Bekle bakalım zaman ne gösterecek" demek en büyük yanılgılardan biridir. Bir de "Ne bilelim kardeşim iyiydi kötü çıktı" diyenlere tam anlamıyla "gıcık" olurum. İşte, benim tarzıma uymayan yazı dediğim bu. Lazaroni için ligin ikinci haftası oynanırken, "Aman hoca bir an önce pılını pırtını topla, yol göründü. Trabzonspor ayakkabısı sana bir numara büyük geldi. Hem de ligde en kısa görev yapan ve yollanan teknik adam sen olacaksın" yorumunu yazılı olarak yapmıştım. Beşiktaş maçına giderken Ziya Doğan'ın "Yıldırım Harekatı" ile takımın başına getirildiğini duydum. Bağışlayın beni, koskocaman bir "oh" çektim ve yanımda oturan arkadaşlarım Naci Akan ile Akın Göksu'ya, "Trabzon Beşiktaş'ı yenecek" diye boyumdan büyük bir laf ettim. Gel de maçtan sonra ikinci bir "oh" çekme... Bir başka takıldığım konu ise ligin saat ayarının bozulması. Hangi kafaya hizmet vererek saat 21:45'e maç koyuyorsunuz? Karşılaşma bitiyor ve stadın boşalması 24:00'ü buluyor. Galip takımın taraftarı haklı olarak sevinecek ve konvoylar halinde ses telleri yırtılana kadar bağıracak. Buraya kadar iyi... Hani gece yüksek sesle müzik yapmak yasaktı? Konu komşu rahatsız olmasın diye kapılara mühür vuruluyordu. İşte bu sebepten saat ayarı ile oynamayın. "Bazılarını memnun edeceğim diye" oluyor bu iş biliyoruz da, bir tane ülke gösterir misiniz bizim gibi abuk sabuk maç saat programlı lig oynatanını... Daha geçen sezon aynı sancıyı hep birlikte çektik. Aynı saatte başlaması gereken maçların "akrep-yelkovanı" karışmadı mı? Bugün bile konuşuyoruz Denizli-Fenerbahçe maçını... Peki, gazetelerin durumu. Saat 24:00'te biten karşılaşmayı beklerken zamanla yarışan baskı. Kolay mı zannediyorsunuz? Yapmayın ne olur. Acil bir durum yok ortada, saat 21:45'te maç oynatmayın! O saatten sonra bitmiş karşılaşmaların "geyik muhabbetli" programları bile çekilmiyor. Haydi, iyi uykular...