Futbol var, gol var... Puana ihtiyacı olan iki takım da açık futbol oynadı, teşekkürler. Trabzonspor'da sorunlar halledildi ve Denizli deplasmanına girildi. Sorunlar derken birçok kulübün çektiği mali sorundan bahsediyorum. Paralar hesaba yattı ve futbolculardan tek beklenen puan oldu. Bordo-mavili takımın 1değil, 3 puanlara ihtiyacı var. Bunun bilincindeki Trabzonspor sahaya dizildi. Geçtiğimiz hafta Ceyhun'la rotasını çizen Karadeniz ekibi aynı istikamette devam ediyor. İnanın bu çocuk koskoca Trabzonspor'a ilaç gibi geldi. İlk yarıda atılan gollere bakınca Ceyhun'un varlığı açık seçik görülüyor. Ziya Doğan'ı ısrarla tenkit edenlerden biriyim. Bu takımın iskeletini kurmakta zorluk çekiyordu. Umut'u zaman zaman küstürecek derecede inat ederek oynatmadı. Yattara'nın nerede, ne zaman, ne yapacağı belli olmadığı için Ceyhun ilaç gibi geldi. Ancak bu takım gol attıkça defans yapmayı da unutuyor. İşte burada Ziya Doğan'a görev düşüyor. 2-0 galibiyetten beraberliğe düşen takım, bariz hata yapan geri dörtlüsünü orta saha ile irtibatını kopartınca peş peşe de iki gol geldi. Doğru değil mi Ziya Hoca? Denizlispor bu maça hiç de iyi hazırlanmamış. İlk yarıda Trabzonspor'un golcü ayaklarına tek müdahalede bulanamadı. Son haftaların formda Umut'unu marke edemedi. Ahmet Çağıran, Bülent Ertuğrul gereksiz ileri çıkınca goller de geldi. İkinci yarıda Trabzonspor Yattara ile ışık buldu. İlk yarıda kendini saklayan Yattara soyunma odasında muhakkak gereken ikazı almış ki, Umut'a attırdığı goller ile yeni işbaşı yaptı. Gerçekçi olarak diyorum ki; bu maçın bu kadar gollü ve zevkli geçeceğini beklemiyordum, yanıldığıma üzülmedim, güzel golleri gördüğüm için sevindim.