Bizler için ne rahat bir maç. Günlerden pazartesi. Diğer maçlar oynanmış, puanlar paylaşılmış. İstanbul takımları sevinemeden haftayı kapatmışlar. Onlar birbirlerini yerken Vestel Manisa arayı açıyor ve doludizgin yol almış gidiyor... Gelelim pazartesiye. Trabzonspor ne yapmaya çalışıyor. Güzel futbol için malzeme yeteri kadar var. Gol ayakları derseniz diğer takımların kıskanacağı kadar fazla. Gökdeniz'in form grafiği tavana vurdu. Ersen Martin - Marcelinho da eklenince daha ne bekliyorsunuz? A.Gücü son altı maçtır Trabzonspor'dan puan alamıyor. Ligin son sırasında kaderi ile baş başa kalmış. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş maçındaki futbolu ile sinyal veren A.Gücü, Trabzonspor'dan üç puan almak parolasıyla oyuna başladı. Çok hızlı başlayan Trabzonspor yine Gökdeniz'le güldü. Mükemmel top kullanan bu futbolcu, gole susamış Marcelinho'yu sevindirdi. Yani "sen de at" diye ortayı yaptı. Golden sonra Trabzonspor sanki vurgun yemiş orkinos gibi oldu. Ceyhun sahneye çıktı ve bu iş buraya kadar dedi. Orta sahada basmadık yer bırakmadı. Tevzi makarası deriz ya, yani organizasyon şefi oldu. Goller önce Emre daha sonra da Tita'dan geldi. Ceyhun eski günlerinden esintiler veriyordu. İkinci yarıda Trabzonspor oyuna uzun süredir sakatlığı yüzünden oynayamayan Umut ve Szymkowiak'la başladı. Değişiklikler Trabzonspor'un oyununu değiştiremezken dakikalar ilerliyordu. A.Gücü galibiyeti korumak için defans ağırlığına takviye olsun diye Ceyhun'u oyundan aldı. Bu değişiklik Trabzonspor'u ateşledi. Beraberlik geliyorum diye bağırıyordu. Ve Stepanov beraberliği sağlayan golü attı. Maçı değil A.Gücü kalecisi Serkan'ı alkışladım. Trabzonspor'a galibiyet sevincini tattırmadı. Peki, Trabzonspor bu futbolla liderliği düşünüyorsa yanılır. İstikrarlı futbol oynamak mecburiyetinde.