NİTELİĞİNİZİ biliyor musunuz ? Önce kendinizi sorgulayın...

A -
A +

İTÜ'yü dereceyle bitirdiği halde, hâlâ kendisine bir iş bulamadığını ve eksikliğinin ne olduğunu anlayamadığını söyleyen bir okuyucumuzun çaresizlik dolu satırlarının ardından, ilginç tesadüftür haftasonu katıldığım bir seminerde, benzeri bir adayla yaşananlara, işverenin penceresinden bakma şansım oldu. İşverenin yorumu beni çok düşündürdü ve bu konuyu sizlerle paylaşmak istedim. "Anadolu Lisesi'ni bitirmiş, işletme eğitimi almış ve üstelik de dereceyle mezun olmuş. İngilizcesi de çok iyi, teknolojiye son derece hakim. Sayısal zekâ süper. Ancak üzülerek işe almadık, alamadık." Bu sözler, ülkemizde de faaliyet gösteren uluslararası bir firmanın İnsan Kaynakları Direktörü'nün ağzından... Peki, kalifiasyonları bu kadar düzgün olan bir kişinin neyi eksik ya da sorunluydu ki, işi bir başkasına kaptırmıştı? Sorumuzun cevabı konunun uzmanından çok net geldi. "İletişim becerisi eksikti. Onun için her şey o kadar yalın ve basitti ki sorularımıza kısa cevaplar veriyor, açıklayıcılıktan uzak, karşısındakiler onu anlasın diye bekliyordu. İletişimde kesiklikler vardı. Onu işe alsaydık, iş arkadaşlarıyla, yöneticileriyle ve en önemlisi iş yaptığımız kişilerle ciddi sorunlar yaşardık. İş, ruhuna uygun değildi." Oysa bir çoğumuzun hayâlidir, derecelerle dolu bir özgeçmişe sahip olmak. Böyle bir özgeçmiş her kapıyı açacak iyi bir anahtardır. Ancak görünen o ki sadece kapıyı açmak yetmiyor. İçeride kalabilmek için çok daha başka şeylere de ihtiyaç var ve onlar olmazsa diğer başarılarımızda hiçbir işe yaramıyor. Belli ki bunların başında iletişim yeteneği geliyor. Önce kendinizi sorgulayın... İşte size, iş dünyasının insanının sahip olması gereken nitelikleri; ğ İletişim becerisi: Düşünce ve isteklerimi etkili bir şekilde ifade edebiliyor muyum? Düşüncelerimi karşımdakileri etkileyebilecek şekilde anlaşılır, açık ortaya koyabiliyor muyum? Sözlerimle beden dilim arasında bir uyum var mı? Güleryüzlü ve kibar mıyım? ğ Özgüven: Sorunlarla karşı karşıya geldiğimde üstesinden gelebiliyor muyum, yoksa panik halinde ortalığı birbirine mi karıştırıyorum? Başarabileceğime olan inancım nedir? Yeni insanlarla tanışmak beni korkutuyor mu? ğ Sorumluluk alma: Mevcut işlerim dışında, muhtemel durumların sorumluluğuna girebiliyor muyum, olumlu veya olumsuz ortaya çıkabilecek durumların sorumluluğunu taşıyabilecek güçte miyim? İşler ters gittiğinde çekilmeyi ve mücadeleyi mi tercih ediyorum? ğ Takım çalışmasına yatkınlık: Her işi, her kararı kendi başıma halletmekten mi hoşlanırım? Eleştirilmekten, hatalarımın gösterilmesinden ve birilerinin bana akıl vermesinden nefret mi ederim? ğ Analitik düşünce yeteneği: İş ilanlarına baktığınızda birçok pozisyon için özellikle yöneticilik sözkonusu ise bu özelliğin arandığını bolca görürsünüz. Burada kastedilen şudur; Sorunlara farklı açılardan bakabiliyor çözüm yolları geliştirebiliyor musunuz? Doğrunuz tek mi? Olumlu olumsuz faktörleri ne kadar farkedebiliyorsunuz? Geleceğe dönük öngörüleriniz var mı? ğ Enerji düzeyiniz: Ağır kanlı mıyım yoksa sonuna kadar kullanabileceğim ve sürekli tazeleyebileceğim bir gücüm, enerjim var mı? ğ İnisiyatif kullanabilme: Ani durumlarda kendi kendime karar verebilme ve gerektiğinde hemen harekete geçebilme gücüm var mı? ğ Esneklik: Değişen şartlara kolay uyum sağlayabiliyor muyum? Şartlara göre hareket yeteneğim var mı? ğ Adanmışlık: Yaptığım işe ne kadar sahip çıkıyorum? ğ Kendinin farkında olmak: Gücümün ve sınırlarımın ne kadar farkındayım ve daha iyi olmak için ne kadar çaba harcıyorum? ğ İşe uygun olmak: Bu iş bana ne kadar uygun, istediğim işi mi yapıyorum, işe katacaklarım ne olur? ğ Hayal gücü: Farklı fikirler geliştirebiliyor, çözümler ortaya koyabiliyor muyum? Hep yerimde saymamı yoksa ilerleme taraftarıyım? ğ Dinleyebilme yeteneği: Karşımdaki kişilerin fikirlerine ne kadar saygılıyım ve sabırla dinleyebiliyorum? ğ Pratik zekâ: İşimin gereklerini yerine getirip farklı bakış açılarıyla işi zenginleştirebiliyor, kolaylaştırabiliyor muyum? ğ Öğrenmeye ilgi: Her gün her şeyin hızla değiştiğinin, özelliklede bilginin hızla eskidiğinin ve takip etmessem köreleceğimin farkında mıyım? Sorulara cevap vererek gelişmeye açık taraflarınızı belirleyebilir, gelişmeye açık yönlerinizi keşf edebilirsiniz. Okuyucu mektubu Hayata küsmek... İstanbul'dan okuyucumuz Sezin Genç, fazla kilolarının kendisinde meydana getirdiği moral bozukluğundan ve bu yüzden oluşan güvensizliğinden bahsederek, "yeni insanlar tanımak istemiyorum, kendimden utanıyorum. Defalarca denediğim rejimler de hiçbir işe yaramadı, bana rejim dışında bir şeyler söyleyin" diyerek üzüntüsünü dile getiriyor. Sevgili Sezin; kabul edelim veya etmeyelim dış görüntü tüm insanların özelliklede biz hanımların önemle üzerinde durduğu bir konudur. Kişi kendini ne kadar iyi ve güzel hissederse o kadar öz güveni yerinde oluyor... Ancak herşey de görüntü değildir. Etrafına şöyle bir bak ne çok şen-şakrak kilolu insan göreceksin. Tabii ki onlara da sorsak "kilo vermeyi çok isterim" derler. Fakat evden dışarıya çıkamayacak kadar bu meseleyi mesele haline getiriyorsak, burada bir depresyon olayından bahsedebiliriz ki bunun için de profesyonel bir yardım almak gerekir. Kendini çevrenden soyutlaman hiçbirşey için çözüm değildir. Küseceğine harekete geç Kendini toparla. Pek duymak istemediğin bir şeyi, ben de tekrar söyleyeceğim. Doğrunun yolu tektir. "Rejim yap, ama plânlı- programlı." Rejim sporla desteklenmezse ve sen sinirlenip, "hiçbir şey farketmiyor" deyip tekrar buzdolabının başına geçersen, sonuç hiçbir zaman değişmez. Kendine acıyarak vakit geçireceğine eyleme geç. Hemen bir diyetisyene giderek, senin için en uygun rejim şeklini öğren ve kontrol altında zayıfla. Azimli ol. Bu işi başarılması gereken ciddi bir iş gibi gör ve istikrarını koru. Göreceksin o zaman her şey daha kolay olacak. Çevrenden uzaklaşma meselesine gelince, onlar seni, sen olduğun için seviyorlar. Zaten aksi bir durum sözkonusu ise sen ortalarda ol, bırak giden varsa gitsin. Kalanlar senin gerçek dostlarındır ve onlar, bu durumu aşmanda sana destek olacaklardır. Ayrıca unutma görüntünün dışında sağlık içinde ideal kiloda olmak gerekir. Haydi, küsmeyi bırak ve hemen harekete geç. Ben başarabileceğine inanıyor, güzel haberlerini bekliyorum. (Sevgili okuyucularımız uzun bir süredir hotmail adresimde bir problem oluştu ve mesajlarınızı alamadım. Cevap yazamamış olmamın sebebi budur, bilgilerinize... Yeni adresim; betulaltinbasak@dataexpert.com.tr)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.