Yeşilay Başkanı Muharrem Balcı'dan anne babalara: Verdiğiniz harçlığın izini sürün

A -
A +
Yeşilay Başkanı Muharrem Balcı'dan anne babalara: Verdiğiniz harçlığın izini sürünMÜCADELESİNİ ANLATTI Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Av. Muharrem Balcı, çocuk yaşta içmeye başladığı sigarayı daha sonra bıraktığını söyledi. Balcı, kötü alışkanlıklarla mücadelesini arkadaşımız Betül Altınbaşak'a anlattı. ARKADAŞ ORTAMI ETKİLİYOR "Çocuğunuzun aldığı harçlık yetmiyorsa, ciddi bir sıkıntı var demektir. Oysa bir öğrencinin parasını nereye harcayacağı bellidir. Her türlü bağımlılık arkadaş ortamından geliyor." İNTERNET BAĞIMLILIĞI "Evdeki bilgisayarların filtre altında, hatta görünür yerde olması da önemli. İnternetin, sağlıklı kullanılmadığında çok tehlikeli ve bağımlılık oluşturan ürkütücü bir dünyası var." Bağımlı olma, özgür ol!!!! Fertlerin sıhhatli, özgür ve mutlu olduğu, bağımlılıkların iyiye, güzele, insan hak ve hukukuna hizmet ettiği, zararlı alışkanlıklar ve bağımlılıklar konusunda bilgi, bilinç ve irade sahibi bir ülkenin inşasını birlikte gerçekleştirebiliriz." Bu çağrı ülkemizde neredeyse 100 yıla yakın bir süredir hizmet veren, ulvî çalışmalarıyla daha çocuk yaşlarda birçoğumuzu koruması altına almış en güzide cemiyetlerden birisi olan YEŞİLAY'dan. Bu haftaki konuğumuz da Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Av. Muharrem Balcı. Kendisiyle Sepetçiler Kasrı'nda Yeşilay'ı, bağımlılık konusunu ve çocuklarımızı nasıl koruyacağımızı, bir hukuk adamının değerlendirmeleri ışığında konuştuk. Sohbetimizden sayfamıza yansıyanlar... Bugün sizinle görüşmeye geleceğimi öğrenen bir arkadaşım "İlkokul günlerime gittim birden" dedi. Yeşilay'ın hayatımızda çok eski bir yeri var. Doğru, okullardaki Yeşilay kollarından dolayı böyle bir nostaljik etkisi olabilir Yeşilay'ın. Ben de sizinle ilginç bir tespitimi paylaşayım, Yeşilay kolunda çalışan çocukların çok ciddi bir kısmının ileride sigara, alkol, uyuşturucu vb. maddelerin bağımlısı olmadıklarını biliyoruz. 5-9 YAŞ "ÖNLEME DÖNEMİ" Eğitimin önemiyle ilgili çok önemli bir sonuç bu. Evet, çocukluk yıllarında alınan eğitimin ileri yaşlardaki davranışlarımızda önemli bir rolü var. Çünkü 5-9 yaş arası alınan eğitim hiç unutulmuyor. Çocukların duygularına yönelik yapılan pozitif yatırımların izleri ömür boyu devam ediyor. Bu sebeple çocukları zararlı alışkanlıklardan korumada 5-9 yaşı "önleme dönemi" olarak görüyoruz. Bu dönemde sağlıklı olmanın önemi, bedene zarar veren şeylerden korunmak gerektiği, sigara ve benzeri maddelerin zararları, kurallar, ailenin önemi vb. konularda çocukların bilinçlendirilmeleri, sorumluluk almalarının sağlanması ailelerin ve öğretmelerin en önemli görevleridir. Biz Yeşilay'ı, hep madde bağımlılıklarına karşı bilinçlenmenin kalesi olarak tanıdık. Doğru, Yeşilay alkol, sigara, uyuşturucu, kumar, fuhuş, hatta ekran ve teknoloji bağımlılığına yönelik çalışmalar gibi görünse de Yeşilay, "öteki için bir şeyler yapma arzusu içinde, felâketten önce sloganıyla hiç başlamamış olanlara yönelik çalışmalarını" sürdürüyor. KEFARETİNİ ÖDÜYORUM Yeşilay Cemiyeti'ne katılmanız nasıl oldu? Ben serbest avukatlık yapıyorum. Sivil Toplum Kuruluşlarında çeşitli görevlerim oldu. Çevremin etkisiyle Yeşilay Cemiyeti'ne katıldım. Sigarayla olan mücadelem esnasında bana böyle bir kurumda görev teklif ettiler. Mücadeleden neyi kastediyorsunuz? Çok uzun yıllar sigara bağımlısıydım. Şimdi de kefaretini ödüyorum. Sigaraya çok erken yaşlarda daha ilkokul sıralarında özentiyle başladım. ZARARINA RAĞMEN İÇİLİYOR Birçok kişi zararlarını bile bile sigarayı içiyor. Bağımlısı olmuş sigaranın. Bağımlılık "o şey olmadan yaşayamama" durumudur. Beyinde başlayan bir hastalıktır ve bundan kurtulmayı istemediğiniz sürece de bırakamazsınız. Gerçekten bırakmaya karar vermeyen ve sadece sağlık sebebiyle sigarayı bırakan kişilerin kendini iyi hissettiğinde yeniden sigara içmeye başlaması da bundan dolayıdır. Bu noktada kendisine bir misyon tanımlayan insanlar çok daha rahat sigarayı bırakıyorlar. Misyondan kastınız nedir? Yani sigaranın zararlarına gerçekten inanıp etrafını da bu kötü alışkanlıktan kurtarmak için mücadeleye girdiğinizde gerçekten ortaya başarılı bir sonuç çıkıyor. Çünkü bana göre kutsal bir mücadele içine girmiş oluyorsunuz. Özellikle üniversite öğrencileriyle yaptığım konferanslarda gördüğüm şu; gençler bir sağlık sorununu asla kendisine yakıştırmıyor, aklına bile getirmiyor. Ben de gençlere şunu diyorum; "Haklısınız, çok sağlıklısınız; bu gerçekler size çok uzak görünüyor ama inkar da edilemezler; ayrıca sigara içmeyen arkadaşlarınızın yanında içerek onların yaşam hakkına da engel oluyorsunuz. Fark etmeden kendi bedeninizin yaşam hakkına engel oluyorsunuz; Neden?" dediğimde cevap veremiyorlar. Ailelere gelince; çocuklarını gözlerinden sakınıyorlar, ama yanlarında sigara içiyorlar. Düşünün adam asgari ücret alıyor, çocuğunun süt parasından kesip sigaraya para veriyor. Neden bu davranışta bulunduğunu sorduğunuzda cevap yok. BAĞIMLILIK ÖZGÜRLÜĞE ENGEL Geriye tek bir cevap kalıyor; bağımlılık. Maalesef. İşte insanlara bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bağımlılık aslında özgürlüğünüzü elinizden alıyor. Okul yıllarınıza özgürlüğünüzü anne ve babanızla bile paylaşmak istemezken bağımlılık yapan maddelerle özgürlüğünüz elinizden gidiyor. Uyuşturucu madde bağımlılarıyla görüştüğümde aldığım cevap çok acı, "Bu maddeyi kullandıktan sonra bana yaptıramayacağınız iş yoktur, çünkü iradem kalmıyor." Bu insanları bağımlı hâle getirdiğinizde istediğiniz her şeyi yaptırabilirsiniz. Mesele aslında yaşam hakkıyla ilgili; hukuki, vicdani bir yanı da var. İşte bunlar konuşulduğunda insanlar daha sorgulayıcı bakıyorlar meseleye. Nasıl? Şöyle ki; insan bedenine ve onuruna karşı işlenmiş suçlara, hukukta "insanlığa karşı işlenmiş suçlar" deniliyor. Baktığınızda bu bir kategorik suç. Bir yılda 5 milyon insan sigaraya bağlı hastalıklardan ölüyor. Bu yıl bu sayının 6 milyona çıkacağı düşünülüyor. Türkiye'de bu sayı 120. Günde ortalama 328 kişi. ALKOL, KAZA, BOŞANMA VE CİNAYETLERİN SEBEBİ Oysa ki biz trafik kazalarını daha çok konuşuyoruz. Alkol trafik kazalarının, cinayetlerin, boşanmaların, hastalıkların ciddi nedenlerinden birisi. İnsanlığa karşı suçlar incelendiğinde işkencenin, ayırımcılığın, köleliğin ve benzerlerinin bu kategoride değerlendirildiğini görmemiz mümkün iken, insanlık onuruna aykırı etkileri ve kitlesel imha olarak değerlendirilebilecek neticeleri itibariyle bu suçlardan hiçbir farkı olmayan bağımlılık üretmek ve yaymanın suç kapsamında olmamasını uluslar arası hukukta büyük bir boşluk olarak değerlendiriyorum. Sigara bağımlılığında durumumuz nedir? Kırşehir Meslek Yüksekokulu'nda bir konferansa davet ettiler. 550 öğrencinin 240'ı sigara içiyordu. Yaptığımız bir istatistiğe göre Türkiye ortalaması da bu şekilde. Ülkemizde erkelerin % 49.5'i sigara içiyor. Bayanların ise % 17'si. Gençlerin 1/3'ü sigarayı denemektedir. Ve bunların yarısı sigara bağımlısı olma riski taşımaktadır. Ne yazık ki, hayatındaki ilk iki sigarasını tamamen bitiren gençlerin % 85'i sigara bağımlısı olmaktadır. Sigaraya başlama yaşı 11'e düşmüştür. Üreticiler yasaklara rağmen özendiriyorlar. Kalını, incesi, aromalısı ve 3500 çeşit kendi zararlı maddesi, üstüne bir de 600'den fazla katkı maddesiyle yine de bile bile tüketiliyor. Hatta içinde mutluluk hormonu endorfin katkısı, öksürük şurubu bile var, az öksürtsün, çok tüketilsin diye. En acısı da pasif içicilik. Maalesef. Kendileri içmeseler bile sigara içenlerin dumanına maruz kalan milyonlarca insan sigaranın neden olduğu hastalıklar sebebiyle ölmektedir. Başkalarının tütün dumanını solumaktan kaynaklanan kanser ölümlerinin oranı; asbest, arsenik, radyasyon, tarım ilaçları, tehlikeli atıklardan kaynaklanan kanser ölümleri oranından daha fazladır. HARÇLIĞIN İZİNİ SÜRÜN Buradan annelere babalara özellikle vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Çocuklarına çok daha yakın olsunlar. Onların arkadaş çevrelerini tanısınlar. Çok müdahaleci olmasınlar. Verdikleri paranın sonuçlarını izlesinler. Bazen bakıyorsunuz her zaman aldığı harçlık yetmez oluyor. Oysa bir öğrencinin parasını nereye harcayacağı bellidir. Ama her gün harçlığında ciddi bir yetmeme durumu varsa bir sıkıntı vardır demektir. Bunun sebebini belki sorgulamak değil ama anlamak gerekiyor. Her türlü bağımlılık arkadaş ortamında geliyor. Bu sebeple sadece kendi çocuğumuzu korumak yetmiyor. Evdeki hayat çocuk için monoton, onlar artık çok hızlılar. O yüzden bazı şeyleri çocuklarınızla arkadaşlarını da bu sürece katarak birlikte yaşayacaksınız. Bir de sanırım bilgisayarlarının filtre altında, hatta görünür yerde olması da önemli. İnternetin, sağlıklı kullanılmadığında çok tehlikeli ve bağımlılık oluşturan ürkütücü bir dünyası var. SİGARAYA İLKOKULDA BAŞLADIM! Sigaraya henüz ilkokul döneminde özentiyle başladığını söyleyen Balcı, "Uzun yıllar sonra bırakabildim. Türkiye Yeşilay Cemiyeti'ne katılarak yaptığım yanlışın kefaretini ödüyorum" dedi. Sigaranın şeker gibi ikram edildiği günler geride kaldı Şimdi de çocuklar ilkokul çağında sigara içiyorlar. Sigaraya başlamak benim çocukluğumda çok doğaldı. Şimdiki gibi bir bilinç de yoktu. Herkesin her yerde elinde sigarası olurdu. Çeşit çeşit sigaralar misafirler için alınırdı; en önemli ikramlardandı. Şeker gibi ikram edilirdi. Çocuk sorar "Bu zararlıysa niye herkes içiyor, ikramı yapılıyor?" Şöyle bir reklam hatırlıyorum: Bir doktor boynunda streskop, "Bu sigara öksürtmez" diyor. Son yıllarda çok hızlı mesafe kat ettik. İnsanlara sağlıklı sonuçlara götürecek doğru yolları gösterdiğinizde, buna uyuyorlar, ya da çaba harcıyorlar. Şans oyunları kumara teşvik ediyor! Ortalama olarak alkol 13, uyuşturucu kullanımı 14'lü yaşlara inmiş durumda. Alkol küçük yaşlarda doğallaştırılıyor. Alkol bağımlılığının sonucunda ciddi zararlar oluşuyor toplumda. Çok güçlü bir lobinin olduğunu ve hukuki bir düzenlemenin çok kolay da yapılamadığını görüyorum. Ben şans oyunlarının vergisi ödenmişse yasal, izinsizse adının kumar olmasını da çok anlayamıyorum. Çocukların şans oyunlarının oynandığı yerlerde sigara vb. alışkanlıklara, kumara yatkınlık kazandığını düşünüyorum. YEŞİLAY HAYAT HAKKINI KORUMA MERKEZİDİR Mardin'de Harput Üniversitesi'nde konferans verdim. Bir öğretmen dışarıda yolumuzu kesti "Ben Midyat'tan sizi dinlemek için geldim. Benim iki öğrencim çakmak gazı soluyarak öldü" dedi. Sonra öğrendim ki çocuklar sosyal medyada bir grup oluşturmuşlar ve daha fazla çocuk bütan gazı soluyarak ölüme gitmişler. Burada hepimizin sorumluluğu var. Sizin hakkınızı korumadan benim kendi yaşam hakkımı korumam mümkün değil. Bu sebeple Yeşilay yaşam hakkını koruma merkezidir. Hepimizin "Çocuklarımın arkadaşlarının hakkını koruduğumda kendi çocuğumu koruyabilirim" diyebilmesi gerekiyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.