İhracata gastronomi desteği için adım attılar

Sesli Dinle
A -
A +
Kebap lokantalarında markalaşmayı ilk başlatan isimlerden biriydi… Bu enerjisini İstanbul Ticaret Odası’na da taşıdı. Oda seçimlerinde lokanta ve kafelerin yer aldığı komitede çok iyi bir ekiple Meclis Üyesi seçildi. Bu çalışmalar onu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Gıda Meclisi’ne taşıdı.
 
Sonrasında gastronominin bilinen sesi ve yüzü oldu. Yazılar yazdı.
 
Programlara çıktı Ramazan Bingöl… Son olarak kuruluşunda yer aldığı Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği’nde (TÜRES) başkanlık görevini üstlendi. Ramazan Bingöl, kendi adını markasına vererek çok önemli bir restoran zincirinin markalaşması yolunda ilerlemeye başladı.
 
Bu sırada Türkiye’de gastronomi artık hayatın her alanında önemli hâle gelmeye başlamıştı. Bu gelişmeye hiç şüphesiz Ramazan Bingöl ve arkadaşlarının katkısı vardı. Ancak şeflerin, yerel yönetimlerin gastronomiyi önemsemesi Türkiye açısından yeni bir ihracat kapısının aralanmasını sağladı.
 
Şimdi sıra bu kapıyı ardına kadar açıp bütün dünyanın girmesini sağlamaya gelmişti. Ramazan Bingöl ve arkadaşlarının yönetiminde bulunduğu TÜRES önderliğinde düzenlenen F İstanbul Fuarı tam da ihracat kapısını açmaya talip olmuştu.
 
Bu yıl ikincisi düzenlenen fuar, Türk mutfağının dünyaya açılması için önemli bir mecra olmaya adaylığını koydu. Dünyanın her yerinde Türk lokantalarının açılma zamanı gelmişti. İşte fuarda bu buluşmanın ön adımları atıldı. Görüşmeler yapıldı. Yaklaşık 20’ye yakın ülkeden firmanın katıldığı fuara ayrıca 96’dan fazla ülkeden ziyaretçi de Türk lezzetleriyle buluştu. TÜRES üyesi 1.000’i aşkın marka, bu ülkelerdeki fırsatları öğrenme şansı yakaladı. Türk mutfağını dünya gastronomisinde lider hâle getirme misyonu ile yola çıkan TÜRES böylece bu konuda ikinci büyük adımı atmış oldu.
 
Bu hedefi fuarı düzenleyen So Fuar Grubu Kurucusu Özgür Sofuoğlu da şu sözlerle doğruladı:
 
“Gıda sektörü, uluslararası alanda ülkemizin geliştiği, markalaştığı ve rekabet gücünü artırdığı bir sektör olarak gelecek vadediyor. Geçen yıl bunun işaretlerini aldık. Bu yıl da ihracata yönelik çok önemli adımlar atıldı.”

Hedefleri her ilde bir otel açmak

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, İstanbul’daki otel sayısının 3 bine ulaştığını ancak birçok ilimizde otel sıkıntısı çekildiğini vurguladı. Başkanlık görevine geldiği günden bu yana sektörün başarısı için önemli adımlar atan bir kadından bu mesaj gelince her ilde otel açmak için pandemi sonrası âdeta seferberlik ilan eden iki kadına daha çok destek verilmesi gerektiğini düşündüm.
 
Bu kadınlardan biri Emel Elik Bezaroğlu… Geçtiğimiz günlerde Samsun Atakum’da Elite World Hotels & Resorts, yeni markası Comfy ile ilk franchise oteli için imzaları atmıştı. Projenin mimarı Elite World Hotels & Resorts Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu, bunun bir başlangıç olduğunu yedi bölgede otel açmaya devam edeceklerini söylüyordu. Bezaroğlu, daha da ileri bir hedeften bahsediyor ve uluslararası otel zinciri olma yolunda emin ve güçlü adımlarla yürüdüklerini vurguluyordu.
İkinci kadın yine bugünlerde Samsun’a otel açmak için çalışmalar yapan Banu Dedeman… Sektörde ilklere imza atan babası Murat Dedeman’dan devraldığı bayrağı daha yukarılara çekmeye çalışıyor.
 
Turizm sektöründe 60 yıla yaklaşan bir markanın başında olan Banu Dedeman son durumu şöyle özetliyor:
 
“Bugün yurt içinde 22, yurt dışında iki olmak üzere hizmete açık 24, sözleşme aşaması tamamlanmış 14, toplamda 38 otelimizde 5 bin oda ve 11 bin yatak kapasitesine ulaştık.”
 
Müberra Başkan İstanbul dışını işaret ediyor. İki kadın Türkiye’nin dört bir yanında neredeyse her ay bir otel açmaya çalışıyor. Açılan her otel o ilin ekonomisine büyük katkı yapıyor.
 
Ne dersiniz bu kadınları daha fazla desteklemek gerekmez mi?

Madrid’de Türkiye konuşulacak

Yıl 2006… Barcelona sokaklarında İspanya’da çalışan bir grup Türk, Süleyman Orakçıoğlu’nu tanımış ve “Sizinle gurur duyduk” diyerek boynuna sarılmıştı.
 
Dünyanın en önemli futbol takımlarından Chelsea’nin antrenörü Jose Mourinho (o günlerde daha da ünlüydü) ve aralarında Lampard’ın da olduğu bir grup futbolcu Barcelona Damat Tween Mağazası’ndan alışveriş yapmıştı.
Medya İspanya’da bu konuyu manşetlerine taşımıştı. O günden sonra Damat ve diğer markaları bünyesinde toplayan Orka Holding’i ve Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu’nun yurt dışı operasyonlarını yakından izlemeye başladık.
 
Dünya markası olmayı hedefleyen Süleyman Orakçıoğlu, Tween, Harvey Nichols’ın birçok noktasında yer aldı. Beyonce, eşi Jay-Z için Londra’dan Tween markalı tshirt satın aldı. Beatles’ın efsanevi davulcusu Ringo Starr Tween’i tercih etti.
 
Artık bir dönemden sonra Orka’yı izlemekte zorlanmaya başladık…
 
Neredeyse her ay önemli bir aktivite gerçekleşiyordu.
 
Ama son adım çok önemliydi. Arda Güler’in Real Madrid’e transferi ile Türkiye’yi konuşmaya başlayan İspanya, bu defa Damat Tween’den giyinen bir Atletico Madrid ile sahalarda boy gösterdi. Böylece Madrid’in iki ezelî devinin taraftarı iki Türk markası ile buluştu.
 
Süleyman Orakçıoğlu, Damat Tween’in modadaki ustalığının Atletico Madrid’in futboldaki başarısı ile buluştuğunu açıkladı. Atletico Madrid Başkanı Enrique Cerezo da Damat Tween’in giyim sponsorluğundan çok memnundu.
 
Süleyman Orakçıoğlu, konuyla ilgili imza törenine iki kadın yöneticisi Ahu ve Büşra Orakçıoğlu ile birlikte gitti ve olağanüstü bir stil sözü ile Türkiye’ye döndü.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.