Neredeyse bütün fabrikalar depremzedelere açıldı

A -
A +

Büyük depremin vurduğu 10 ildeki dostları arıyoruz… Kayıplar canımızı yakıyor. Çok yakından tanıdığımız isimlerin kaybını öğreniyoruz. Kim ne durumda onun bilgisini almaya çalışıyoruz. En sık gittiğimiz kentlerden Gaziantep’deki durumu Abdulkadir Konukoğlu ile konuşuyoruz. İş yerlerinin tamamını depremzedelere açmışlar. Ne talep gelirse karşılamaya çalışıyorlar. İlk etapta tüm çalışanlara maddi destekte bulunulmuş.

 

Abdulkadir Konukoğlu talepleri daha hızlı karşılamak için kardeşi Adil Konukoğlu’nu AFAD merkezinde görevlendirmiş. Ne talep geliyorsa karşılamaya çalışıyor ve ekliyor Abdulkadir Konukoğlu:

 

-Felaket çok büyük. Bunun da altından kalkacağız. El birliği ile yaraları saracağız... Gaziantep, Adıyaman ve bölge çok kısa sürede birlikte, dayanışma içinde ayağa kalkacak. Bunu; kaybettiğimiz hemşehrilerimiz için, onların geride bıraktığı yakınları için yapacağız...

 

Depremin merkezi Kahramanmaraş’ta büyük sıkıntı yaşanıyor. Herkes el birliği ile çözüm bulmaya çalışıyor. İlk sıcak çorba verenlerden biri Ordu Belediyesi… İlk günden itibaren bölgeyi adım adım dolaşıp destek olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve arkadaşlarını burada yakalıyoruz... Başkan Hisarcıklıoğlu ne talep gelirse yerine getirmeye çalışıyor. Her türlü imkân depremzedelerin hizmetine verilmiş durumda.

 

Mesela Kahramanmaraş borsa binası yeni bitmek üzere iken misafirhane hâline getirilmiş. 700 kişi burada kalıyor.

 

Adana’yı sormak için aradığımız Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç da TOBB heyetinde…  Aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yönetiminde olan Zeki Kıvanç, Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte deprem bölgesinde herkese dokunmaya çalıştıklarını söylüyor ve ekliyor:

 

-Kimin ne ihtiyacı varsa yerine getirmeye çalışıyoruz. Odalar Birliği sahada olmaya devam edecek. Elimizden ne gelirse fazlasını yapacağız.

 

Tam bu sırada bölgede seyyar mutfaklar açan Türkiye Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Bozdağ arıyor. Yeni mutfaklar açacağız. Kimseyi gıda konusunda sıkıntıda bırakmayacağız. Bunu burada sıkıntılar bitene kadar yapacağız.

 

Bu arada hemen belirtelim Odalar Birliği bütün önemli kuruluşlarla birlikte deprem bölgesinde… Yanlarında işçi ve memur sendikaları, esnaf odalarının yönetimi de yer alıyor.

 

Malatyalı İş İnsanları Derneği Başkanı Yunus Aktaş ile kenti konuşuyoruz. Anlatıyor:

 

-Biz çok hızlı örgütlendik. Ahmet Akbalık, Vahap Küçük, Ahmet Çalık ve çok sayıda işletme sahibi fabrikalarını halka açtı. İlk günden bu yana herkese sıcak yemek verdiler… Şimdi çadır ve konteyner konusuna girdik. Barınma sorununu çözmek zorundayız.

 

Anladığımız, alanda gıda ile ilgili yardımlar bir şekilde soruna çözüm getirmiş, ancak barınma, tuvalet, ısınma gibi büyük sorunlar henüz çözüm noktasında değil. Herkes şimdi bu sorunlar için seferber olmuş durumda.

 

İş yerlerini depremzedelere açan kuruluşlardan biri de Hatay’ın Kırıkhan ilçesindeki Koruma Şirketler Grubu…

 

Bu arada bu kadar geniş alana yayılmış olan depremin lojistik anlamda altından kalkmak kolay değil. Bu konuda Türkiye’nin çok yetkin kuruluşları var. Bu kuruluşların bilgi birikiminden yararlanılması isteniyor.

 

Bir başka önemli not; bölgedeki binalardan korkuluyor. Mesela bazı otellerde insanlar odalardan çıkıp lobilerde sabahlıyor. Binalardan korkunun ortadan kalkması için bir an önce binalarla ilgili uzmanların raporlama yapması gerekiyor.

 

 

 

 

 

Risk yönetimini iyi yaparsak

 

kriz yönetimi daha kolay olur

 

 

 

Bu arada sıkıntılara ortak akıl üretmek için online toplantıda buluşuyoruz. Mehmet Reis konuşuyor. Bölgedeki mutfaklara ilk günden itibaren tedarik için harekete geçtiklerini anlatıyor ve ekliyor:

 

“Biz risk yönetimini iyi yapmalıyız. Risk yönetimi ne kadar iyi olursa kriz yönetiminde daha az zorlanırız. Biz tarlayı ekerken ilk yaptığımız iş; toprak etüdü. Binaları yaparken, kentleri kurarken mutlaka zemin etüdü yapılmalı. Bu konuda artık kararlı olmalıyız.”

 

Zemin etüdü konusuna Şehir Plancısı Hüseyin Oflaz da dikkat çekiyor ve ekliyor:

 

“Evet depreme dayanıklı konutlar yapmak mümkün. Bu konuda bilim bizi destekliyor. Ancak önce doğru zemin etüdü ile işe başlamak gerekiyor. Sonra bu zemin etüdünün gerektirdiği şartlara uymalıyız. Bu ilk doğru adım. Sonra alınan numunelerin gittiği tetkik merkezlerinin doğru olması gerekiyor. En önemlisi de herkesin doğru uygulama konusunda ittifak etmesi. Mesela şimdi yeniden binaların yerle bir olduğu yerlere kentler kurarsak, kurulmasını istersek bu felaketin yenisini davet etmek anlamına gelir.”

 

Bir de veri meselesi var. Buna araştırmacı Volkan Kılıç dikkat çekiyor. Mesela şu andaki en büyük taleplerden biri mama ve çocuk bezi… Peki kaç adet? Bunun sürdürülebilir olarak sağlanması için hangi veriden hareket edeceğiz. Bu çok önemli diyor Volkan Kılıç… Tam bu noktada Muratbey Peynirleri İletişim ve İş Geliştirme Müdürü Gülnur Uluğ devam ediyor:
“Evet bizim bir grubumuz var. Herkes mama gönderiyor. Nereye ve ne kadar mama gidiyor bu konuda bilgi yok. Bu bilgilerin yönlendirilmesi çok önemli. Biz bütün depolarımızdaki peynirleri paylaştık. Hâlâ bunu doğru yerlere mi ulaştırdık emin değiliz. Veri çok önemli.”

 

Bu arada iş dünyasının deprem konusundaki refleksleri de çok anlamlı… Mesela Türkiye’nin en büyük meyve suyu firmalarından birinin CEO’su Enes Örer, “İhracat için gümrüklere yönlendirdiğimiz tırları hızlı bir kararla deprem bölgelerine gönderdik” diyor.

 

Ve TÜRKONFED, 10 ili kapsayan deprem felaketinin ilk anından itibaren bölgenin acil ihtiyaçlarını karşılamak ve yaraları sarmak için harekete geçtiğini açıkladı ve ilk zarar rakamını 84 milyar dolar olarak ifade etti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.