O babasını, Samsun Fahrettin Abisini kaybetti

Sesli Dinle
A -
A +

İhracatçı birliklerinde müthiş bir seçim yarışı vardı. Tam o sırada Karadeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanlığı seçimleri sessiz sedasız noktalanmış ve başkanlığa Eren Günhan Ulusoy getirilmişti.

 

Şaşırdık. Nasıl bu kadar sessiz bir şekilde çok önemli bir birlikte seçimler noktalanmıştı. Sorduk, soruşturduk...

 

Aldığımız cevap şu şekildeydi:

 

-Eren Günhan Ulusoy çok başarılı bir isim… Ama daha da önemlisi Fahrettin Bey’in oğlu.

 

Fahrettin Ulusoy, Samsun Ticaret Borsası ve Samsun Ticaret Sanayi Odası’nda kritik görevler üstlenmişti. Kendisi ile ticaret yapan herkesin Fahrettin Abisi olmuştu. Geçtiğimiz günlerde vefat etti. O kadar çok dost biriktirmişti ki başsağlığı mesajlarına yetişmekte zorlandı aile… Ve Eren Günhan Ulusoy gibi bir evlat yetiştirmişti. Çok kısa bir süre önce Samsun’da un konusunda atılan adımları yerinde görmüştük ve Eren Günhan Ulusoy, “Tam Fahrettin Ulusoy’un istediği gibi oldu” demişti.

 

Yıllar önce Fahrettin Ulusoy’un temelini attığı şirket, Ulusoy Un markası ile bütün dünyaya un satıyor, dünyanın en modern fabrikalarından birini gerçekleştirmenin başarısını yaşıyor.

 

Ve o Ulusoy Un Türkiye’nin en önemli un markalarından Söke’yi satın alıyor, onu kurabiyeci yapıyor ve yakında halka açılma bilgisini veriyor.

 

Eren Günhan Ulusoy başarılı bir babanın başlattığı işleri başarıyla sürdürüyor. O sadece “40 Yaş Altı En Güçlü 40 Genç CEO” listesinde yer almıyor. Aynı zamanda iyi bir evlat listesinin en başında ilk sıralarda yer alarak Fahrettin Bey’i mutlu ediyor.

 

O babasını, Samsun Fahrettin Abisini kaybetti

 

Yanlış bilgiye savaş açtı

 

Artık tarım ve dolayısıyla gıdanın en stratejik sektörlerin başında geldiğini kimse tartışmıyor. Bu konuda tam bir mutabakat oluşmuş durumda.

 

Bu alanda en büyük sıkıntı yanlışların doğru olarak bilinmesi. Tarım ve gıda ile ilgili konuşmak, konuşana reyting sağlıyor.

 

Bu nedenle çok suistimal edilen bir alan olarak birileri tarafından kullanılıyor. Sadece reyting için bu alanda konuşan, konuşmanın ötesinde yanlış bilgiler veren bilinçli ya da bilinçsiz birileri var.

 

İşte bunların yaydığı yanlışlığı önlemek için birçok kurum ve kuruluş düzeltme bilgilendirmeleri yapıyor.

 

Yanlışın daha hızlı yayıldığı bu ortamda düzeltme bilgilendirmeleri yapanların işi daha zor. Düzeltme bilgilendirmeleri yapanların başında Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Savaş Akcan geliyor.

 

Türk tohumculuğunun sağlıklı beslenme konusunda çok önemli noktalara geldiğini belirtiyor ve “artık tohumda ihracat ithalatı geçti” bilgisini veriyor. Böylece tohumda emperyal emeller boşa çıkarılmış emperyalist zincir kırılmış oluyor. İşte bu noktada şu bilgiyi veriyor Savaş Akcan:

 

“Tohumda yerli ve millî üretimimizin, ihtiyacımızı karşılama oranı, stratejik ürünlerde yüzde 100’ün üzerinde, diğer ürünlerde ise yüzde 100’e çok yakın. 2021 yılı sonunda fidanda yüzde 415, süs bitkilerinde yüzde 300 dış ticaret fazlası sağladık. Bugün 121 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz ve bu ülkelerin içinde tohumculukta dünya lideri olan ABD, dünya ikincisi olan Çin ve dünya üçüncüsü olan Fransa da var.”

 

Sonra çok korktuğumuz bir alan olan GDO’ya getiriyor sözü Savaş Akcan ve şu önemli bilgiyi veriyor:

 

“Gelelim Genetik Olarak Değiştirilmiş Organizma (GDO) konusuna… Ülkemizde 2010 yılında yürürlüğe giren 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu ile GDO’lu ürünlerin ithalatı ve Türkiye’de üretimi yasaklanmıştır. Yasağa uymayanlara 12 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Sadece hayvan yemi olarak kullanılması için bazı ürünlerin (mısır ve soya) izin verilen genleri taşımaları kaydıyla Biyogüvenlik Kurulu kararı ile ithalatı yapılmaktadır. Türkiye’de GDO’lu tohum üretilmesi, GDO’lu tohum ithal edilmesi mümkün değildir. “Türkiye’de GDO’lu tohum var” diyenlerden, kuruluş tarihimiz olan 2008’den bu yana, yani 15 yıldır tek bir tane GDO’lu tohum göstermelerini bekliyoruz. Defalarca duyurduk. Henüz bir örnek gelmedi.” 

 

Ve devamında en çok karıştırılan konuya ilişkin bilgilendirme yapıyor. İşte o bilgilendirme;

 

“Bir de hiçbir ilgisi olmadığı hâlde GDO ile karıştırılan hibrit teknolojisi var. Hibrit tohumlar GDO’lu sanılıyor. Hibrit doğada kendiliğinden de olabilen bildiğiniz melezlemedir. Hibrit tohumlarla elde edilen ürünlerin sağlık riski taşıdığını kanıtlayan bilimsel çalışma yoktur.”

 

O babasını, Samsun Fahrettin Abisini kaybetti

 

Vahit Hoca kitapçık çıkardı

 

Yanlışlarla mücadele eden sadece Tohumcular Birliği değil. Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci göreve geldiğinden beri bu konuda düzeltmelere büyük önem veriyor. Son olarak konuyla ilgili yanlış bilgileri ele alan bir de kitapçık yayınlamış.

 

Eğer ilgiliyseniz bu kitapçığı mutlaka arşivinize alın. İşte kitapçıktaki bazı düzeltmeler:

 

* Yanlış-Türkiye tarım ürünlerinde ithalatçı bir ülke oldu…

 

* Doğru-2021 yılında tarımsal ürünlerde 19,3 milyar dolarlık ithalat yapan Türkiye’nin bu alandaki ihracatı 25 milyar dolara ulaştı.

 

* Yanlış-Hayvan varlığımız sürekli azalıyor….

 

* Doğru-Son 20 yılda büyükbaş yüzde 80,8, küçükbaş yüzde 83,4, kanatlı yüzde 58,6, arı kovanı sayısı yüzde 107,1 arttı….

 

Diğerlerini de kitapçıktan bulabilirsiniz…

 

Malatyalılar seçimini yaptı

 

Malatya İş İnsanları Derneği geçtiğimiz günlerde genel kurulunu yaptı. Yunus Akdaş yeniden başkanlığa getirildi. Genel kurul sonrası önceki gün bir araya geldiler.

 

Herkes oradaydı. Naci Ekşi yeni çalışmalar için hazırlık yapıyordu. Yüksel Çengel hastalığı atlatmış yeni şapkası çok yakışmıştı.

 

Genel Kurul’a ev sahipliği yapan MİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Karaca Züccaciye’nin Yönetim Kurulu Başkanı Arif Karaca’ya herkes teşekkür ediyordu. Gümrük ve Ticaret Eski Bakanı ve Milletvekili Bülent Tüfenkçi her zamanki gibi iş insanlarını yalnız bırakmamıştı.

 

Toplantının ev sahibi Nuri Tuna’nın babası Naci Bey yeni bir üniversite yatırımına destek için herkese çağrı yaptı.

 

Malatyalılardan son haberler bunlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.