Yola çıktığı günden bu yana ekonomide farklı açılımları ortaya koymaya çalışan Türkiye'de İş Dünyası Dergisi, bu defa sağlık turizmini masaya yatırdı.
Türkiye ekonomisini yeni ufuklara taşıma potansiyeline sahip olan sağlık turizmi konusunda ilgili herkesin görüşlerinden oluşan önemli bir dosya ortaya çıktı.
Bugün de bu dosyayı sektörün önde gelenleri ile tartışmaya açıyoruz.
Vadi İstanbul'da bulunan Liv Hospital'da gerçekleşecek bu önemli buluşmada sağlık turizmi ile ilgili önemli bilgiler gündeme gelecek.
Hem dergide yer alan dosyada hem de son dönemde yapılan çalışmalarda sağlık turizminin bu dönemin yıldızı olacağının işareti alınıyor.
Balkanlardan Almanya'ya, Antalya'dan İstanbul'a her yerde sağlık turizmi ile ilgili fuarlar, kongreler etkinlikler düzenleniyor.
Bütün bu etkinliklerde Türkiye'nin önemi vurgulanıyor. Tıpkı mart ayında Hizmet İhracatçıları Birliği'nin Moskova'da millî katılım gösterdiği fuarda olduğu gibi. Bu fuara 40 sağlık kuruluşu ile katılan Türkiye, bu etkinliğin gözdesi oldu. Dünyada önemli bir sağlık merkezi hâline gelen Türkiye 3 milyona yakın misafir, 10 milyar doları aşan gelir ile dünyada ilk sıralarda yer almayı başardı ve önümüzdeki günlerde de başarı yükselerek devam edecek.
Özellikle kalp cerrahisi, estetik operasyonlar ve diş tedavileri gibi alanlarda uluslararası alanda deneyim kazanmış sağlık profesyonelleri sayesinde Türkiye, hem Avrupa'dan hem de Orta Doğu'dan yoğun ilgi görüyor.
Sağlık hizmetlerinde sunduğu uygun fiyat avantajı da Türkiye'yi yabancı hastalar için cazip bir destinasyon hâline getiriyor. Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında, aynı kalitede hizmetin daha ekonomik şartlarda sunulması, Türkiye'nin tercih edilmesindeki en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Peki Türkiye'yi bu alanda öne çıkaran faktörler neler? İşte uzmanların bu soruya verdiği cevaplar:
• Modern ve tam donanımlı hastaneler...
• Kısa bekleme süreleri ve hızlı tedavi süreçleri...
• Avrupa ve ABD'ye kıyasla çok daha uygun maliyetli sağlık hizmetleri...
• Konaklama, ulaşım, tercüman desteği gibi özel sağlık turizmi paketleri...
Bu avantajlar sayesinde Türkiye, özellikle estetik cerrahi, diş tedavileri, saç ekimi, obezite cerrahisi, göz sağlığı, kanser tedavileri ve organ nakli gibi alanlarda dünyanın önde gelen sağlık destinasyonlarından biri hâline geldi.
Türkiye, sağlık turizmi kapsamında İngiltere, İrlanda, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, Kanada, Katar ve Suudi Arabistan'dan yoğun talep alıyor. Özellikle İngiltere ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinden gelen hastalar, kendi ülkelerindeki yüksek maliyetler ve uzun bekleme süreleri nedeniyle Türkiye'de tedavi olmayı tercih ediyor.
• Küresel sağlık platformlarında daha fazla yer almak ve uluslararası sağlık fuarlarına katılımı artırmak...
• Sağlık turizmine yönelik vize ve ulaşım kolaylıkları sağlamak...
• Hastanelerin uluslararası sağlık akreditasyonlarını yaygınlaştırması...
• Yabancı hastalar için hasta destek sistemlerinin güçlendirilmesi (tercüman desteği, hasta danışmanları vb...)
• Komplikasyon sigortalarının devreye sokulması...
Sağlık turizmini geçtiğimiz yıl Cerrahpaşa'da yapılan konuyla ilgili bir toplantıda konuşan Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti’nin sözleri üzerine gündeme almıştık. Nisanda kısmet oldu. Meri İstiroti'nin ev sahipliğinde gerçekleşecek toplantıda O'nun dergide yer alan şu sözleri gündeme oluşturacak diye düşünüyorum:
"Ülkemiz önce fiyat avantajı ile dikkat çekti. Ama bugün yüksek kaliteli sağlık hizmetleri, ileri teknoloji ve başarılı tıbbi sonuçları, tercih edilmemizi sağlıyor. Özellikle robotik cerrahi, kanser tedavileri ve kök hücre uygulamaları gibi alanlarda dünya çapında başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Türkiye'nin turistlere sunduğu konforlu hastaneler ve zengin kültürel çeşitlilik de sağlık turizmine büyük katkı sağlıyor."
Sektörde yer alan birçok özel hastanede imzası olan Meri İstiroti, sağlık turizminin dünden bugüne gelişimini böyle anlatıyor.
Benzer görüşleri Türkiye'nin en köklü sağlık kuruluşlarından Türkiye Gazetesi Hastanesi Genel Müdürü Hayati Odabaşı da dile getiriyor.
Türkiye'nin sağlık turizmindeki mevcut konumunu oldukça güçlü gördüğünü ifade eden Odabaşı şu bilgileri veriyor:
"Türkiye, yaptığı yatırımlar ve stratejik hedefleri doğrultusunda sağlık turizminde dünyanın en büyük destinasyonlarından biri hâline geldi. Türkiye, yüksek kaliteli sağlık hizmetleri, gelişmiş teknoloji, deneyimli sağlık profesyonelleri ve stratejik coğrafi konumu ile Avrupa başta olmak üzere birçok bölgeden hasta çekmeye devam ediyor."
Hindistan ve Tayland gibi güçlü rakiplerle rekabet edebilmek için Türkiye'nin bazı stratejik adımlar atması gerektiğine dikkat çeken Odabaşı, hasta deneyiminin iyileştirilmesi gerektiğini de vurguladı.
Türkiye'nin sağlık turizmi alanında son yıllarda önemli bir ivme kazandığını vurgulayan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Server Sezgin Uludağ, önemli bir eksikliğe vurgu yapıyor ve ekliyor:
"Bürokrasi ve yabancı dil bilen personel sayısının yetersizliği gibi dezavantajlarımız bulunuyor. Ancak 2025 yılında Türkiye; sağlık turizminde estetik cerrahi, diş sağlığı, onkoloji ve kardiyoloji gibi alanlarda önemli bir büyüme yaşayacak. Özellikle estetik ve plastik cerrahi, Türkiye'yi 'dünya estetik merkezi' yapma yolunda daha da güçlendirecek. Buna hazırlıklı olmalıyız."
Türkiye'nin sağlık turizmi alanındaki başarısının genç mimarlarından biri olan Medipol Sağlık Grubu İşletme Direktör Yardımcısı Dr. Uygar Üstün konuyla ilgili şu bilgileri veriyor:
"Başarı modern sağlık tesisleri, gelişmiş tıbbi donanım ve uzman kadro gibi unsurlardan kaynaklanıyor. Türkiye'nin coğrafi konumu da büyük bir avantaj sunuyor. Avrupa, Asya ve Afrika'ya yakınlığımız sayesinde geniş bir hasta kitlesine ulaşabiliyoruz. Zengin kültürümüz ve tarihî mirasımız da sağlık turizmi ile gelen ziyaretçiler için cazip bir ülke olmamızı destekleyen özelliklerden biri. Ancak sektörde bazı dezavantajlar da bulunuyor. Özellikle sağlık turizmi alanında yeterli marka bilinirliğine ulaşamamış olmamız uluslararası alandaki rekabet gücümüzü sınırlıyor."
Celal Toprak'ın önceki yazıları...