Zeki Kıvanç, Ömer Bolat’a faizle ilgili hangi çarpıcı bilgiyi verdi?

Sesli Dinle
A -
A +
Ömer Bolat Ticaret Bakanı olarak açıklandığında iş dünyasında yapılan değerlendirmeler çok olumluydu. Daha birkaç ay bile geçmeden bu olumlu değerlendirmeler haklılık kazandı.
 
İş dünyasının içinden gelen bir isim olan Ömer Bolat, sorunları biliyordu. Hatta çözüm konusunda da idmanlıydı.
 
Gelir gelmez ilk işlerinden biri Eximbank’ın sermaye yapısını güçlendirmek için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile temasa geçmek oldu.
 
Sermaye güçlendi. Güçlenince krediler açıldı. Krediler konusunda da Merkez Bankası piyasayı daha güçlü fonlamaya başladı.
 
Bu adımlar atılır atılmaz piyasadan dönüşler gelmeye başladı. Ömer Bolat’ı ilk arayan isimlerden biri Adana Sanayi Odası Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Kıvanç oldu ve şu bilgiyi verdi:
 
- Atılan adımlar çok olumlu. Piyasayı etkiledi. Çok teşekkür ederiz. Hem
Eximbank’ın hem de Merkez Bankasının kredileri açması bir anda faizleri yüzde 48’lerden yüzde 30’lara çekti. Özel bankalar şimdi yüzde 30’un bile altında kredi veriyor. Üstelik bir anda süre de uzadı. Geçmişte aylık kredilerde bile çekimser duran bankalar, şimdi yıllık vadeleri gündeme getirdi. Bu birkaç günde oldu.
 
Evet atılan doğru adım piyasada karşılık bulmuştu. Zeki Kıvanç, bunu Bakan Bolat’a aktardığımız sözlerle ifade etmişti. Ömer Bolat da bunu çok sayıda iş insanının katıldığı önemli bir açılışta paylaştı.
 
Son durumu öğrenmek için Zeki Kıvanç’ı aradık. Verdiği bilgi çok çarpıcıydı:
 
- Aylardır piyasayı fonlamak için yüksek bedeller isteyen bankalar şimdi yüzde 30’ların altını konuşmaya başladı. Merkez Bankasının ve Eximbank’ın bu tavrı devam ederse bir süre sonra finansmana erişim meselesini artık konuşmayacağız. Çünkü su akıyor ve yolunu buluyor. Piyasada denge oluşuyor. Ticari bankalar bu durumda daha rekabetçi davranmak zorunda kalıyor. Açıkça söylemek istiyorum. Bir ara yüzde 60’lara kadar çıkan faiz yüzde 23’leri gördü. Bu durum yatırımın önünü açacak. İş dünyasının yatırım iştahı artacak. Ekonomi ancak bu şekilde düze çıkacak.

Bu adımlar atılırsa Kahramanmaraş, deprem üssü değil üretim üssü olur

Bir önceki yazımızda Kahramanmaraş’ta Bakan Ömer Bolat’a hem sorunların anlatıldığı hem de çözüm önerisi sunulduğunu ifade eden bir bilgilendirmeyi sizlerle paylaşmıştım.
Toplantı basına kapalı olduğu için çok fazla ayrıntıya girmemiştim. Bu yazı üzerine öyle bir bilgi notu geldi ki sadece bir kısmını bütün ayrıntılarıyla paylaşmak isterim. Çünkü hem sorun tespiti yapılıyor hem de çözüm öneriliyordu. İsterim ki bu çalışma kamuoyuna mal olsun.
Kahramanmaraş sanayi ve ticaret kesimi adına hazırlanan bilgi notunda şöyle deniliyordu:

> Türkiye toplam iplik üretiminin yüzde 30’unu üreten, toplam tekstil ve ham maddeleri üretiminde İstanbul ve Denizli’den sonra 3’üncü sırada yer alan ve tekstil kenti olarak anılan Kahramanmaraş, pamuk ipliği ve dokuma mensucat ithalatının artması sebebiyle “Tekstil Kenti” ünvanını kaybetmek üzere… İlimizde faaliyet gösteren tekstil ham madde üreticilerinin istihdamları günden güne azalıyor.

Özetle büyük depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ın bir de üretim depremi ile karşı karşıya kalmak üzere olduğu vurgulanıyordu… Peki çözüm yok mu? İşte yapılan hazırlıkta buna da şu cümlelerle yer veriliyor:

> Dâhilde İşleme Rejimi (DİR) ile iplik ithalatının belirli bir süreye kadar askıya alınması ya da ithalatçılara dâhilde işleme izni verilirken en az yüzde 50 oranında yerli iplik alımı şartının konulması gerekiyor.

 

> Ülkemizde pamuk ipliği ithalatında Gümrük Vergisi yüzde 4-5 ve İlave Gümrük Vergisi yüzde 5-8 oranlarında uygulanıyor. Rakiplerimiz Pakistan’da bu oran yüzde 16, Hindistan’da ise yüzde 10 olarak hayata geçiyor. Güçlü rakip üretici ülkelerle rekabet edebilmek adına ilave Gümrük Vergilerinin en az yüzde 25 olacak şekilde yeniden güncellenmesi gerekiyor.

Evet iplik konusunda sorun tespiti ve iki önemli öneri… Başka konularda da öneriler var. Çok iyi hazırlanmışlar… Deprem üssünün üretim üssü olması gerekiyor. Bunun için önerilerin dikkate alınması gerekiyor.

Afrika’da iş yapmanın tam zamanı

Afrika son dönemde gündemde… Başta Fransa olmak üzere bu kıtada sömürü temelli ilişki geliştiren ülkelere karşı tepki giderek artıyor. Boşluğu doldurmak için Çin uzun süredir devreye girme çabasında. Çin’in taktiği borç ver ele geçir şeklinde özetlenebilir. Bu yöntemle çok sayıda liman benzeri işletme Çin’in eline geçmiş durumda. Bir de Türkiye’nin tavrı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Birlikte yol yürümek” olarak ortaya koyduğu anlayış, Afrika’nın aydın kesimi tarafından çok tutuluyor. O yüzden Türk iş insanlarının Afrika’da yatırımları giderek artıyor.
Birçok ihaleyi artık Türk firmaları almaya başladı. Yıllardır Afrika ile ilişkileri geliştirmeye çalışan sivil girişimler de var. Bunlardan biri Türk-Afrika İş Adamları Derneği (TABA).
TABA Başkanı Fatih Akbulut son 10 yılının yüzde 40’ını Afrika’da geçirmiş bir girişimci… Afrika’yı Türkiye ve dünya ile buluşturmaya çalışıyor.
200’e yakın etkinlik yapmış bu amaçla… Şimdi de Afrika ile Türkiye arasındaki ticareti artırmak için çok önemli bir etkinliğe hazırlanıyor. Fatih Akbulut, TABA’nın 29-30-31 Ağustos’ta İstanbul’da AFEX’i (Afrika İş Forumu ve Fuarı) düzenleyeceği bilgisini veriyor ve şöyle devam ediyor:
- 40’tan fazla Afrika ülkesinden iş insanları Türk firmaları ile görüşmeye geliyor. İlişkilerimiz yeni ufuklara yelken açmalı. Afrika ile en doğru ilişkiyi ülke olarak biz kuruyoruz. Kazan kazan temelinde şekillenen bu ilişki AFEX’te hayat bulacak. Bütün bunların gerçekleşmesi için elimizden geleni yapacağız. Yaklaşık 10 farklı sektör var. Bunlar arasında gıda ve hızlı tüketim ön planda. Bunun haricinde inşaat sektörüne de ciddi bir talep var. Nitekim tekstil, makina üretimi yapan şirketler de fuarda yer alacaklar. TABA olarak amacımız, Türkiye ve Afrika arasında hakka ve hukuka dayalı, dostane ve sürdürülebilir bir gelişim ortamının oluşturulmasına katkı sağlamak ve böylece ülkemizin bu pazardaki potansiyel ihracat hacmine ulaşmasını hızlandırmak. Bu nedenle Türk iş insanları için çok büyük bir fırsat sunuyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.