Trabzonspor, Athletic Bilbao'ya 10 kişiyle kafa tuttu. Burak, ligde yaptığını, Avrupa'da da tekrarladı ve takımını 10 kişi bırakarak arkadaşlarını sahada yalnız bıraktı. Daha oyuna ısınmadan böyle bir kart görmek ancak bir amatör futbolcuya yakışır. Ne yazık ki Burak da yaptığı hareketle böyle bir futbolcudan farkı olmadığını gösterdi. Ancak rakibin Burak'a sonradan yaptığı hareket de en az Burak kadar kırmızıyı hak etti ama hakem es geçti. Trabzonspor, ilk yarıda Burak'ın atılmasından sonra tamamen kendi sahasına kapandı. İkinci yarıda ise yaptığı kontra ataklarla gol aradı ve buna da Halil ve Henrique çok yaklaştı. Hele hele Henrique'nin kaçırdığı pozisyon inanılmazdı. Halil, bu takımın bankosu olduğunu oynadığı futbolla gösterdi. Orta sahada Colman, takımın adeta virtüözü gibiydi. Top çaldı, arkadaşlarını gole koşturdu, defansa yardım etti kısaca takımın en iyilerinden biriydi. Geri dörtlü, kusursuzdu. Giray ve Glowacki, yerden ve hava adeta geçilmezleri oynadı. Serkan çizgide ki başarılı görüntüsünü orta sahada gösteremedi. Tolga, yaptığı kurtarışlarla takıma hayat verdi. İkinci yarıda Trabzonspor, ilk yarıya oranla daha cesurdu. Pozisyonlar buldu ama bunları beceriksizlik ve şansızlık sonunda gole çeviremedi. Athletic Bilbao, yıldız futbolcudan yoksun bir takım. Takım oyununu iyi oynuyorlar. Ancak onlar da Trabzonspor gibi golcü sıkıntısı çekiyor. İspanyol takımında, Lorente Munyan, Gabilando göze batan isimlerdi. İtalyan hakem çaldığı birçok düdükte eyyamcılık yaptı. Adeta Bilbao'nun on ikinci adamı gibi oynadı! Sonuç olarak, Trabzonspor 10 kişi kalmasına rağmen aslanlar gibi mücadele ederek ikinci maç için büyük bir avantaj elde etti.