Brozek kardeşler ve Miller

A -
A +

Trabzonspor için sıkıntılı günler başladı. Eskişehirspor beraberliğiyle bütün planları bozulan Trabzonspor, vakit geçirmeden kolları sıvayıp transfere başlamalı. Ancak bu kez alınacak futbolcuların ileriye dönük değil, hemen takıma girip oynayacak isimler olmalı. Trabzonspor, en büyük hatayı ara transferde yaptı. Doğrudan oynayacak futbolcu yerine, ileriye dönük oyuncudan yana tercih kullanıldı. Brozek kardeşler ileriye dönük transferlerdi; böyle olduğu da ortaya çıktı. Çünkü Trabzonspor bu oyunculardan şu ana kadar bir türlü istediği verimi alamadı. Bu iki oyuncuya verilen para, Bursaspor'un aldığı Miller'a verilseydi, Trabzon şimdi çok başka yerlerde olurdu. Bu golsüzlükte Miller gibi bir santrfor ilaç olurdu. Trabzonspor gelecek yıl için, göndermesi gereken yabancılardan ivedilikle kurtulmalı. Bunların başında Jaja, Colman ve Cale geliyor. Cale'yi futbolu yetersiz olduğu için ama diğer ikisini, davranışlarından (!) dolayı göndermelidir. Ligin son dört haftasına girilirken Trabzonspor, "çıkmayan candan ümit kesilmez" misali daha oynanacak dört maç var deyip, önüne bakmalıdır. Ah şu hakemler... Türkiye'deki hakemlerin tarafsız olduğuna hiç bir zaman inanmadım ve inanmayacağım. 10 yabancı oyuncunun oynadığı bir ülkede, bir yabancı hakem fazla görülüyorsa, o zaman bu işin altında bir şeyler aramak gerekir. Eskişehirspor-Trabzonspor maçında, Bülent Yıldırım'ın iptal ettiği Trabzonspor golü, bu ligde çok atıldı ve geçerli de oldu. Yıldırım, bu golü verse kimsenin, en önemlisi Eskişehirspor'un diyecek bir şeyi olmazdı. Ama Yıldırım'ın asıl korkusu F.Bahçe cephesiydi. Nitekim golü birkaç saniye geçtikten sonra iptal etmesi de Yıldırım'ın tereddütlerini ortaya koydu. Trabzonsporlu futbolcular bunun karşısında ne yaptı? Tıpkı yöneticileri gibi centilmence davranıp hiç bir tepki göstermedi ve haklarını aramadı. Şu bir gerçek ki, bu ligde ağlamayana meme yok. Tıpkı Emre Belözoğlu gibi... Emre hiç bir zaman aç kalmaz. Bütün maçları kartsız bitirmesi bunun ispatı. Gelelim Bucaspor-F.Bahçe maçına; Bünyamin Gezer penaltıya kadar sanki arandı ve sonunda aradığını buldu. Gökhan Gönül'ün 1.5-2 metreden attığı şutun kayarak gelen Ediz'in, pozisyon icabı - bakın eline demiyorum çünkü eline çarpsa bir derece elle oynandı denebilir - top koluna çarptı. Gezer, bu pozisyonda iki takımın da kritik durumunu gözden geçireceğine, yalnızca F.Bahçe'nin durumu göz önüne getirip penaltıyı verdi. Bünyamin Gezer, böyle birkaç maçta sanki F.Bahçe'yi sahiplenmek istiyor. Oysa Gezer, içini rahat tutsun çünkü F.Bahçe'nin, Gezer ve Gezerlere hiç mi hiç ihtiyacı yok. Kapalı kapılar ardında futbol Ligin sonu yaklaşıyor ama F.Bahçe-G.Antepspor maçından sonra yaşananlar, Trabzonspor-Bursaspor için üretilen komplo teorileri hâlâ unutulmadı. Bu söylenenler, son dört haftada olabileceklerin de sanki habercisi. Trabzonspor-Bursaspor maçı öncesinde bu iki güzide kulübü lekelemek isteyenler, oynanan futboldan sonra o "lekeyi" kendilerine sürmüş oldu. F.Bahçe- G.Antep maçında, G.Antep'in mücadelesini eleştirenler ise karşı takımın futbolcularının emeğine saygısızlık yaptı. Antep, ligde üçüncülük iddiası olan bir takım, bu yüzden de sahada mücadelesini aslanlar gibi verdi. Ancak bazı kafalar, başarıyı kolay yoldan elde etmek adına G.Antep'e saldırdı. Bu kafalar, acaba Eskişehir-F.Bahçe, G.Birliği-F.Bahçe maçları için ne düşünüyor merak ediyorum!.. Nedense, Trabzonspor ne zaman şampiyonluğa oynasa, hep bu tür senaryolar ortaya atılır. Bir Trabzon-G.Saray maçı öncesinde bu tür şaibeler ortaya atılarak kafalar karıştırılmaya çalışılmış ancak o maçı G.Saray farklı kazanarak bu sözlere gereken cevabı vermişti. İşin ilginç yanı o gün Trabzonspor'un kalesini koruyan Petkovic, bir daha değil Trabzonspor'da kalmak, Trabzon'da bile barınamadı. Ama daha sonra kimsenin elini uzatmadığı Petkovic, bir Anadolu takımına hiç alakası olmayan bir kulüp başkanı tarafından gönderilmesi çok ilginçti. Türkiye'de futbol şeffaf değil, kapalı kapılar ardında oynanıyor!.. Böyle olunca da her türlü şaibe haklı olarak ister istemez üretiliyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.