Trabzonspor'un, Avrupa Ligi'nde de başı dertte! Athletic Bilbao, ciddi bir rakip. Her şey bir yana öncelikle İspanya futboluna karşı şansımız tutmuyor. İkincisi ise bu kadroyla Trabzon'un Bilbao'yu elemesi bana göre zor. Trabzonspor'un, sakat ve cezalı kadrosuyla tur şansı rakibine göre az. Trabzonspor'un, acil olarak bir orta saha, bir santrfor ve bir sol kanat oyuncusuna ihtiyacı var. Bir de Şenol Güneş, Halil Altıntop, sendromundan kurtulup bu oyuncuyu oynatmalı. Gelelim Benfica maçına; bence Trabzonspor iki karşılaşmada da hakemlerin hatalarıyla mağlup olup berabere kalmamış adeta katledilmiştir. Hakemlerin bu kadar kötü yönetimlerini ben, ülkemizde yaşanan şike olaylarına bağlıyorum! Şikeden dolayı, Avrupa'nın bakış açısı bize karşı değişmiştir. Bu, Benfica maçlarında çok açık görüldü. Sonuç olarak; Trabzonspor'un, Avrupa'da yoluna devam etmesi, ancak ve ancak rakiple birlikte hakemi de yenmesinden geçiyor! Çok mu aradınız! 40 günü aşkın bir süredir şike ile yatıp kalkan Türkiye, çarşamba günü Estonya maçı ile yeniden futbola döndü. Kazakistan ve Avusturya için hazırlanan millilerimiz, Estonya karşısında çok rahat bir galibiyet aldı almasına ama bence Avusturya maçı için ölçü olamadı. Çünkü rakip şimdiye kadar yaptığı karşılaşmalarda değil galibiyet, gol bile atamamış. Nedense, dikkat ediyorum da, biz oynayacağımız çok önemli karşılaşmalar öncesinde hep böyle abuk sabuk rakipler buluruz! Sonra da başarı gelmediği zaman dizlerimizi döveriz! Estonya gibi takımları UEFA ve FIFA, bulundukları grupta averaj takımı olarak bile görmüyor. Yani, bu takımlara atılan golleri kaale almıyor! Buna rağmen bizim hâlâ bu tür rakiplerle oynamamız, kendimizi kandırmaktan başka bir şey değil. Türkiye artık ikinci torbada yer alıyor. Bize birinci veya en azından bulunduğumuz torbanın takımlarıyla oynamak yakışır. Bilmem anlatabildim mi!.. Arda'nın en faydalı senesi! Gitti gidiyor derken Arda, Galatasaray'dan bir anda kopuverdi. Arda, Galatasaray'da, 11 yıldır top koşturuyor bana göre hiç bu kadar faydalı olmamıştır! Çünkü oynamadan (!) Galatasaray'a, 12 milyon euro kazandırdı. Bir futbolcu bundan daha faydalı nasıl olabilir! Arda, futboluyla değil, 12 milyon euro ile Galatasaray'da anılacak! Arda'ya, yıldız futbolcu diyoruz ama gittiği takım ortada! Yıldız futbolcu, Hamit Altıntop ile Nuri Şahin! Gittikleri takım Real Madrid... Yıldız futbolcu 11 yıl Galatasaray'da forma giymiş ama akılda kalacak bir şeye imza atmamış. Bence Arda'nın yıldız futbolculuğu, "mum"dan farksız; çünkü yalnızca dibini aydınlatıyor! Haaa (!) bir de Arda, zannetmesin ki Galatasaray'da bulduğu toleransı Atletico Madrid'de bulacak. Üç maç oyna, 12 maç yat! Eğer Arda böyle düşünüyorsa, bence Galatasaray'ı da kaybetmemek açısından yolun başındayken bu işten vazgeçmelidir! Mehmet Ali Aydınlar şaşırttı! Mehmet Ali Aydınlar'dan çok umutluydum. Umutluydum diyorum, çünkü geçtiğimiz gün Aydınlar'ın yaptığı bir çıkış benim bu umutlarımı bitirdi diyemem ama sarsılmasına neden oldu. Aydınlar'ın, Denizlispor, Fenerbahçe ve Galatasaray üçgeni içinde 2005-2006 yılında geçtiği iddia edilen teşvik primi olayında, Galatasaray Kulübü için yaptığı çıkış hem yersizdi, hem de Başkan Galatasaray'ın kupasının alınabileceğini söyledi. Aydınlar'ın önünde çözümü bekleyen bir şike dosyası dururken hiç de üzerine vazife olmayan bir işe el atması benim gibi herkesi şaşırttı. Bu saatten sonra Galatasaray'ın şampiyonluğunun alınmasının mümkün olmadığını bilmesine rağmen Aydınlar'ın Galatasaray'ı hedef alması tarafsızlık ilkesine de aykırı. Böyle bir şeyin gerçekleşmesi Türk futbolu adına da skandal olur. Ama ben yine de inancımı yitirmedim; M.Ali Aydınlar Federasyonu, Türk futboluna temiz bir sayfa açacaktır.