Trabzonspor'un, rakibi Trabzonspor... Gerçekten Engin-Burak kavgasında bu çok açık ve net görüldü. Ancak Trabzonspor bu maçı kazandıysa, bunu başta Burak'a borçludur. Golcü futbolcu, oynadığı mükemmel oyununu attığı iki şık golle süslerken, galibiyetin baş mimarı oldu. Burak'ın yanında yediği iki gole rağmen Onur ve sahadan ayrılıncaya kadar klas harektler yapan Engin de, bu alınan galibiyette büyük pay sahibiydi. Trbzonspor, geride kalan üç haftanın ezikliğini 90 dakika boyunca hissetti durdu. İlk dakikada kazanılan golden sonra bile bu kendini gösterdi. İlk yarının son on dakikasına kadar Trabzonspor, Sivas'ın ezici baskısı karşısında öyle acemice mücadele ettiki, bu takıma Trabzonspor demek için bin şahit gerek!.. Orta sahada Colman'ın çok top kaybetmesi, Selçuk'un kafasının hâlâ transfere takıntılı olması, orta sahadaki güç dengesinin Sivas lehine gelişmesine sebep oldu. Bu arada Jaja, inanılmaz gol pozisyonları harcadı. Brezilyalı oyuncu golün dışında sahada adeta gezindi durdu. İleride Umut, çok silik kaldı. Doğrusu böyle golcü bir oyuncunun bu denli formsuzluğu düşündürücü. Yeni transfer Piotr Brozek, vasatın altında bir görüntü sergiledi. Çalımbay'ın takımı Sivas, taş gibi. Bu takım ligden düşerse futbolun adaleti yok demektir. Orta saha, geri dörtlü ve ileri uç müthiş bir uyum içinde başladı ve bitirdi. Yiğidolar, biraz şanslı olsa en kötü bir puanla sahadan ayrılırdı. Ancak bu Sivas, birçok takımın canını yakar. Kuddusi Müftüoğlu, Engin'e atağa kalkacağı sırada Uğur'un yaptığı kasıtlı harekete verdiği sarı kart, bence biraz hafif kaldı. Karabük maçında Aurellio, pozisyon yokken kırmızı kart görmüştü. İşte bu çifte standarttan dolayı hakemler tarafsızlıklarını yitiriyor...