Trabzonspor 2011 yılında tam bir hayal kırıklığı. Fenerbahçe maçında ne futbola ne de Şenol Güneş'e bir anlam veremedim. "Trabzonspor'un en büyük rakibi Trabzonspor" sözüne bu maçta inandım! Fenerbahçe maçından öncesi ve sonrasında verilen beyanatlara bakıyorum da, gerçekten Trabzonspor kendisine rakip! 12. adam taraftarı bunun dışında tutuyorum. Onlar bu görevi örnek bir şekilde yapıyor. Güneş, fair play'den yana. Yana da, anlayan kim! Başkan Sadri Şener desen ağzından, Fenerbahçe kelimesi kadar Trabzon çıkmıyor. Takımda ise yürekten oynayanlarla, günübirlik Trabzonsporlu olanlar yavaş yavaş zeytinyağı gibi suyun üstüne çıkmaya başladı. Bütün bunların dışında bir de Colman olayı var. Bu futbolcu, hocasına pet şişe atıyor, maçlarda kırmızı kart görmek için hakemlere yalvarmadığı (!) kalıyor. Bence Colman, pimi çekilmiş bomba (!) Arjantinlinin, bu saatten sonra faydasından çok zararı olur. Her şeye rağmen Trabzon için henüz kaybedilmiş bir şey yok. Yeter ki Şenol Güneş ve futbolcular, taraftar kadar şampiyonluğa inansın. Demek ki neymiş? - Güneş, "Barcelona bizim ligimizde oynayamaz" demiş. Bence doğru söylemiş, çünkü bildiğini de unutur! - İstanbul'un havası Trabzon'u çarpmış.. Ne hava ne yer, Trabzon'u çarpan Fener - Hagi'nin tükürüğü 15 bin TL. Futbolculuğu para, antrenörlüğü para, şimdi de tükürüğü... - Simao, "Çetenin babasıyım" demiş. Oysa ki Beşiktaş onu futbolcu diye transfer etti. - Mustafa Sarp, Gaziantep maçından sonra "Çırpındıkça batıyoruz" demiş... Siz de bir kez de oynamayı deneyin... Hagi işi bilmiyor Hagi, Galatasaray'da futbolculuk yıllarını mumla arattırıyor! Rumen teknik adam ikinci kez geldiği Galatasaray'da, teknik direktör olarak kafa göz yarmaya devam ediyor! Gaziantepspor maçı, Hagi'nin bir ikramıdır. Ama şunu hemen söyleyeyim, Gaziantep galibiyeti hak etti ve çok net bir penaltısı da verilmedi. Hagi, iyi giden takıma adeta çomak soktu. Hagi'nin, Kazım'ı çıkarıp, 67 gündür transfer lafları üreten Baros'u oyuna alması affedilir bir hata değildi. Nitekim büyük hatanın bedeli de ağır oldu ve Galatasaray belki de tura veda etti. Şu bir gerçek ki, futbolculuğuyla gönüllerde taht kuran Hagi, her geçen gün biraz daha Galatasaray'dan uzaklaşıyor! Schuster komploya geldi! Yabancı futbolcu ve teknik direktörlerin bu kadar ucuz yolla Türkiye'ye gelmesine şiddetle karşıyım. Ancak Schuster'in küfür olayında Alman teknik adamın, dolayısıyla Beşiktaş'ın komploya getirildiğini düşünüyorum. Schuster'in, son maçta hakeme İngilizce küfür ettiği iddia ediliyor. Oysa ki Beşiktaş yöneticisi Mete Düren de Schuster'in iki veya üç kelime İngilizce bildiğini söylüyor. Kaldı ki Schuster, evinde İspanyolca, futbolcularla Almanca konuşuyor ama nedense küfre gelince İngilizce ediyor! Üstelik o sinirle, bildiği en iyi iki dili kullanmayıp, bilmediği bir lisanla bunu yapıyor. Herhalde Schuster, hakem İngilizce biliyor deyip ceza almak için böyle davranmış olacak! Dedim ya; buna kargalar bile güler...