Onur, Tolga ve Güneş

Trabzonspor'un sezon başından beri sakatlıklar yakasını bırakmıyor. Şimdi de kaleci Onur sezonu kapattı. Bu, Trabzonspor için sezon başından beri yaşanan en büyük şanssızlık. Kale şimdi Tolga'ya teslim. Tolga, bu ligde kendini ispatlamış ve Milli Takıma kadar yükselmiş bir oyuncu. Tek handikap, maç eksikliği. Şenol Güneş'in, kaleci problemini defansta alacağı önlemlerle kapatacağını tahmin ediyorum. Gelelim Trabzonspor-Kasımpaşa maçına. Beşiktaş karşısındaki Trabzonspor ile Kasımpaşa önündeki Trabzonspor arasında dağlar kadar fark vardı. Bence Trabzonsporlu oyuncular maç seçiyor. Burak ve Serkan'ın eksikliği büyük ölçüde hissedildi. Serkan'ın defans ve hücumdaki katkısı tartışılmaz. Burak ise yıpratıcı oyunu, dikine kaleye gidişi ve gol vuruşlarındaki becerisiyle, Trabzonspor'un hatta Milli Takımın vazgeçilmezi. Trabzonspor'un en güvenilir orta sahası, son haftalarda en büyük problem. Selçuk ve Colman çok formsuz. Selçuk, bütün özelliklerini yitirmiş. Oysa lider vasfında bir oyuncunun böyle zamanlarda ortaya çıkıp ağırlığını koyması gerekiyor. Umut beni umutsuzluğa düşürüyor. Umut, 100. gol sendromu arasında sıkışmış durumda. Bundan dolayı da son vuruşlarda çok acemi. Trabzonspor zor bir dönemeçten geçiyor ve en önemlisi rakibinin kendisi olduğunu bilmesi gerekiyor. Bursa'da neler oluyor? Geçen yılın şampiyonu Bursaspor'un yerinde bu sezon yeller esiyor. Kadrosunu korumasının yanında ara transferde yaptığı takviyelerle daha güçlenmesine rağmen beklentilerin çok uzağında. Ara transferde alınan Miller ile Ailton ikilisinden Ailton, Bursaspor'un aradığı futbolcu değil. Bu görevi Turgay kendisine şans verildiği zaman en iyi şekilde yapıyor. Miller için diyecek bir söz yok. 90 dakika duruyor gibi görünüyor ancak öyle bir zamanda ortaya çıkıyor ki, maçı alıp götürüyor. Bursaspor'un en başarılı yabancısı Batalla. Miller'ı da bir kenara koyarsak Bursaspor, yabancılardan yana çok şanssız. İvankov, eski İvankov değil. Refleksleri, oyuna konsantrasyonu eskisine oranla oldukça zayıf. Kısaca Bursaspor kırmızı alarm veriyor. Gelelim Sercan ve Volkan'ın durumlarına. Sağlam, bu iki futbolcunun arkasında her ne kadar olduğunu söylese de, biletlerini çoktan kestiği söyleniyor. Ertuğrul Sağlam'ın gelecek yılın kadrosunda Volkan'ı düşünmediği, bu futbolcu için satılması yönünde yönetime rapor verdiği, Sercan için ise sezon sonunda karar vereceği iddiaları daha şimdiden kulislerde dolaşıyor. Beşiktaş'ın başı dertte! Beşiktaş'ın yabancılarla başı büyük dertte! Göreve gelecek hocanın, yabancıları tasfiye etmek istemesi durumunda, Beşiktaş Yönetimi yeni bir borç batağına girecek. Çünkü bu futbolcuların tek taraflı gönderilmeleri halinde, transferde aldıkları kadar tazminat ödemesi gerekiyor. Türkiye'de oynayan bütün yabancılar bunu çok iyi biliyor ve zamanı gelince de kullanıyor. Beşiktaş'ın Simao, Almeida, Guti, Ferrari'yi göndermesi, neresinden bakarsanız bakın bir servet! Özellikle lüks bir transfer olan ve takımın bütün yapısını bozan Almeida ile Simao, daha şimdiden kendilerinin gönderilmeleriyle ilgili söylentiler karşısında ellerini ovuşturmaya başladılar bile. Simao ve Almeida, bugüne kadar yapılan transferler içinde belki de en anlamsızı ve çöpe atılan paradır. Quaresma'nın bulunduğu bir takıma üstelik futbolu bırakmış (!) Simao'nun alınması, hangi mantıkla açıklanır doğrusu merak ediyorum. Almeida da Simao kadar yersiz bir transfer. Çünkü bu mevkide çok iyi bir golcü olan Bobo var. Beşiktaş'ın başarısızlığını uzaklarda aramaya gerek yok. Transferlere baktığınız zaman cevabını almanız mümkün!.. İlklerin başkanı Polat!.. G.Saray Başkanı Adnan Polat, A.Gücü maçından sonra futbolcularını suçlayarak bir ilke imza attı. Polat'ın, Aydın ve Barış için basına yaptığı açıklamalar, doğrusu bir başkana hiç mi hiç yakışmadı. Ancak Adnan Polat, alınan kötü sonuçlardan öyle şaşırmış olacak ki, kendi takımının mı, yoksa karşı takımın futbolcusunu mu eleştirdiğinin farkında değil!.. Bu durum Polat'ın artık miadını doldurduğunu, hatta taşırdığını gösteriyor. Polat'ın, Aydın'ı ve Barış'ı ağır bir dille eleştirmesi, G.Saray tarihinde bir başkan için ilk!.. Nedense Polat, hep böyle ilklerin başkanı olmaya devam ediyor. Benim anlayamadığım, bütün bir camianın tepkisini alan Polat, hâlâ bu koltukta nasıl oluyor da oturabiliyor. Polat'ın amacı galiba G.Saray'ı, Bank Asya Ligi'ne düşürüp burada şampiyonluğa oynatmak ve maçlar açık kanaldan verildiği için taraftarın gönlünü kazanmak!..