Trabzonspor için ya tamam ya da devam maçıydı. Beraberlik bile Trabzon'un işini oldukça zora sokacak bir karşılaşmaydı. Şenol Güneş, bunu bildiği halde nedense Burak'ı tek başına sanki aslanların arasına atmış, zavallı Burak da, sudan çıkmış balık gibi bir o tarafa bir bu tarafa saldırdı durdu; ama hep karşısında üç CSKA'lı futbolcu buldu. Orta sahayı kalabalık tutup, Burak'ı yalnızca Adrian bir parça destekledi. Halil, Burak'tan en az İstanbul-Moskova kadar mesafe uzaklıkta oynadı! Buna rağmen Burak biri ayağı diğeri kafasıyla iki pozisyonu tek başına üretti ama olmadı. Trabzonspor oyuna ürkek ve çekingen başladı. İşte tam bu sıralarda daha defans yerine oturmamışken Doumbia, ok gibi defansın arasından daldı, Tolga'yı da çalımladı ama son anda bu skandal defans hatasını yine Giray topu çizgiden çıkararak önledi. Yine aynı Doumbia, Trabzon defansının adeta göbeğinin içinden geçti, Tolga ile burun buruna kaldı, ama Tolga kendine yakışanının yaptı ve gole izin vermedi. CSKA, ilk maçta elde ettiği üç gollü galibiyetten dolayı elindeki avantajı düşünerek oyuna kontrollü başladı. CSKA'nın yıldızı Love, zaman zaman oyunda görünüyor, göründüğünde de yüreğimiz ağzımıza geliyordu. Sol tarafta Sçhennikov, orta sahada Mamaev ve Dzagoev, ayaklarına aldıkları her topla bir anda kalemizin önünde bitivermesi defansımızın paniklemesine neden oluyordu. İki bekimiz görevlerini yaparken, orta sahada Adrian çalışkan ancak son hareketi yapmakta zorlandı. Zokora ise bence çok fazla geri oynayarak hücum gücünün azalmasına neden oldu. CSKA 10 kişi kaldığı bölümde ise Trabzonspor inanılmaz hatalar yaparak adeta galibiyeti tepti. Bu arada Mallenco, mükemmel bir yönetim gösterdi ve hakemlerimizin kulaklarını çınlattı! Ah o direk! Son dakikada Celutska'nın vuruşunun direkten dönmesi büyük şanssızlıktı. O top CSKA'lı oyuncuya çarpıp kornere gideceği yerde içeri girse 3 puan büyük piyango olacaktı.