Trabzonspor, Avrupa şampiyonu İnter'i yenerek, Türk Futbol Tarihine damgasını vurdu. Grup kuraları çekildiği zaman Trabzonspor bu gruptan çıkar demiştim; galiba bu gidişle bordo-mavililer hem de gruptan birinci olarak çıkacak. Şampiyonlar Ligi deneyimi olmadığı için İnter karşısında şans tanınmayan Trabzonspor, Avrupa'nın en iyilerinden birini kelimenin tam anlamıyla evire çevire yenerken tarih yazıd. Bu galibiyette herkesin emeği var. Hele hele tribünde ki 12. adam, takımına verdiği destekle "Çizme"yi adeta salladı! Trabzonspor sanki 40 yıldır bu kupada mücadele ediyormuş gibi haddini bilerek oynadı. Özellikle kaleci Tolga'nın inanılmaz kurtarışları arkadaşlarına moral verirken, İnter'in gol inancını da kırdı. Türk futbolunun son aylarda yaşadığı sıkıntılardan sonra Trabzonspor, aldığı bu muhteşem galibiyetle hem imajımızı düzeltti hem de Avrupa'ya göz dağı verdi. Lige psikolog lazım! Türkiye Ligi heyecandan uzak, sönük başladı. Yaşanan şike olayları belli ki futbolcuların zevkini, taraftarların heyecanını kaçırmış! Bence geçen zaman içinde bu iki faktör için futbol ailesi topyekün bir psikolojik denetime tabi tutulmalıydı. Nasıl ki kulüplerimiz oyuncularını zaman zaman psikyatrik denetimden geçiriyorsa, Futbol Federasyonu'nun da sezon öncesi böyle bir yönteme baş vurması iyi olurdu. Bu arada M.Ali Aydınlar yönetimi, aldığı son kararla futbola damgasını vurdu. Bundan böyle kadınlar ve çocukların maçlara ücretsiz girecek olması, futbolumuz ve yönetimler adına bir ilktir. Bu ilke imza atan Aydınlar Federasyonunu kutluyorum. Alınan bu karar, futbolda şiddetin azalmasına büyük katkı sağlayacak. Şike konusunda yaşananlar da bundan böyle herkese ders olmalı. Şu da bir gerçek ki, bütün bu olanlardan sonra her şeyin eskisi gibi olmasını kimse beklemesin! Helal sana Sarıgül! Mustafa Sarıgül... Bu ismi Türkiye'de tanımayan yoktur zannederim. Genç, dinamik, yakışıklı ve her şeyden önemlisi bütün liderlik vasıflarını üzerinde toplamış bir isim. Şişli Belediye Başkanlığı'nı yıllardır başarıyla sürdüren ve Şişli'yi Şişli yapan bu genç insanı uzun yıllar öncesinden tanırım. Sarıgül, bütün bu vasıflarının yanında çok da duygusal ve yardımsever bir insan. Sarıgül, geçtiğimiz gün Darulaceze'de, eski bir gazeteci arkadaşımız Mustafa Zeki Güzelgiriş'i ziyaret ederek kendisine bir sandalye hediye etti. Akülü arabası olmayan bazı hastalara da söz verdi. Sarıgül'ün basına olan duyarlığı ve bu yaklaşımı bence ders niteliğinde... Sarıgüller artıkça sorunların azalacağını düşünenlerdenim. Tesis deyince Atalay Geçtiğimiz hafta sonu Basın İlan Kurumu'nun Bayramoğlu'ndaki tesislerine misafir olduk. Genel Müdür Mehmet Atalay, restore ettirdiği Bayramoğlu Tesisleri'nde gazetelerin spor servislerine bir akşam yemeği verdi ve o akşam da gazetecileri tesislerde ağırladı. Ben, ilk kez Bayramoğlu Tesisleri'ni gördüm ve doğrusu ağzım açık kaldı! Yeşilliği, denizi ve odalarıyla bir çok tesisten önemli derecede farklılık arz ediyor. Tesis deyince akla ilk gelen isimlerden biri olan Mehmet Atalay, yine damgasını vurmuş ve Türk Basını'na çok önemli bir hizmet yapmış. Mavi ile yeşilin en güzel birlikteliğini burda görmek mümkün. Tesisin müdürü Burhan bey ve yönetiminde çalışanlar da bu güzelliklerin bir parçası. Beş yıldızlı otelden farksız Bayramoğlu Tesisleri'ni görmeyen arkadaşlarımın vakit kaybetmeden buraya görmelerini tavsiye ediyorum.