Trabzonspor, Sivas karşısında kazandı ama bir şeylerin iyi gitmediği alınan üç puana rağmen çok açık göründü. Birinci neden; ilk yarıda en güçlü yeri olan orta sahası, ikinci yarıda çok kötü oynuyor. Bunun sebebi de, Selçuk ve Colman'dan kaynaklanıyor. Colman, anlaşılmaz bir form düşüklüğünün yanında, bir de sanki her maçta atılmak için can atıyor! Güneş, bu futbolcu karşısında çaresiz! Oysaki Colman, bu formu ile vazgeçilmez değil. Selçuk ise kafası takıntılı; belli ki aklı transferde. Bunu düzeltecek olan da Şenol Güneş ve yönetimdir. Alex örneği ortada. Fenerbahçe, Alex'le masaya oturdu ve işi çözdü. Brezilyalı şimdi sanki topu yiyecekmiş gibi oynuyor.Fenerbahçe, Alex'e 2.5 milyon euro verdi ama karşılığında şampiyon olursa belki de bunun 10-20 mislisini kazanacak. Trabzonspor da vakit kaybetmeden Selçuk'la masaya oturmalı ve bu işi çözmelidir. Geri dörtlünün göbeğinde oynayan Glowacki ile Mustafa Yumlu, son maçta güven vermedi. Sol tarafta ilk kez oynayan Piotr Brozek, savunmada da hücumda da zayıf kaldı. Engin-Burak türü kavgaların sıkça görülmesi, büyük bir handikap. Kavga edilecekse(!) en azından Beşiktaş'ın İbrahimleri gibi gözlerden uzak soyunma odasında bu iş yapılmalı! Trabzonspor için lig şimdi üç maçlık bir periyot ile yeniden başlıyor. Önce Manisa, arkasından Kayseri ve sonra Beşiktaş maçları, Trabzonspor'un, şampiyonluk yolunda hedefini belirleyecek kadar çok ama çok önemli. Trajikomik ve skandal! Beşiktaş'ta yaşanan o meşhur(!) kavgadan sonra başkan Yıldırım Demirören ile İbrahim Üzülmez'in, ekranlarda açık oturum gibi çıkıp ulu orta olayı tartışmaları, trajik olduğu kadar komedi ve bir skandaldı. İki taraf konuştukça battı(!) ama en büyük yarayı Beşiktaş Kulübü aldı. Peki nerde kaldı, "kol kırılır yen içinde kalır" sözü? Bunlar, Beşiktaş'ın iç meselesi. Açıklama yapacaksan tek başına çıkarsın söyleyeceklerini söylersin bu mesele de kapanır gider. Hele hele,"İbrahim döğdü" ya da "deli İbrahim" gibi sözler bir başkana hiç yakışmadı. Nitekim Üzülmez de, bu konuda başkanını uyarmak zorunda kaldı ve ne acıdır ki Demirören,sözlerini geri aldı. Bu olayda belli ki İbrahim Üzülmez, yaptığından pişmandı. Ama bence bu kavga, ne bir terlik ne de bir küfürden ibaret bir kavga değil, sanki ikisinin arasında bir husumet var. Zaman bunu ortaya çıkaracaktır. Futbol Federasyonu ne iş yapar? Futbol Federasyonu fuzuli işlerle uğraşmaktan gerçek görevlerini yapamıyor. Soruyorum; Beşiktaş - Fenerbahçe maçı neden ertelenmedi. Veya en azından pazartesi gününe kaydırılmadı? Geçtiğimiz yıllarda bunun gibi kararlar çok alındı. Ama şimdi nedense Beşiktaş'ın bu feryadı duyulmadı ve Fenerbahçe maçı değil erteleme, bir gün sonrasına yani pazartesi gününe bile alınmadı. Başkan Yıldırım Demirören, Futbol Federasyonu tarafsız değil derken bu tür durumları kastediyor. Futbol Federasyonu, büyük bir ihtimalle yayıncı kuruluşun isteğine boyun eğdi. İşin acı tarafı da yayıncı kuruluş, futbol adına bir şeyler verebilse can feda(!) o da yok. Alman hakem, (Sanki Türk hakemi bunu yapamazmış gibi) oturduğu yerden herkese mavi boncuk dağıtıyor. Bursasaporlu Miller'ın, Eskişehirspor maçında ceza sahası içinde düşürülmesi sonrasında, hakeme itiraz etmemesini dile getirdi. Aynı Merk, Türkiye Liginde hakemlere çok itiraz olduğunu ve bunu doğru bulmadığını söyleyen insan. Ne demişler böyle başa böyle tıraş!