Geçtiğimiz hafta köşemde, "Trabzonspor'un hakkıydı" yazıma, Fenerbahçeli okurlar inanılmaz tepki göstermişler. Belli ki derdimi tam anlatamamışım. Bir defa o yazıda hiç mi hiç F.Bahçe'den söz etmedim. O halde Fenerbahçeliler neden üzerlerine alıyor? İkincisi, "Trabzonspor hak etti" derken, UEFA, Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne almadığı gibi, Türkiye'den hiç bir takımı almama durumu da vardı. Ancak daha sonra UEFA, Türk futbolunu değil Fenerbahçe'yi cezalandırdığını açıklayıp, lig ikincisi Trabzonspor'u Devler Ligi'ne dahil etti.. Bir Türk olarak bu olaya sevindim ve sizlerle bu sevinci paylaşmak istedim. (F.Bahçe'nin Devler Ligi'ne alınmayışını ben de en şiddetli şekilde protesto ediyorum!). Alex olayına gelince... Alex değil isminin, virgülünün bile şikeye karışması durumunda futbolu bırakacağını ve servetini bağışlayacağını açıkladı. Geçtiğimiz hafta Alex'in tercümanı emniyete çağrıldı ve ifadesi alındı. Bunun üzerine ben de Alex'e söylediklerini hatırlatmak, bunu yaparken de Türk insanının çok dikkatli ve olayların takipçisi olduğunu göstermek istedim. ACI AMA GÜZELSÖZLER! "İnsan dilediği her tür zevkten feragat eder ama acılardan asla vaç geçmez." (G.I GURDJIEFF) "Ancak acı çekerek kendimizi bulabiliriz." (DOSTOYEVSKİ) "İnsanın başına, kaldıramayacağı hiçbir şey gelmez." (MARCUS AURELIUS) Doğru bir tanedir Gelelim gazeteciliğim ve insanlığım için yapılan eleştirilere... Meslek kariyerimin tartışılmasına bir diyeceğim yok ama insanlığım konusundaki eleştirilerde orada duracaksın! Hatırlatayım; kul hakkı, yalnız bir insanın maddi konuda zarar uğratmak anlamına gelmez, bu da bir kul hakkıdır! Gelelim birilerinin adamı olmam konusuna... Ben kimsenin adamı olmadım. Hiç bir zaman ısmarlama yazı yazmadım. Ancak bildiğim doğrulardan da şaşmadım. 40 yıllık mesleğimde hiç eğrilmedim, hep kırıldım! Böyle olduğum için Türkiye Gazetesi ailesi içindeyim. Beni bu gazeteye layık görmeyenler şunu bilmelidir; Türkiye Gazetesi'nde çalışmak benim yaşamımda sayabileceğim en önemli beş olaydan biridir. Buna da kavuştuğum için Allaha sonsuz şükrediyorum. Gazetecilik mesleğimde hiç bir kulüple hiç bir şekilde en ufak bir alış verişim olmamıştır. Hep mesafeli olmuşumdur. Bu da gazetecilik yaşamımda bana artı olarak dön-müştür. Bu yüzdendir ki, çok şükür, başım dik her kapıyı açabiliyorum! Şunu da küçük bir dip not olarak belirteyim: Ben, Fenerbahçe formasını giymiş ve bundan büyük onur ve gurur duyan bir insanım. Galatasaray'ın göbeği sırıtıyor! Galatasaray'da her şey güzel de ortada oynayan Gökhan ile Servet çok sırıtıyor. Son Real Madrid maçında, Hakan Balta da burayı dolduramadı ve çok hata yaptı. Galatasaray bir taraftan süper bir kadro kurmakla uğraşırken, nedense buraya hiç el atılmıyor. Galatasaray'ın kanayan en büyük yeri, defansın göbeği. Bu senelerce de böyleydi, şimdi de böyle!.. Burada oynayacak iki futbolcu var; birincisi Ujfalusi, ikincisi de Trabzon'dan alınan Ceyhun. Terim'in, bir kaç maç bu ikiliye sabretmesi durumunda Ujfalusi ve Ceyhun'un bu mevkinin değişmezi olacağına inananlardanım. Ancak, Servet-Gökhan ikilisi bence Galatasaray'da ömrünü bitirmiştir! Son maçlar, bunun çok açık göstergesidir. Bu iki oyuncu bir arada oynadığı zaman hem kendilerine, hem de Galatasaray'a zararlı oluyor. Çünkü ikisi de ağır, teknikleri zayıf, güçle oynayan futbolcular. G.Saray'ın acilen günümüzün santrfor tipi olan kısa boylu, driplingi kuvvetli, defans aralarına kolayca girebilen ve kontratakta çok hızlı bir santrfora ihtiyacı var. Terim'in bir de Engin'in oynayacağı yeri çok iyi tayin etmesi gerekiyor. Engin gerçek yerinde oynasa bence Türkiye'nin en iyisi. Trabzon'un şansızlığı! Trabzonspor için transfer süresinin çok kısıtlı olması bir şanssızlık. Ancak yönetimin bu şanssızlığı eldeki büyük maddi imkânlarıyla telafi etmesi lazım. Yani Trabzonspor ilk hamlede boşta olan ve hemen takımda oynayacak en az iki tane süper yıldızı kadrosuna katmalı. Bu arada da bunların yanında yapacağı irili ufaklı transferlerle (Marek gibi ) kulübeyi zenginleştirmelidir. Çünkü Trabzonspor için ligden önce Devler Ligi geliyor. Üstelikte bu yıl Şampiyonlar Ligi, Trabzonspor için daha bir anlam ve önem taşıyor. Trabzonspor yönetiminin bunları göz önüne aldığına şüphem yok. Ancak Volkan Şen'in transferinde hayal kırıklığı yaşadığım için bunları yazıyorum. Volkan, Devler Ligi'nde gruplarda oynayamayacak. Trabzonspor, Volkan'dan ancak Süper Ligde yararlanabilecek. Oysa yukarıda da belirttiğim gibi Trabzonspor için birinci sırada Şampiyonlar Ligi gelmelidir ve acilen transfer yapmalıdır.