Yalnızca iki gol

Böyle maçlarda futbol beklemek zor. Ama gel gör ki futbolsuz bir maçın da hiç mi hiç keyfi olmuyor. Topu alan, kaleye gitmeden önce beş-altı kez kendi sahasında gezdirmeden ileriye göndermiyor. Bunun adına da futbol deniyorsa, işte sahada ancak bu kadar futbol vardı! Trabzonspor, defansını santra yuvarlağına daha yakın bir yerde kurmuş, buna karşı Bursaspor, defansı kalabalık tutup, ileride Sestak ve Turgay'la sözüm ona pres yapıyor. Bu zayıf baskıya rağmen Trabzon defansı topu ileriye çıkarmakta bir hayli zorlanıyordu. Neden sonra Bursaspor'un aklı başına geldi ve defansı orta sahaya kadar çıkararak oyunda dengeyi sağladı ve bundan sonra da Tolga'yı zor durumlarda bırakan pozisyonlar elde etti. İkinci yarıda ise belli ki özellikle Bursasporlu futbolcular Sağlam'dan gereken zılgıtı yemiş olacak ki, Trabzonspor kalesine amansız bir baskı kurdu. Sestak, Ozan'ın, inatçı takipçiliğini kafayla sonlandırırken, Trabzonspor defansı bu gole Şenol Güneş kadar seyirci kaldı! İşte tam bu sırada, ligin en formda adamı, ve bu dakikaya kadar sahada gözükmeyen aslan yürekli Burak sahne aldı. Kurnazlığını ve takipçiliğini gösterdi. Sahanın en iyilerinden biri Serdar Aziz, öyle bir hata yaptı ki bütün artılarını aldı götürdü! Doğrusu, Burak'ın kötüsü bile seyredene zevk veriyor. Bu futbolcu için kötü konuşacak olanlar üç kez yutkunup sonra konuşmalıdır! Bursaspor'da hatasına rağmen Serdar Aziz, Sestak, sakatlanıp çıkıncaya kadar Basser, Batalla, futbolu güzelleştirmek isteyen ayaklardı. Trabzonspor'da ise Burak, Giray ve biraz da Alanzinho. Hakkı beraberlikti Sonuç olarak ortaya çıkan beraberlik, bence iki takımın da analarından emdikleri süt kadar helaldi! Çünkü bu takımlardan hangisine 3 puan verseniz, diğerine haksızlık olurdu.