Boru hatları ve siyaset

A -
A +
Amerika Birleşik Devletleri'nin her tarafını saran, binlerce kilometre uzunluğunda petrol, rafine ürünler, hidrojen ve doğalgaz boru hatları bulunmaktadır. Bu boru hatları Amerikalıların pek çoğunun aklına dahi gelmez. Pek çoğu konuşmaya değer şeyler olarak görülmez. XL TransCanada ve yapılırken çevre ve ekonomik güvenlik konusuyla gündeme gelen istisnalar da var.
ABD'deki bu devasa boru hattı şebekesi yapılırken çok sayıda arazi, iş yeri ve diğer bazı uyuşmazlıklar olmuştu, ama bunların hepsi hemen herkes için mazide kaldı.
Bu boru hattı şebekesi herkes tarafından kabullenilmiştir. Şebekeyle ilgili çok az siyasi anlaşmazlık vardır. Bunun temel nedenlerinden biri, doğalgaz ve rafine ürünlerin kaynağının çoğunlukla ABD olmasıdır. Ülkedeki kaya petrolü devrimiyle beraber artık çok daha az petrol ithal ediliyor. Birçok Amerikalı petrolde dışarı bağımlı olmaktan yakınır, ama çoğu da artık bunun azalan bir problem olduğunu görüyor.
ABD'nin boru hattıyla en çok petrol ithal ettiği ülke Kanada'dır. Bu iki dost ülke arasında gerilime sebep olacak herhangi bir anlaşmazlık yoktur. İthal edilen petrolün kalanı ise, Houston Limanı ve LOOP (Louisiana Deniz Petrol Limanı) gibi yerlere gemi ile gelir. Bu petrolün de çoğu Meksika, Venezuela, Suudi Arabistan ve OPEC üyesi olan ve olmayan ülkelerden gelmektedir...
Amerika'daki boru hattı politikası, Rusya'dan Doğu Avrupa'ya giden boru hattı politikasına göre çok daha yumuşaktır. Daha çok Amerikalının böyle iyi bir komşuya sahip olmanın önemini kavramasını temenni ederim.
Rusya, AB ve Doğu Avrupa gibi yerler için, konu boru hatları olduğunda oldukça kavgacı ve genellikle arsız bir komşu olmuştur. AB, ithal ettiği gazın yaklaşık yüzde 35'ini Rusya'dan alır. Diğer kaynakları arasında pek de kavgacı olmayan Norveç, Cezayir, Katar ve birkaç başka ülke bulunur...
2009'da yapılan kesinti kış günlerinde üşüyen ve yemek pişiremeyen bazı AB ülkeleri ve özellikle Ukraynalılar için tam bir şok olmuştu. Ukrayna'daki güncel olaylardan dolayı Rusya gaz akışını keserse, bundan en çok etkilenecek ülkeler Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Polonya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan ve tabii ki Ukrayna olacaktır...
Almanya'nın yeni NordStream boru hattı var, ama Almanya Rusya'ya sert yaptırımlar uygularsa, buradan gelen gaz azalabilir, hatta kesilebilir.
AB kullandığı petrolün yüzde 34'ünü Rusya'dan ithal ediyor. Norveç, Libya, Suudi Arabistan ve Kazakistan AB'ye petrol ihraç eden ülkelerden bazılarıdır. Rusya'dan petrol ithal eden kimi AB ülkeleri daha büyük risk altındadır. Almanya, Hollanda, Polonya, Beyaz Rusya, Finlandiya, İsveç ve Fransa, Rusya'dan en çok petrol ithal eden ülkelerdir...
Türkiye de gazın çoğunu Rusya'dan aldığı için öfkesinden nasibini alabilir. Türkiye kullandığı petrolün yüzde 10'unu Rusya'dan ithal ediyor. Bu küçük bir yüzde, ama yine de oldukça fazla. Türkiye'nin doğalgaz ithalatının yaklaşık yüzde 60'ı Rusya'dan gerçekleşiyor. İşte bu endişe edilmesi gereken bir şey.
Rus-Türk boru hattı politikası Karadeniz'de Rusya'nın güç gösterisiyle ve Türkiye'nin Ukrayna'daki krize ve Kırım'da yaşananlara sessiz kalmasıyla şekillenmektedir.
Eğer Türkiye Rusya'dan petrol ve gaz ithal etmeseydi, yine bu kadar sessiz ve dikkatli olur muydu? Merak ediyorum!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.