Elektriğe Giriş: Şebeke

A -
A +
Evinizde televizyonu, mikrodalga fırını, ışıkları, kısacası elektrikle çalışan herhangi bir şeyi açtığınızda elektriğin nereden geldiğini ve sizin için neden önemli olduğunu anlamak için zahmet etmeye değer. Önümüzdeki birkaç makalede bunları açıklamaya çalışacağım...
Elektrik şebekesinin başlangıcı üretim santralleridir, buralarda elektrik elde etmek için genellikle kömür, doğalgaz, petrol ve hatta çöp veya tarımsal atıklar yakılarak buhar üretmek için su kaynatılır... Elektrik için bir başka kaynak da hidroelektrik santrallerinde dönen türbinlerdir. (Nükleer santraller konusunu başka bir makalede ele alacağım...)
Rüzgâr enerjisi dediğimiz, rüzgârın bir türbini döndürmesi ve elektrik üretmesidir. Güneş enerjisini anlamak biraz daha zordur. Güneş radyasyonundan gelen fotonlar güneş panelindeki elektronları harekete geçirir, bu sayede elektrik üretilir... Bu saydıklarımız elektrik üretimine çok basit ve kısa bir bakıştır. Önümüzdeki haftalarda bunları ve başka yöntemleri de anlatacağım, ancak elektrik üretimi kısaca saydıklarımdan ibarettir, işin aslı elektronları bakır tel, hatta hava gibi bir ortamda hareket ettirmektir.
Elektrik şebekesinde bir sonraki aşama santrallerde üretilen elektriğin voltajını yüz binlerce volta yükseltmek ve bunu enerji nakil hatları üzerinden uzak mesafelere nakletmektir... Türkiye'deki evlerde 220 Volt kullanılır. ABD'de 110 Volt kullanılır. Her iki ülkede de alternatif akım kullanılmaktadır. 
Elektriğin evler, hastaneler gibi yerlere ulaştırılması elektrik şebekesindeki son aşamadır, dağıtım olarak adlandırılır.
Türkiye'de elektriğin yüzde 43'ü doğalgaz yakılarak elde edilir. Yaklaşık yüzde 27.2'si kömür yakılarak elde edilir. Bu kömürün yüzde 25'i ithaldir. Türkiye'de çıkarılan kömürün çoğu yumuşak linyittir. Hidroelektrik Türkiye'nin elektrik tüketiminin yüzde 24'ünü karşılamaktadır. Bu barajların önemli bir kısmı Güneydoğu Anadolu'daki GAP projesi kapsamındadır. Türkiye sahip olduğu çok sayıda büyük akarsu sayesinde hidroelektrik kapasitesini geliştirebildi...
Türkiye'de güneş, rüzgâr, dalga, biyokütle, vb. yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payı oldukça küçüktür, ama ileride bunların önemi artabilir. Özellikle ithal edilen gaz ve kömürdeki riskler ve maliyet arttıkça ve kömürün çevreye etkileri sebebiyle yenilenebilir enerji önem kazanabilir. Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyeli oldukça fazladır. Ufukta Türkiye'de nükleer enerji olacak gibi gözüküyor. Türkiye, Rusya'nın Rosatom şirketiyle nükleer elektrik santrallerinin finansmanı ve yapımı için anlaşma yaptı...
Fiyatlar, ithalat riskleri, ülke içindeki potansiyel enerji kaynakları değiştikçe, Türkiye'nin enerji politikası planlaması da değişmelidir. Enerji güvenliği ve elektrik güvenliği gözünüzü sürekli topta tutmanızı ve değişime hazır ve esnek olmanızı gerektirir. Bu sayede bir ülke enerji ya da başka alanlarda zorluklarla karşılaştığında tekrar hızla toparlanabilir.
***
Soma faciasının kurbanları, aileleri ve yakınları için dua ediyorum. Allah yardımcıları olsun, sabır versin...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.