Güney Sudan çöküyor

A -
A +
1990'ların başında Kahire'de öğretmenlik yaparken Sudan ve Güney Sudan meseleleri üzerine çalışmıştım. Sudan'da milyonlarca kişinin öldüğü, milyonlarcasının sürüldüğü birçok iç savaş yaşandı. Bu savaşların yankıları Temmuz 2011'de bağımsızlığını kazanan Güney Sudan'la Sudan sınırında devam ediyor. Her iki ülkede de korkunç kabile savaşları yaşandı. Darfur bu olayların yaşandığı birçok yerlerden biridir. Kabileler arası çatışmalar genelde toprak, su, meralar, devlet teşvikleri ve iş nedeniyle oluyor ve henüz mazisi iki sene olan bu fakir ve çaresiz ülkede en ufak bir kıvılcımla ateşleniyor.
Güney Sudan, nüfusunun yaklaşık yarısı 18 yaşın altında olan 11 milyonluk bir ülkedir. Yaş ortalaması 16 civarındadır. Okuryazar oranı yüzde 25 civarındadır. Kadınlarda okuryazar oranı yüzde 17'nin altındadır. Erkeklerde yüzde 40 civarındadır.
Yol pek yoktur, olanlarsa çoğunlukla asfalt değildir. Yağışlı mevsimlerde yollar geçilmez halde olur. İnternet, hatta telefon bağlantısı nadiren bulunur. Elektrik çok az yerde vardır. Güney Sudan'da hemen hemen kimsenin elektriği yoktur. Güney Sudan kendisi ve bölgesi için petrol ve gaz altyapısı inşa edebilir. Ancak, şimdiye kadar bolca konuşma ve birkaç kağıdı imzalamaktan başka bir şey yapılmadı.
Petrol Güney Sudan ekonomisi için hayati öneme sahiptir, ancak ülkenin kısa tarihinin çoğu boyunca ana ihracat pazarı olan Sudan'la yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle gönderilmiyor. Her iki ülkede de petrol yatakları ne yazık ki sınıra ve etnik çatışmaların olduğu yerlere yakındır.
Güney Sudan'da ortalama bir insanın geliri yıllık 1000 doların altındadır. Bazıları günde 1 dolardan az kazanıyor. 
Sudan çoğunlukla kırsal bir yerdir. Başkent Juba'nın nüfusu 220 bin civarındadır, çok az asfalt yol ve ülkeyi kalkındırmak ve yönetmekle uzaktan yakından alakası olmayan yozlaşmış bir hükümet vardır. Zaten hükümetin de yönetmek için pek kapasitesi de yoktur...
Ülkede altın, elmas, demir, bakır, çinko, değerli taşlar ve petrolün yanı sıra, biyoyakıt üretim potansiyeli de var. Sudan, tarihi boyunca yoksulluk ve şiddetin pençesinde olmuş çok zengin kaynaklara sahip bir ülkedir.
Ekonomi 11 Temmuz'daki bağımsızlık esnasında perişan haldeydi. Daha da kötü hale geldi.
Bağımsızlıktan hemen sonra içerideki etnik çatışmalar patlak verdi. Neur ve Dinka ülkedeki en büyük etnik gruplardır, ama Güney Sudan'daki kabile bağlantıları oldukça karmaşıktır. Karmaşık bağlantılara sahip 60 kabile ve yüzlerce aşiret bulunmaktadır.
Salva Kir, Dinka kabilesindendir. Riek Machar ise Neur kabilesindendir. Bu ikisi bölge tarihinde yıllardır sergilenen çok üzücü ve yıkıcı oyunun yeni aktörleridir. Güney Sudan bir dönem daha fakirlik ve çatışma tuzağına düşmüş bir ülkenin klasik örneği olacaktır.
Ben daha iyi bir Güney Sudan için umutlu olduğumu söylemek istiyorum. Ancak tüm rakamlar ve eğilimler farklı bir yönü gösteriyor. Uzun süredir zor şartlarda yaşayan bir halkı, bir süre daha zor şartlar bekliyor. Zavallı Güney Sudan...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.