Televizyon kanallarının çoğu, güya yaz uykusunu örtbas etmek için programlarında "Vur patlasın, çal oynasın" taktiğini uyguluyor!.. Eğlenmek ve müzik dinlemek de bir ihtiyaç elbette ama bazı kanallar özellikle hep aynı sîmâları bıkıp usanmadan ekrana taşımaktan büyük zek duyuyor nedense?!... Ve bu bazı kanallar eğlence ve müzik deyince işi sadece "Göbek havalarıyla" hâlledebileceğini sanıyor. Unutulan şu ki; bu ülkede her renkten insan olup keyifler ve zevkler, dolayısıyla ihtiyaçlar da farklı olabiliyor. Özellikle müzik deyince her telden tarzı ve sanatı ekrana taşımak lâzım. Eh bu da adâlet ister! Eğlence programlarında her kesimin gönlünü almak, öyle kolay bir hizmet değildir bizim ülkemizin coğrafyasında... Müzik evrenseldir yani bütün insanlığın ortak dilidir. Bütün mesele, her müzik dalındaki icrâcıların ehillerini ekrana taşımaktır; müzik türlerini birbirlerinden tefrika etmemek kaydıyla elbette!!... Hiçbir müzik türünü birbirinden ayırt etmeyeceksin bir TV yayıncısı ve yapımcısı isen!... Çünkü her malın bir alıcısı vardır! Bu bir keyif-tercih meselesidir. Bütün müzik türlerini buradan sıralayacak değilim. Kimi caz müziği dinler, kimi romandan zevk alır, kimi Türk Halk Müziği ya da Türk Sanat Müziğinden... Klasik Batı Müziği dinleyen kişi Türk Pop Müziğini dışlayamayacağı gibi, Arap Müziğini seven de Kafkas müziğini dışlayamaz. Zevkler ve tercihler tartışılamacacağına göre bütün müzik türlerinin ehil icrâcılarını âdil bir biçimde serpiştirmek ve seyircimizle paylaşmak da TV kurmaylarının aslî görevidir!... Nitelikli ve özgün besteler ve icrâlar temennisiyle efendim!..