Yaşıyorken, yozlaşmadan uzlaşalım!..

A -
A +

Sevgili okurlarım; spor dünyamızdan, geçen hafta içerisinde iki önemli şahsiyeti kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. İlki, TRT 1982 girişli meslektaşım Spiker Orhan Şengürbüz. Maâlesef Orhan'ı 17 Temmuz cuma günü genç sayılabilecek bir yaşta kaybettik. Sevgili Orhan göreve TRT Antalya Radyosu'nda başladı ve sonrasında mesleğini son derece başarılı bir Spor Spikeri olarak diğer özel televizyonlarda da sürdürdü. 1982 yılında Ankara Radyosu'da spiker olarak görev yaptığımda Antalya Radyosu'na bir aylık geçici bir görevle gitmiş ve Sevgili Orhan'la dostluğumuzu daha bir pekiştirmiştik. Orhan, TRT'den sonra Spor Spikeri olarak sırasıyla İnterstar, HBB, ATV, Kanal D ve son olarak da Show TV'de çalıştı. Günler, yıllar geçti ve 17 Temmuzda, rahatsız olan değerli eşini, dokuz yaşındaki sevgili oğluyla hastanede ziyaret etti. Ziyaret sonrasında hastane çıkışında birdenbire ani bir kalp kriziyle yere yığıldı ve gözü yaşlı hasta eşi Neslihan Hanımla oğlu Utku'yu yalnız bırakarak genç sayılabilecek bir yaşta; 52 yaşında aramızdan ayrıldı. Ve birkaç gün sonra, gene, TV haberlerinden, Beşiktaş'ın efsanevî kaptanı Vedat Okyar'ın ölüm haberiyle sarsıldık. Kişiliğinin yanı sıra çok değerli bir Spor yazarıydı Okyar. Her iki önemli şahsiyet için başta LİG TV , anılarına ait olmak üzere çok güzel ve özel programlar hazırladı sağolsunlar...Her iki güzel insana tekrar Allah'tan rahmet, kederli ailesine de sabırlar dileriz. TRT, özel TV ve radyolarına yıllarını vermiş başarılı, hattâ duayen diyebileceğimiz sanatçı ve spikerler vefât ettiklerinde maâlesef sadece birer cümle ya da satırla duyurulur ve geçiştirilirdi. Şükür ki artık, özellikle bazı TV kanalları bu şahsiyetleri anıyor, özel programlar düzenliyor ve hattâ ailesine sahip çıkabiliyor. Ama, en üzücü durum ise, böylesine kıymetli meslektaşların kıymetlerinin, ancak vefâtlarından sonra anlaşılmaya çalışılması?!... Bir hırs, bir kıskanma, gereksiz ve ipe sapa gelmez konulardaki hesaplaşma ve gruplaşmalar da, olması gereken sevgi, dostluk ve birliktelikleri zaman zaman maâlesef yozlaştırabiliyor. O hâlde özellikle medya dünyasının her bölümünde çalışan bütün elemanlarına söylenecek tek bir söz kaldı; "Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz!!..." Yaşıyorken birbirimizin kıymetini anlayabilmek ümidiyle efendim!!...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.