Antidemokratik gelişmelere anında tepki veren Genç Siviller, ilginç eylemleriyle büyük ses getiriyor. Hareketin beyin takımından Turgay Oğur, haklarında merak edilenleri anlattı. Oğur, kendilerine destek verenler arasında emekli subayların da, avukatların da, çobanların da bulunduğunu söylüyor.

Genç Sivilleri Beyoğlu'ndaki merkezlerinde ziyaret ettik.(Fotoğraflar: Raşit Ağzıkara)
> KURTBAY ÖNÜR
Genç Siviller, Türk siyasi hayatının en sıra dışı hareketlerinden biri. "Genç subaylar rahatsız" tartışmalarıyla başlayan son 10 yıllık dönemde birbirinden ilginç eylemlere imza attılar. Bunlarla çok konuşuldular. En çok da İstanbul Barosuna karşı düzenledikleri eylemleri ses getirdi. Haklarında herkes bir şeyler söyledi/ söylüyor. Arasında her türlü meslek grubundan insan var. Postala karşı converse ayakkabı ile sivil yönlerine vurgu yapıyorlar.
Biz de bu haftayı onlara ayırdık. Hareketin çekirdek kadrolarından Turgay Oğur'u dinledik...
Genç Siviller olarak, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde yerinizi nerede görüyorsunuz?
Kendimizi bir bayrak yarışı içerisinde değerlendiriyoruz. Bugün ses getiren eylemlerle demokrasiye yaptığımız katkı, belki gelecekte ortaya çıkacak başkaca sivil toplum örgütlerinin ürettiği eylemlerle ve fikirlerle aşılacak. Türkiye'de internet tabanlı sivil toplum faaliyetleri yürüten, mail grupları, facebook, twitter, friendfeed sayfalarını kullanarak destekçileri de karar alma sürecine katan eylem anlayışının dünya için de yeni bir şey olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye gibi geleneksel bir örgütlenme anlayışının hakim olduğu bir yerde, lideri olmayan bir topluluk gerçekten ayrıca bir yere sahip olmayı hakediyor.
BİZ TAMAMEN YERLİYİZ
Şimdiye kadar çok konuşulan eylemlere imza attınız. Sizin Greenpeace'den farkınız ne?
Hiçbir benzerliğimiz yok. Biz yerliyiz onlar uluslararası. Onlar eylemlerini biçimsel olarak kurguluyor. Bizim eylemlerimizin başrolünde sözlerimiz var. Onlar kendilerini Enerji Bakanlığının demir parmaklarına zincirleyerek mevzularına dikkat çekiyorlar. Biz, mizah ve ironi ile.
En çok ses getiren eylem "Darbeci Baro" oldu herhalde. Şimdiye kadar hiç tehdit aldınız mı?
Evet, gerçekten de Darbeci Baro eylemi çok ses getirdi. Fakat 1 Mayıs'ta yine The Marmara otelinden sarkıttığımız "77'de buradan ateş edenler bulunsun" pankartı da, 27 Nisan Muhtırası sonrası yaptığımız eylem de çok ses getirmişti. Tabii her eylemi beğenen oluyor, beğenmeyen oluyor. Pek çok yazardan özellikle İstanbul Barosu'na mensup avukatlardan çok büyük destek aldığımızı söyleyebilirim. Bu eylemle ev hanımlarına bile ulaşabildiğimizi gördüm. Bu eylemden dolayı para cezası aldık. 139 lira.
Turgay Oğur KRAL ÇIPLAK DİYEBİLMEK
Eylemleriniz çok esprili. Buna nasıl karar veriyorsunuz? Eylemlerden sonra bir değerlendirme yapıyor musunuz?
Eylemlerimizi yapmadan önce kendi aramızda hızlıca bir şeyler düşünmeye başlıyoruz. Özellikle eylem yapacağımız olaya biraz tersten yaklaşmaya çalışıyoruz. Çünkü Türkiye'de hemen her şeye kimin ne tepki vereceğini bilebiliyorsunuz. Yani bugün CHP ne der, AK Parti ne der ya da MHP ne der bunu onların açıklamalarını beklemeden söyleyebilirsiniz. Bizim için önemli olan "Kral Çıplak" diyebilmek. Yani onca insan içerisinde "Kral Çıplak" diyen çocuğun masumiyetiyle bir yandan da muzipliğiyle ayrıntıyı ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Eylemden sonra üzerine çok konuştuğumuz olmuyor. Evet siyaset sadece siyasetçilere bırakılmayacak kadar önemli bir iş. Fakat bizim yaşama amacımız değil.
AYAKKABI DOĞAÇLAMA
70'li yılların gençlik hareketlerini simgeleyenler postal ve parka idi. Sizinki ise spor ayakkabısı. Neden eylemleriniz genellikle antimilitarizmle anılıyor?
Spor ayakkabısı aslında bizim ürettiğimiz doğaçlama bir simgeydi. "Genç Subaylar Rahatsız" sloganına karşı ürettiğimiz "Genç Siviller Rahatsız" sloganı için bize sadece o eyleme özel bir sembol gerekiyordu ve spor ayakkabıyı kullandık. Gerçekte bizim tercih ettiğimiz bir sembol değildi, zamanla üzerimize yapıştığı için kullanmaya başladık. Spor ayakkabısının, özellikle darbeler geçidi olan ülkemizde üniformaya karşı sivilliğin sembolü olduğunu düşünüyoruz.
Genç Sivillerin üyeleri sadece genellikle öğrenciler mi? Aranızda hangi mesleklerden üye var?
Genç Siviller'in arasında çoban, mühendis, avukat, akademisyen, büfeci, ev hanımı yani aklınıza gelebilecek her meslekten ve gruptan insan var. Aramızda Agnostik, Ateist, Sosyalist, Liberal, arkadaşlar olduğu gibi İmam-Hatip mezunu, başörtülü, Kürt arkadaşlar da var. Hepimizin ortak paydası demokrasi. Bizi buluşturan önemli bir değer. Destekçilerimiz arasında emekli subaylar da var. Bizim askeri vesayet karşıtı tutumumuz yanlış anlaşılmamalı. Biz belirli bir zihniyeti eleştiriyoruz, belirli bir mesleği değil. Aramızda geçen tartışmalarda konsensüs olmadan karara dönüşmüyor. Çoğunluk kararı da olsa, önemli bir muhalefet olduğu görülürse, o eylem-iş yapılmıyor. Hiç anlaşamayacağımız konulara hiç girmiyoruz. Ekonomik konular bunların başında geliyor. Çünkü bir sosyalist ile bir safkan liberalin bu konularda anlaşması söz konusu değil.
KİMSENİN ADAMI DEĞİLİZ
Genç Siviller nasıl bir ülke istiyor, neler hayal ediyorlar? Her STK siyaset alanında taraf. Peki Genç Siviller neyin tarafı? Siz nesiniz, referans kaynağınız ne?
Bizi birbiriyle hiç anlaşamayacak çevrelerden insanlar seviyor. Hep böyle kalmamız, kimsenin adamı olmamamız konusunda tüm destekçilerimiz büyük çaba gösteriyor. Bugün bizim duyarlılıklarımıza sahip olan kişilere ulusalcıların meşhur 3 tanımlaması (kendilerine göre suçlama) var: Fetullahçı, AKP'li, Sorosçu. Bu ifadelere en başta bu çevreler itiraz ediyor.
ADIMIZ BİR TESADÜF
Madem adınız Genç... Gençlik hakkında tespitleriniz neler?
Türk gençliği hakkında da Kürt gençliği hakkında da Ermeni, Rum, Çerkez gençliği hakkında da özel bir çalışma yapmıyoruz. Biz genç diye ayrı bir sınıfın olduğunu düşünmüyoruz. Gençlik miti ile sorunlarımız var. Bekçi, emanetçi, teminat görevleriyle köşeye sıkıştırılmış, milli eğitim sistemi içinde budanmış, yaralarını eğitim sistemi dışında sarmaya çalışan bir gençlik var. Bu gençliğin durumu genel demokrasi tartışmasının dışında değil. Zaten bizim adımızdaki genç ifadesi de tamamen tesadüf.
Bir eylemin anatomisi
Genç Siviller, Mahmut Esat Bozkurt adına bu sene HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'e verilen ödül töreninde yine ilginç bir eylem gerçekleştirdi. Nazilerin Başhukukçularından Nurnberg Barosu'ndan Carl Schmitt adına çelenk gönderdiler. Peki buna nasıl karar verdiler. İşte bir eylemin hikâyesi...
T: 3 Nisan Cumartesi Mahmut Esat Bozkurt adına yine ödül verilecek. Törene gidemeyiz ama mesajımızı gönderebiliriz.
Y: Carl Schmitt/ Köln Barosu diye çelenk gönderelim.
T: Bir de Darbetay Barol çelengi gönderelim.
B: Şahanesin. Cidden ışık saçıyorsun fikirlerinle. Yapalım bunu:)
T: Çiçekçiye gidip çelenkleri yaptıralım. Sonra çelenklere genç siviller rahatsız pankartı koyup mutlaka resim çektirelim.
Y: Çiçekçinin çırağına bahşiş verelim. En az 20 lira vermek lazım. Tam tören başlamadan hemen önce götürsün ve görünür bir yere koymaya çalışsın. Bir de ajansların ve basının dikkatini çekmeye çalışalım. Muhabirleri uyaralım çelenkler gelir gelmez görüntü alsınlar.
T: Çelenk hatırası için fotoğraf çektirmeye kimler gider?:)
İ: Süper fikir. Ben ilgilenebilirim bununla. Başka kim gelir?
T.B: Beeeeennnnn..
N: Ve tabiî ki ben
M: Bensiz olmaz
İ: Ama Darbetay Barol anlaşılırsa çelengi içeri almazlarsa ne olacak?
B: Eğer Darbetay Barol ismiyle içeri alınmazsa, başka isimlerle gönderelim.
5 tane darbeci muz cumhuriyeti genelkurmay başkanı çelenk yollasın. Ona bir şey diyemezler ki, diplomatik kriz çıkar.
1. Honduras Genelkurmay Başkanı
2. Fiji Genelkurmay Başkanı
3. Tayland Genelkurmay Başkanı
4. Myanmar Genelkurmay Başkanı
5. Kenan Evren
P: Kenan Evren tek başına iyi olabilir çok kontrpiyede kalırlar baroyu iyice maskara ettik.
U: Ama öyle yaparsak olayı çakabilirler. Darbetay Barol'u almayabilirler. Ama Carl Schmitt çok süper olacak güvenlik olayı anlamayıp içeri alacaktır güzel bir yere de koydurttuk mu müthiş bir kara mizah. Bir de gazetelerde yer alan fotolarda arka planda bu çelenk de oluyormuş tadından yenmez valla:)
T: Baroya çelenk yağdıralım. Öyle yapalım ki bir daha bu ödülü veremesinler:)
T: Evet çok gönderirsek çakarlar. Carl Schmitt'i yerlerse onlar cahil duruma düşer. Biz de dalgamızı geçeriz. Çok daha sofistike olur. Darbetay ve Kenan iptal bence
K: Baro yönetiminin önce ilke grubundan avukatlar bile tepkili. Bütün gruplar yarın bir toplantı yapacaklarmış. beni de davet ettiler. Herkes çıldırmış durumda. Carl Schmitt çelenk göndersin ama bu adamın kim olduğunu aynı anda siteye koymak lazım tabi.
D: Köln olmasın, oldu olacak Nürnberg Barosu olsun.
T: Hocam sen de bulmacayı iyice Basic seviyeye çektin. Neyse bana kalırsa Nürnberg'i de yerler.
EYLEME 1 GÜN KALA
N: Arkadaşlar yarınki çelenge "Carl Schmitt Nürnberg Barosu'' mu yazdırıyoruz. Yarın İclal ben Tarık ve Maaz, 09.00 gibi orda olacağız Gözümüzde güneş gözlüklerimizle selam vereceğiz. İclal çiçekçiyle görüşüyor ayrına hazır olacak çelenk.
İ: Çiçekçiyle görüştüm. Sabah 09:30'da hazır olacak ve gidip fotoğraf çektireceğiz. 10:30'da ödül törenine gidecek.
Üzerinde Carl Schmitt - Nürnberg Barosu yazacak. Fiyatı 100 TL. J
T: Fotoğraf çekinirken zafer işareti yapmayı ve tabii ki de pis pis sırıtmayı unutmayın:)
K: Carl Schmitt kimdir yazısını da Doğan yazıp gruba atıyor. Yarın bu yazıyı hemen siteye koyalım.
N: Tamamdır biz örgütlendik. Ben fotoğraf makinesi getiriyorum. En komik eylem pozları vermeye hazır olun.
İ: Çelengin yanında zafer işareti yapıp çekilelim, sonra photoshopla gözlerimize siyah bant yaparız, 3 .sayfa haberleri gibi..
M: Bu arada bir video kamera alalım çiçekçiye giderken, çiçekçide, çiçekçiden sonra falan her şeyi görüntüleyelim, konuşmalarımızı kaydedelim belgesel tadında...
D: Turist Ömer selamı da yapsanıza.
İ: Hahah Turist Ömer olsun bence de.
N: Yarın 4 adet Turist Ömer baroya selam çakacak...
İ: Yarın yine çok EYLEMicez...

Eylemi gerçekleştiren Genç Siviller, başarmanın verdiği hazla selam duruyor.
Baroya Turist Ömer selamı
...Ve bir eylem daha gerçekleştiriliyor. Teknolojinin nimetlerinden faydalanıyoruz ve eylem yerinden sıcak haberleri merakla bekleyen arkadaşlarımıza iletiyoruz.
K: Eylem canlı yayınlanacak. Canlı yayın araçları bile var. Bu arada çelenk içeri alındı merak etmeyin. Kimse çakmadı bile.
N: Arkadaşlar çelengin önünde en güzel Turist Ömer selamlarımızı verdik. İçeri giremedik en başta ama ben sonra basın mensubuyum dedim ve içeri sıvıştım. J İçerde masum masum süzünen çelengimiz basın mensubu arkadaşlara en güzel pozlarını verdi. Yanında da Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı çelengiyle kanka olmuşlar zaten.
İ: Arkadaşlar süper bir eylem oldu. Yarın gazetelerde boy boy çelengimizin fotoğrafı yayınlanacak.
T: Bu baro da iyice sıktı. Bütün şutları içeri alıyorlar. Bu da mı gol yaaa. Orta sahadan çakıyoruz, beşlikten gol oluyor.