Artık iş zamanı

Böylesi bir fırsat kolay kolay ele geçmez. Bakınız; mevcut siyasi istikrar tablosu, elli seneyi aşkın bir zamandır ilk defa ele geçiyor. (Bundan önceki, 1954 seçimleri ile gerçekleşmişti.) Artık, Yürütme (hükümet)'nin önünde işleri tıkayan; kararnameleri imzalamayan, kanunları veto eden ve Anayasa Mahkemesine götürüp iptal etmeye gayret eden; tek kelime ile hükümetin elini kolunu bağlayan bir cumhurbaşkanı yok! Bizzat Sayın Başbakanımızdan, üstelik defaatle dinledim; görevini basından gizli, kapalı kapılar ardında (!) devredip giden cumhurbaşkanı hemen her olumlu adımda hükümetin önünde bir engeldi. Onun varlığı, adeta hükümete adım attırmamak içindi (!). CHP ile aynı safta Kendisinin de belirtip dillendirdiği üzere; Anayasanın verdiği bolca yetkileri, bir meslektaşımızın (Sn. Mehmet Barlas) ifadelendirdiği gibi; adeta CHP'nin Çankaya ilçe başkanı gibi kullanmış ve hükümetin iki ayağını bir pabuca sokmayı başarmıştır. Tezkere konusunu hatırlayın; CHP ile aynı safta, hükümete muhalefet ederek ve bu durumu açıktan, aleni bir şekilde dillendirerek ve üstelik Türk kamuoyunu yanıltarak Tezkere'nin çıkmasını engellemişlerdi. Türk milletinin gözünün içine baka baka yalan söyledikleri konu, Türk askerinin Irak'taki kan gölüne girip oradaki batağa saplanacağı keyfiyeti idi ki, bu durum sureta hilaf-ı hakikattır. Türk askeri, ABD ile yapılan anlaşmalar gereği kıyı şeridinden en fazla 20 km içeride bir güvenlik şeridi oluşturacak ve asla güneye, oradaki bataklığa girmeyecekti. O günkü cumhurbaşkanı O günkü cumhurbaşkanı, CHP ile ve maalesef bir kısım AK Parti'li el ele vererek; gerçekte neyi önlediler biliyor musunuz sevgili okuyucularım? Şayet, Tezkere geçip; Türk askeri anılan güvenlik şeridini oluşturmuş olsa idi; hem oradaki Türkmenlerin güvenliğini temin etmiş olacaktık; bundan da önemlisi, başımızı ağrıtan PKK belasından çok büyük ölçüde kurtulmuş olacaktık. Bir kere PKK'nın Kuzey Irak'ta yuvalanmasına imkan vermeyecektik. Çok berbat olan Türk-Irak sınır güvenliğini, Irak topraklarından başlayarak güvence altına alabilecektik ki, böylece sınırlarımızdan değil terörist, kuş bile uçamayacaktı. Bütün bunları, işte o günkü Tezkere aymazlığımız önlemiş; ABD ile münasebetlerimiz de bu yüzden bozulmaya yüz tutmuştur. Çok şükür; o cumhurbaşkanı bugün yok. Hükümetimizin ve Meclisimizin hiçbir mazereti kalmamıştır. Artık iş zamanıdır diyerek milletimizin beklemekte olduğu; her sahadaki reformları bir bir gerçekleştirmeliyiz.