Asıl konu Anayasa!

A -
A +

Muhalefet çevreleri ile 'paralel yapı'nın hedefi; AK Parti'yi 330'un altında bir sayıda tutup, yeni bir anayasanın yapımı için ellerini kollarını bağlamaktır.

Bir sene daha, su gibi akıp geçti... Dünya standartlarına göre çok dinamik bir toplum yapımız var. Avrupa gibi; hemen her şeyin yerli yerinde oturduğu ülkelerde; neredeyse bir yılda cereyan eden olaylardan çok daha fazlası, bizim ülkemizde 3-5 günde cereyan ediyor.

Bizim sistemimiz oturtulmadığı ve dolayısıyla oturmadığı için; hemen her şey el yordamıyla götürülmeye çalışılıyor. Daha açık ifadesiyle; bizim sistemimiz, daha doğrusu sistemsizliğimiz; yalanın-yanlışın ve kişiyi ve topyekûn cemiyeti öz benliğinden koparıp uzaklaştıran ve körü körüne bir taklitçiliğe mahkûm eden ve hepsinden önemlisi, dışarısının manivela desteğiyle ayakta kalabilen ucube bir yapı!

Bunun son örneğini 1982 Darbe Anayasası ile gördük ve el an da yaşamaya devam ediyoruz. Her ne kadar; yapılan onca değişikliklerle delik deşik edilip yamalı bir bohçaya döndürülse de; 'millete rağmen!' olan temel anlayışı halen sürmekte.

2010 Referandumu ile çok önemli 26 maddesi değiştirilerek, mahut sistemin beli kırıldı ancak; bu kez de devletin kılcallarına kadar sirayet etmiş bulunan 'paralel' bir yapıyla karşılaşıldı! Meğerse, bu yapı; 40 yıldan beri sistemli bir şekilde; yerleşip, dallanıp budaklanıyormuş ama; kalın yorganlar altına gizlenip, çok masum talepleri ileri sürerek ve hepsinden önemlisi, iktidarlarla beraber yürüyerek yol aldı.

Gazeteci olarak vaktiyle Rusya'ya gittiğimizde, Büyükelçi bize, Türkiye'den gelen resmî yazıyı gösterdi; yazıda, mahut yapı için okul binası veya arsası temini konusunda girişimlerde bulunulması isteniyordu. Burada, şu bakan veya bu başbakanın ismi önemli değildir; 40 yıldan beri gelip geçen her bakan ve başbakan bu denli yardımlarda bulunmuşlardır.

Geçen 40 yıllık süre içerisinde tek başına iktidara gelen ve ülkeyi 12 senedir yönetmekte olan AK Parti kadroları ise; tepeden tırnağa kadar bu yapının âdeta hizmetinde olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın; 'ne istediler de vermedik?!' sözü, her şeyi anlatmaktadır!
Ama onlar, bütün bunlarla yetinmeyip; devleti ele geçirdikleri gibi, devletin yönetimine de talip oldular ve mevcut iktidarı alaşağı etmek isteyince; kendilerince suçüstü yapalım derken, kendileri suçüstü yakalanmış oldu!

Şimdi ise, bir yandan bu yapı ile mücadele sürdürülürken, asıl yapılması elzem olan anayasa değişikliği konusunda gerekli adımlar atılamadı. Parlamentodaki dört partinin katılımı ile kurulan Komisyonca benimsenen 60 maddenin, Meclis'ten geçmesine AK Parti'nin dışındakiler yanaşmadı ve bu mühim iş 2015 seçimleri sonrasına kaldı.

Gelinen şu noktada; muhalefet çevreleri ile mahut 'paralel' yapı ortak hareket ediyor; tek amaçları, iktidarı alaşağı etmek ve hiç olmazsa AK Parti-CHP koalisyonuna imkân sağlamak.. Bunu başaramadıkları takdirde ise, hedefleri; ne yapıp edip, AK Parti'yi 330'un altında bir sayıda tutup, yeni bir anayasanın yapımı için ellerini kollarını bağlamaktır.

Bunu başardıklarında ise, iktidarı iddia ettiği Yeni Türkiye'nin önü kapatılıp; eski sistemle günlerini gün etmektir!

Bakalım, yeni yıl ve yeni seçimler neler getirecek?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.