Ateş topları!..

A -
A +

AK Parti iktidarı, liderinin teşhis ve tespitiyle; hükümet olmaları ile birlikte, 'AB için üyelik sürecimiz, Kıbrıs ve ABD'nin Irak'a düzenlemeyi kafasına koyduğu 2. harekat' gibi birbirinden önemli konuları 'ateş topları' olarak kucaklarında buldular! İleri sürüldüğü gibi; hangi iktidar gelirse gelsin, bu denli netameli konuları önünde bulacağı, daha seçim öncesinden belli idi. Nitekim, bütün bunlar bilinerek iktidara talip olundu. İyi de; şimdiye kadar gelip geçen onca iktidarların yaptığı gibi; bütün bu hayati önemi haiz konuları pas da geçebilirdi! Kimse; AB'ye üyeliğimiz için, 2004 senesi yerine faraza, 2007 senesini müzakere tarihi aldı diye AK Parti iktidarını topa tutmazdı. Keza; Kıbrıs meselesini de şimdiye kadar olduğu şekliyle pekala sürüncemede bırakabilirdi! Bundan dolayı da kimse bu iktidarı suçlayamazdı! ABD'nin Irak'la muhtemel savaşında da oyunun tamamen dışında kalır; bundan dolayı doğacak ceremeyi, eskiden olduğu gibi millete çektirebilirdi! Bunu yaparken de; 'Bakın, sizin istediğinizi yerine getirdim; doğacak olumsuz sonuçlara hep birlikte katlanmalıyız' diyebilirdi. Böylesi durum; bu güne kadar gelen bütün iktidarların sergiledikleri haldi. Yani, idare-i maslahatçı hal! İktidarların en ufak risk almadan, çalışmadan, çabalamadan günlerini gün etmeleri ve zamanlarını doldurduklarında da çekip gitmeleri.. O vakit, AK Parti'nin diğerlerinden ne farkı olacaktı? Millet, diğerlerinin hemen hepsini sandığa gömüp; AK Parti'yi tek başına iktidara getirdiğine göre; statükonun devamından yana olmadığını gösterdi. Dolayısıyla, yeni iktidardan beklenen; icraatlarıyla, milletin senelerce yüz üstü bırakılan meselelerine sahip çıkması, bunları bir an evvel çözüme kavuşturmasıydı. Bu azim ve kararlılıkla işe koyulan mevcut iktidar, ateş topu da olsa her meseleyi önüne katıp, samimiyetle çözmeye koyuldu. Partinin Genel Başkanı olsun, Başbakan ve bakanlar, bir gün olsun rahat bir nefes almadan; günde 18-20 saat mesai yaparak çalışıyorlar. Parlamento da aynı şekilde, harıl harıl çalışıyor. Bu arada; eski zihniyete alışık bir kısım bürokrasinin, hükümet icraatlarına ayak uyduramadığını ve hatta bu icraatları engellemek yönünde gayret sarfettiğini duyuyoruz! Cumhurbaşkanlığının da, özellikle atamalarda, hükümete destek yerine köstek olduğunu da üzülerek görüyoruz! Siyasi makamlar karar mekanizmalarıdır; alınan bu kararları uygulayacak ve uygulatacak makamlar bürokrasidir. Siyasetin kendi bürokratı ile çalışmasından daha tabii ne olabilir? Bu şekildeki engellemelerle kaybeden iktidardan ziyade; hizmetin götürüleceği topyekun milletin kendisidir. İsteyelim veya istemeyelim; millet bu iktidarı 5 seneliğine seçti. Bırakın, rahat çalışsınlar ve tüm hünerlerini sergilesinler! Böylece; 5 sene sonra, bunlar hakkında, biz de rahat karar verebilelim!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.