Bombaların gölgesinde seçim

A -
A +

Genel seçimlerin yapılabildiği 30 Ocak 2005 tarihi, Irak için demokrasi adına milat olabilecek mi? Daha açık ifadesiyle; Sünni kesimin büyük ekseriyetinin katılmadığı ve dolayısıyla yönetimde temsil edilemeyeceği Irak, önümüzdeki günlerde nelere gebedir? İşte; Türkiye'mizin ve komşu diğer bölge ülkelerinin de haklı endişeleri bu noktada başlıyor! Sözde, herkes Irak'ın toprak bütünlüğünden dem vuruyor da; işaret ve icraatların başka istikametleri çağrıştırdığını hep beraber görmekteyiz. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da ısrarla belirttiği üzere; "Türkiye'nin hukukunu dikkate almadan, Irak'ta atılacak her adım, yangını büyütecektir. Irak'taki olumsuz gelişmelere derhal dur denilmelidir." İç savaş bölgeye yayılır!.. Tüm akil adamların başından beri vurgu yaptığı şekliyle; Irak'ta asla etnik, mezhebî veya dinî temele dayanan bir yapılanmaya gidilmemelidir! Böylesine bir durum iç savaşı körükler ve o iç savaş, Irak'ın içinde sınırlı kalmaz, bölgeye yayılır. Irak'ın nüfus yapısı, yüzde 60'la Şiilerden oluşmaktadır. Zaten azınlıkta olan Sünnilerin, bir de seçimleri boykot ettiği dikkate alındığında, yönetimin bundan böyle Şiilerde olacağı aşikârdır. Koalisyon güçleri; kendi elleriyle, düşman ilan ettikleri Şii İran'ın hemen bitişiğinde ikinci bir Şii devletin oluşumuna imkân tanımış olmuyorlar mı? Bu durum kendileri için de bir tehdit değil mi? Yoksa, onlar da korkulanın olmasını mı istiyor?!. Nitekim, Kuzey Irak'taki bin yıllık Türkmen yurdu Kerkük'ü Kürtleştirmek için ne denli ayak oyunlarına başvurdukları veya bu oyunlara bilerek göz yumdukları ortadadır! Irak'ın orta ve güney kesimlerinde, dini olarak meydan verdikleri bölünmeyi, kuzeyde de etnik temele dayalı bir oluşumla perçinlemek istemekteler. Böylece yeni çatışmalara zemin hazırlamıyorlar mı? Bunları, hep birlikte önümüzdeki günlerde göreceğiz. Yani, yine Başbakan Tayyip Erdoğan'ın işaret ettiği gibi; "Bölgeye demokrasi getirmek niyeti ile geldiklerini söyleyen güçler, Kuzey Irak'taki bu antidemokratik emellere maalesef duyarsız kalmayı tercih etmişlerdir. Türkiye'nin hassas olduğu konulara onlar ilgisiz kalmışlardır!" Bilindiği üzere Türkiye'nin hassas olduğu konulardan bir tanesi de Kuzey Irak'ta Kandil Dağı'nda kümelenen PKK (KONGRA-GEL) militan güçlerinin varlığıdır. Siz, bir taraftan PKK'yı terör örgütü addedip; terörle mücadele için tüm bu yaptıklarınızı açıklayacaksınız; diğer taraftan da bu terör örgütünün, kendi himayenizde yaşamasını sağlayacaksınız! Bu ise, dostluğa ve müttefikliğe sığıyor mu? Etkiye tepki kaçınılmazdır! Her ülke gibi Türkiye'miz de kendi güvenliğini korumak zorundadır. Irak, bizim için okyanus aşırı bir ülke olmayıp, hemen burnumuzun dibindedir. Orada yaşamakta olan çeşitli gruplarla akrabalık bağlarımız mevcuttur. Dolayısıyla; orada cereyan eden her olumsuz olay Türkiye'mizi yakından ve olumsuz olarak; olumlu olay da aynı şekilde müspet manada etkiler. Bu etkiye karşı tepki ise, kaçınılmazdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.