Derviş'in boşuna gayretleri!

A -
A +

Müstafi bakan Kemal Derviş siyaseti bilmediğini itiraf etmişti! Yalnız siyaseti mi; sayın Kemal Derviş, Türkiye'yi ve Türk insanını, özellikle Türk solunu hiç mi hiç tanımıyor! Zira, o derdini birlikte ayrıldıkları, solun en makul insanı İsmail Cem'e anlatamadı, onu ikna edemedi! Nerede kaldı ki, Bülent Ecevit'i ve Deniz Baykal'ı ikna etsin! Soldaki birlik arayışı Kemal Derviş'i de yoldan çıkardı! ABD'ye gidinceye kadar, YTP ile, yani İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan ile birlikte hareket edeceğini söylüyor ve bu üçlü, birlikte kameraların önünde poz veriyordu. Ne olduysa ABD'de oldu; oradan döndükten sonra, ani bir kararla birlikte yola çıktığı arkadaşlarını terk etti, soluğu CHP'de aldı! Deniz Baykal'ın CHP'si, Kemal Derviş için gerçekten bir siyaset okuludur! Orada siyasetin bütün inceliklerini öğrenebilir! Ya, süper bir siyasetçi olarak orada yoluna devam eder; ya da siyasetten büsbütün tiksinir ve üniversitedeki görevine döner! Kemal Derviş'in önünde 10-15 günlük kısa bir zaman dilimi var. Bu zaman zarfında, hem kararını ve hem de başarmaya çalıştığı solda birlik işinin sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Onun iyi niyetinden kimse şüphe etmiyor ancak, olmayacak işin peşinde koştuğunu da herkes görüyor! Merkez sağdaki ve soldaki bölünmeler bu günün hikayesi değil. Temelinde askeri darbelerin olduğu ve oluşumlarında derin yara ve öfke izlerinin taşındığı bu hareketler, lider eksenli geliştiğinden ve bu liderler de olanca öfkelerini birbirlerine duyduklarından, bunların bir araya gelebilmesi muhal! Derviş'in hesabı, Ecevit sonrası Türk solu için... Bu durumu, daha hükümet içinde iken, Ecevit'in yüzüne karşı dillendirdi ve ondan özveride bulunmasını istemişti! Ecevit'in ilerlemiş yaşı ve rahatsızlığı, Derviş'i böyle bir beklentiye sevketti ancak; böyle bir durumda bile, DSP'deki perde arkasındaki asıl faktörün Rahşan Ecevit olduğunu göremedi! Yine Derviş'in görüp hesap edemediği; bütün bu girişimlerinin solu birleştirmek yerine, yeni bir bölünmüşlüğe sebep olduğudur! YTP, esas itibariyle onun eseridir! Şimdiki halde; CHP yakın vadeyi, YTP ise uzun vadeyi hedeflemiş olarak yollarına devam edecek görülüyor. Derviş CHP'ye girerse, yakın vadeyi tercih etmiş olacak ama, bu durum onun beklentilerine hiçbir şekilde cevap teşkil etmeyecektir! Bütün bu zik-zaklar içinde Derviş, önceki halinden çok şeyler kaybetti! Bu gidişle, neredeyse sıradan bir siyasetçi konumuna inip; bundan böyle ne kendisine ve ne de gireceği siyasi partiye bir şey kazandırması mümkün! Halbuki, istifa ettikten ve bütün bu arayışlardan sonra; bu liderler olduğu müddetçe hiçbir oluşuma imkan ve ihtimal yoktur deyip üniversiteye dönseydi, her zaman aranılan adam olacaktı! Bu haliyle, onun da diğerlerinden bir farkı kalmadı!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.