Erozyon!

A -
A +

Her sene Kıbrıs büyüklüğündeki kara parçamız denizlere akıp yok oluyor! Bunun yegane sebebi de ağaçsızlık yani, çölleşen toprak. Erozyonla mücadele ile ilgili olarak kurulan TEMA Vakfı ve bu vakfın etrafında kümelenen hayırsever insanların gayretleri gerçekten takdire şayandır. Küreselleşen dünya, beraberinde onulmaz yaralar açarak ufkumuzu kaplıyor! İnsan ruhunda meydana gelen bu erozyonla mücadele için kurulmuş vakıf veya dernekler olmadığı gibi, bu onulmaz yaraları kapatıp iyileştirecek ilaç da yok! İşin en vahim tarafı da bu zaten. Çünkü; bu durum, yani ruh erozyonu bir hastalık veya bir noksanlık addedilmiyor! Toplumların zengin veya fakir olmaları bir şey değiştirmiyor. Her iki halde de, ruh pörsüyerek, adileşerek aynı kapıya çıkıyor! Küreselleşmeden kaçışın imkan ve ihtimali yoktur. Her kavim veya millet, fakirliği veya zenginliği nispetinde küreselleşmenin zararlı cereyanlarından etkilenecektir! Kıyamete doğru giden dünyada, artık her geçen saniye; bir evvelki saniyeden daha çok bozulmaya, yozlaşmaya doğru hızla koşulmaktadır! Soysuzlaşma yarışının mümessilleri ve şampiyonları insan olup, bu yarışı kendi nesilleri arasında biteviye sürdürmektedir! Bundan böyle gelecek nesilleri bekleyen dünya ve bu dünya üzerinde cereyan edecek olayları düşündükçe insan, büsbütün yeis ve ümitsizliğe kapılıyor! Zaten 20. Yüzyılın başlangıcından itibaren bütün dünyada soysuzlaşma çığırı açılmış; insanoğlunun yapıp geliştirdiği en modern araç ve vasıtalar, vahşet çağının habercileri olarak insanı kendi benliğinden çoktan koparıp almıştı! Nitekim; insanoğlu sahip olduğu bu modern vasıtalar marifetiyle, tarihinde ilk defa, üst üste iki kez dünya savaşlarını yaparak vahşetin zirvesine çıkmıştı! 20. Yüzyıla kadar dünya üzerinde kendini arayan insan vardı. Bundan böyle ise, dünyamız, kendinden kaçan ve hatta kendini unutan insan tipine ev sahipliği yapacaktır! Kendinden kaçmayı, insanoğlu AİLE'yi, bu kutsal ve mübarek müesseseyi yıkarak başardı! Kendini unutmayı da, elde ettiği modern vasıtalar sayesinde becerdi! Bu cümleden olarak dün, televizyon denilen bir illet vardı; bugün ise, aynı televizyon saltanatından hiçbir şey kaybetmeden yanına, kendinden daha beteri olan bilgisayarı da alarak insanoğlunun ruh ve dimağını çepeçevre kuşatmıştır. Vaktiniz varsa bilgisayarın başındaki bir insana dikkat edin! Onun ne yaptığı önemli değil, isterse 'chat!' yapsın! Kendinde olup olmadığına dikkat edin! İnsanın bir an kendinde olmaması, gaflete dalması anlaşılır; ama saatler hatta gün boyu bu hali devam ettirmesi ne ile izah edilebilir?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.