Sağır sultan da biliyor ki; TBMM'nin yapıp halk oylamasına sunduğu bu kısmi anayasa değişikliği milletimizin hak ve hürriyetlerinin artması ve sadece adı demokrasi olan sistemimizin vesayetten kurtulmasının kapılarının aralanması ve gerçek demokrasiye doğru önemli bir adımın atılması içindir. Yapılmak istenen her şey milletimiz ve milletimizin yüksek menfaatleri içindir. Üzerinde değişiklik yapılmak istenen 26 maddeyi tek tek okuyun; böyle olduğunu görürsünüz. Partili-partisiz hiç kimse; maddelerin içeriğine bakıp da, bunlar milletimizin aleyhinedir; bu yüzden, referandumda 'hayır' oyu kullanmak lazımdır demiyor, diyemiyor. Ya ne diyorlar; "Bu referanduma 'evet' derseniz kayısı fiyatları mı artacak, yoksa emekli maaşınıza zam mı gelecek?" Evet, bu ve bunlara benzer şeyleri millete haykırarak mugalata (demagoji) yapıp, akılları sıra mide bulandırmaya çabalıyorlar. Milletin hak ve hürriyetlerini genişletecek bu maddelere 'hayır' oyu istemek ve bunun için yollara düşmek için, insanın aklını peynir ekmekle yemiş olması gerekir. Kim olurlarsa olsunlar; bunlar asla milletin safında olamazlar. Zira, tek parti devrinden kalma; millete rağmenci ve millete dayatmacıdır. Meydanlardaki hallerine dikkat edin; hiçbirisinin maddelerin içeriğiyle ilgili söylediği bir şey yok. Söyleyecekleri bir şeyleri olmayınca da lafı dolandırarak, öteye beriye çekiyorlar ve utanmadan, arlanmadan işi hakarete vardırıyorlar. Bu çeşit eskimiş siyaset tarzıyla bugünlere geldiler ama; bilsinler ki bu millet artık kül yutmuyor! İnanın millet, neyin ne olduğunu onlardan iyi biliyor ve onların, zaman tünelinde kalmış sefil hallerine bakıp gülüyor. Her şeye rağmen iyi oluyor; milletimiz, yanında olanla karşısında olanı apaçık görüyor. Siyasi partiler, bu halk oylamasını, mevcut hükümete 'güven oylamasına' sokarak bindikleri dalı kesiyorlar. Zira, böylece on ay sonra yapılacak seçimleri de riske atıyorlar. Ne diyelim; Allah (cc) şaşırttı mı böyle şaşırttırır ve eden kendine eder!