Sürüden ayrılanı kurt kapıyor!

A -
A +

Zillet halinde; sürüngen hayatı yaşamakta olan İslam Alemi'nin başına gelen bütün bu bela ve musibetler az bile! Bunların dinlerinin adı; 'Tevhid' yani, birlik-beraberlik dini; ma'betlerinin adı; 'cami' yani, bir araya toplayan, birleştirip bütünleştiren ilahi yapı.. Tevhid dini olan İslamiyet'te; 'birlikte rahmet, ayrılıkta azab-ı ilahi' vardır. Dolayısıyla; bu dinin en belirgin ibadet şekli olan namazda saf düzeni vardır. Bunun manası; na-mütenahi çoklukta bile; tek kalp, tek amaç ve tek hedefe yöneliştir. Bin bir parçaya bölünmüş İslam Alemi'nde; bırakın namaz kılmayanları, namaz kılıyoruz iddiasında olanların dahi camileri ayrıdır! Kıldıkları namazların her rekatinde okudukları 'Fatiha' suresinde mealen: 'Ya Rabbi! Ancak sana ibadet eder ve yalnız senden yardım isteriz' ayet-i kerimesini okurlar ama, bunun manasını asla düşünmezler! Düşünmedikleri, amellerinden bellidir. ABD ve İngiltere ile ittifak halinde olan Kürtler, tıpkı bu Asr'ın başlarındaki Araplara benziyorlar. Asırlar boyu, sulh ve sükun içinde burunları bile kanamadan yaşamakta olan Araplar, kör bir inat ve şeytani bir milliyetçilik uğruna; İslamiyet'in amansız düşmanı İngilizlerle iş birliği yaparak, Cihan Devletleri olan Osmanlı'ya ihanet ettiler. İngilizler, Arapları sömürgeleştirerek sözde bağımsız kıldılar. Hem de; üç-beş kabileyi bir araya getirerek, cetvelle çizdikleri Osmanlı coğrafyasını tespih taneleri gibi dağıttılar! Devlet denilen nesnelerinde yaşayan halklarına bir gün olsun mutluluk yüzü göstermediler. Yine aynı yabancı odakların teşvik telkinleriyle; Vehhabilek'ten Baas'çılığa kadar envayi çeşit sapık inançlara kaydılar. Yazılarında, ma'betlerinde, bayraklarında İslami motifleri olabildiğince istismar eden ve böylece; sözde İslamiyet'in kabuğunu kamuflaj olarak kullanarak zahiren mamur görünmek için adeta yarıştılar! Zahir (dış), görüntü olarak mamur olsa da, batın (iç-derun) haraptı! Söz gelimi; yarın Kürtlere de böyle bir devlet (!) kurduklarını varsayalım! Bu devletin, hiçbir zaman bir Irak olabilmesi dahi mümkün olmayacağına göre; varın siz, o zaman seyredin cümbüşü! Osmanlı'dan ayrılan bu sözde devletler, yılanın ağzındaki kurbağaya benziyor! Kurbağanın yalnız ayakları dışarıda; başı ve gövdesiyle yılanın dişleri arasındadır! Kurbağanın kanını ne miktar ve ne sürede emeceği, yılanın keyfinin bileceği bir iştir! Irak, başındaki bu belayı bile bile davet etti! Sebepsiz yere İran'la 8 sene savaştı. Sadece o savaşta harcanan parayla, Irak halkının ekonomik seviyesinin ABD düzeyinde olması işten bile değildi! Hemen akabinde Kuveyt'e saldırdı. Oradan çıkartıldı ancak, bütün dünyayı karşısına aldı! Ambargo altında yaşamaya mecbur bırakıldı! Hırsızın hiç mi suçu yoktur demeyin; o caninin vahşet ve cinayetlerinin yanında hırsızlığının esamisi bile okunmaz! Mesele, senin ve senin gibilerin ne yaptığıdır! Haşa! Kuluna zulmetmez Hüda'sı!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.