AB ve turizm

A -
A +

Avrupa Birliği, Türkiye'nin turizm damarlarının açılmasını ve genişlemesini sağlıyacaktır. Bu damarların genişlemesi ile turist ve turizm geliri akışı hızlanacak, Türkiye çok kısa sürede modern, muasır medeniyetler sıralamasındaki yerinden sıçrayarak zirvelere ortak konumuna geçecektir. Türkiye, böyle olmaya mecburdur. Avrupa'da turizm hareketliliğinin en belirleyici fonksiyonu hafta sonu tatilleri ve günübirlik turlardır. Yol, araç, zaman ve vatandaşlık statüsü bakımından zorlanmayan Avrupalı, istediği zaman istediği yere giderek istediği kadar kalabilmektedir. Özellikle Schengen Anlaşmasına taraf Almanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İzlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Lüksemburg, Norveç, Portekiz ve komşumuz Yunanistan'da yaşayanlar Avrupa'nın batısından doğusuna, güneyinden kuzeyine, kara, hava, deniz ve demiryollarının birbirlerine entegre kurguları ile rahatlıkla yolculuk yapabilmektedirler. Bir yandan kuzeyin serin havasını teneffüs edip ılık yağmurlarında ıslanırken, diğer yandan güney sahillerinde yaz güneşinin tadını çıkarabilmektedirler. Bu sezon gelirinde kısmen daralma görülse de, turizm geliri sıralamasında İspanya başta bulunmakta, Fransa ile İtalya onu izlemektedir. Bu ülkelerin her biri yıllık 70 milyona yakın turist çekmekte ve 50 milyar doların üzerinde turizm geliri sağlamaktadır. Türkiye'nin bu konuda avantajları ve dezavantajları var Avantajları Türkiye AB'ye üye olunca büyük sempati toplayacak. Bu sempati Avrupalı'nın ilgisine dönüşürse bu ilgi bütün dünyaya yayılır. Alt yapısını, ulaşım ve yatak problemlerini halletmiş olan bir Türkiye ummadığı turist akınına uğrar. Türkiye, tarihi eserler, deniz, doğa, yayla gibi turistik aktörlerle bezeli (yanda kısmen işlemeye çalıştık). Bu ülkede her şey var. Dezavantajları Türkiye'nin en büyük dezavantajı buraya gelen turistlerin turistik hizmet testinden geçmiş olmalarıdır. Yani, Avrupa medeniyetinden, kültüründen serbest dolaşım hakkı ile yeterince yararlanmış olan turist bizim ülkemizde kendisini, sahillerde ve iç kesimlerde birbirine taban tabana zıt büyük bir karmaşanın içinde bulmaktadır. Bir yandan otellerde, turistik tesislerde verilmek istenen kaliteli hizmet, öbür yanda bu hizmete ortak olmaya kalkışan ve 'ara mahallelelerden' akın akın yabancı tunristlerin arasına dalan acaip kılıklı, acaip ahlaklı insanlar. Diğer dezavantajları, ulaşım sistemimiz henüz oturmadı. Sayın Yıldırım'ın 'kombine taşımacılık sistemi' birtakım iç 'anlaşmazlıklar' nedeni ile maalesef istenilen hızda gelişme gösteremiyor. Demiryolları hız kesti. Hava yollarında kendi içinde kazan kaynatan bir TÖSHİD olayı var. Karayollarında özel araç sahipleri araçlarını kullanmaktan vaz geçmiyor. E... ne olacak peki? Türkiye bütün hızı ile AB'ye hazırlanmalıdır. Sadece turizm ve ulaşım alanında değil, özellikle esnaf odalarının ve bu odaların bağlı bulunduğu yasal yapının da ele alındığı ciddi bir revizyon yapılmalıdır. AB'nin başaktörleri Almanya, İtalya, İngiltere ve Hollanda esnaf konusuda çok hassaslar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.