Dünden yarına...

Dün, bir türlü ölmeyen ihtiyar, yarın doğamayan çocuk. Varlar. Hissedilebilirler ama yaşanamazlar. 1987 Mayıs'ında muhabir olarak gittiğim Atatürk Havalimanı'nda kalabalıktan, gürültüden ve terminalin büyüklüğünden ürkmüştüm biraz. Milliyet'ten Sinan Toros, Hürriyet'ten Faik Kaptan, Tercüman'dan Arif Baş (merhum), TRT'den Fuat Tüzün, Anadolu Ajansı'ndan Coşkun Yeniay, Günaydın'dan Rauf Gerz, Güneş'ten Faruk Ölçücü, Sabah'tan Nafiz Albayrak. Sempatisi ve tebessümü ile Yusuf Zengin. Görev noktasında birlikte çalıştığımız gazeteci arkadaşlar. ... Atatürk Havalimanı dış hatlar terminali (şimdi iç hatlar oldu) 5 milyon/yıl yolcu kapasitesi ile o dönemde ülkemizin en heybetli ve hacimli uluslararası boyuttaki vitrini. Rusların bavul ticareti akını henüz başlamamış. Alan, en fazla hacılarımızın seyahatlerinde yoğun. Bir de gurbetçilerin baharda geliş, güzde gidiş trafiği göze batıyor. Başbakan Özal öyle bir ivme kazandırmış ki ülkemize, Türkiye'nin her tarafından hayat fışkırıyor. Bulgaristan'ın soydaşlarımıza yaptığı zulüm ve ardından yaşanan göç dalgası alanı hıçkırık sesleri ile ürpertirken, on yıl boyunca yaşanan İran-Irak inat savaşı ve ardından patlayan malumunuz Körfez krizi. Türkiye, Özal'la güçlü ve dinamik. Bu sayede krizlerden fazla etkilenmiyoruz. .... Siyasi tarihimiz 'ortadirek' ve 'fonlar' ile bunları işleten en önemli mekanizma KHK (kanun hükmünde kararname) ile şekilleniyor. Seyahat kısıtlamalarının önü açılırken buna 100 dolarlık (toplu konut fonu) bedeli biçiliyor. ... O zamanki dış hatlar terminali camlı bir bölme ile ayrık.Yolcular, gümrük muhafaza memurlarının kontrolünden sonra check-in salonuna, ordan pasaport kontrolüne ve ardından da arınmış salonlara geçerek binecekleri uçağa gidiyor. ... USAŞ, başta THY olmak üzere birçok havayolu şirketine ikram hizmeti sağlayan kamu kuruluşu (Özal döneminin en önemli özelleştirme operasyonunun ilkidir.) SAS Service Partner'a satılıyor. Böylece, bu alanda ülkeye ilk yabancı sermaye girişi sağlanıyor ve devletin küçülmesi gerektiğinin ilk işareteri de veriliyor. Yine, Atatürk Havalimanı dış hatlar zemininde bulunan geniş alan birçok irtibat ofisine dönüştürülerek burası ilk freezone (serbest bölge) olma özelliğine kavuşturuluyor. Hem USAŞ'ın satış töreni hem de serbest bölgenin açılışı bizzat Özal tarafından yapılıyor. Rusların bavul ticareti akını C -Terminali'nin yapılmasını sağlıyor. Ancak, bunlar yükü hafifletmiyor ve yeni bir terminalin yapılması gerektiği 1998'de ilgili otoriteler tarafından planlanıyor.1999'da yeni terminalin harcı TAV tarafından atılıyor ve yeni inşaat planlanan süreden daha kısa zamanda bitirilerek 2000 yılına girilmeden kapılar yeni yolculara açılıyor. Şimdi, 20 milyon/yıl yolcu kapasitesi, full donanımlı kullanım alanı ve modern ülkemizin çalışkan ve güleryüzlü cephesini bütün dünyaya açık eden yapısı ile Yeni Dış Hatlar terminali gerçekten sadece yolcu olarak değil, saatlerce vakit geçirilecek alış veriş yerleri ve dünyanın en ünlü mutfaklarına sahip yiyecek içecek mekanları barındırıyor. Atatürk Havalimanı'nın eski halini hatırlayınca 'acaba burası yapılmasa ne olurdu' diye düşünmek bile istemiyorum. Çünkü yoruyor. Birbirimizi sevdik Almanya ile Türkiye arasındaki 'kaynaşma' her geçen gün artıyor. Almanya'da yaşayan yaklaşık 4 milyon vatandaşımızdan bir milyon kadarı 'mülk edinme' imkânını kullanarak Almanya'da yer yurt sahibi olmuş durumda. Türkiye ile Almanya arasındaki bu sıcak ilişkiler turizmimize de yansıyor. Gıda ve sağlık harcamalarından sonra en önemli bütçeyi seyahate ayıran Almanlar'ın en gözde tatil destinasyonunu ise Türkiye oluşturuyor. Son yıllarda turizmin gelişen parametrelerinden 'her şey dahil' sisteminin bizde de yaygınlaşması Almanlar'ın turizm beldelerimize yönelik planlamasını hem kolaylaştırıyor hem de artırıyor. Genel turizm politikası açısından eleştirilse de "her şey dahil" sistemi bütün dünyada hızla yayılıyor. Almanların Türkiye'ye olan ilgisini araştırma konusu yapan FUR şirketinin 'REİSEANALYSE (RA) 2005' çalışma raporuna göre sonuçlar şöyle: Almanların turizm alışkanlıkları * Seyahatten vazgeçmiyorlar Araştırmaya göre Almanlar, tatil için yapılacak olan harcamalardan tasarrufa gitmiyorlar. Alman tüketicisinin gözünde tatil harcamaları gıda ve sağlık giderlerinin ardından tasarrufa gidilmesi en zor 3. unsur olarak yer alıyor. Ancak, kısa süreli tatiller Almanlar açısından 'hemen vazgeçilebilir' süreçler olarakta sonuçlandırılabiliyor. * "Her şey dahil" tercih sebebi FUR Araştırma Şirketi'nin REİSEANALYSE (RA) 2005 raporuna göre "her şey dahil" sistemi rezervasyonların ana trendini oluşturuyor. Raporda yer alan değerlendirmelere göre Alman tüketicisinin gelecek üç yıl içindeki tercih sıralamasında 'her şey dahil' yüzde 44 ile ilk sırada yer alırken bunu yüzde 31 ile 'şehir turları', yüzde 17 ile 'Spa, Fittness ve Wellness' izliyor * İnternetten araştırıyorlar İnternet, Almanların seyahat bilgileri edinmede kullandıkları en önemli kaynak oldu. Almanların 2000 yılında yalnızca yüzde 6'sı internet üzerinden bilgi alırken, 2004' te bu oran yüzde 20'ye yükseldi. Buna göre Almanların yüzde 22'si internetten edindiği bilgiler doğrultusunda seyahat planlıyor. Çelebi 'mükemmellik ödülü'ne aday Avrupa'nın en büyük tur operatörlerinden biri olan Thomas Cook Havayolları 2005 Mükemmellik Ödülleri'ne Türkiye'nin ilk özel yer hizmetleri şirketi olan Çelebi Hava Servisi'ni aday gösterdi. Thomas Cook, Dakiklik Performansları'na 2004 yılında yaptığı büyük katkı sebebiyle, yurt dışındaki En İyi Yer Hizmeti Şirketleri (Best Overseas Handling Agency) listesine Çelebi Hava Servisi'ni aday olarak koyduğunu bildirdi.Yaklaşık 2500 yetişmiş çalışanıyla yer hizmetleri kapsamındaki tüm servisleri, uluslararası kalite standartlarında ve müşteri memnuniyeti ilkesiyle sunan Çelebi Hava Servisi'nin çoğunluğu uluslararası havayolu şirketlerinden oluşan 250'ye yakın müşterisi bulunuyor.2005 Mükemmellik Ödül töreni 23 Mart 2005'de İngiltere'nin Manchester kentinde yapılacak. Boeing son dört haftada 19 milyar dolarlık uçak sattı Yolcu ve savaş uçağı üreten Boeing, bir yandan yatırımlarını yeni nesil uçaklara yönlendirirken diğer taraftan da yaptığı satışlarla göz dolduruyor. Amerika'nın dev uçak üretim şirketi Boeing, 9 havayolu şirketinden toplam 106 uçak siparişi aldı. Avrupalı Ryanair'den de son hafta içerisinde aldığı 140 adetlik siparişle şirket bir ay içerisinde yaklaşık 19 milyar dolarlık satış gerçekleştirdi. Firma , B-737'leri 2006'dan, B-787 modelini ise 2008 yılından itibaren teslim etmeye başlayacak. Boeing, yeni geliştirdiği 787 için, Etiyopya Havayolları'ndan 10, Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki China, China Eastern, China Southern, Hainan, Shangai ve Xiamen Havayolları'ndan da toplam 60 sipariş aldı. Aynı dönemde, Hindistan'da iç hat seferleri yapan SpiceJet'in 30 adet 737-800 siparişini kesinleştirdi. İzlanda merkezli havayolu Icelandair'le 10 Boeing 737-800 için anlaşırken, Libya merkezli Buraq Air'le de 6 adet 737-800 için ön anlaşma imzaladı. Yakıt ikmal uçakları geliyor Boeing, önümüzdeki 30 yıl içerisinde hacmi 100 milyar dolara ulaşması beklenen yeni nesil havadan yakıt ikmal uçağı pazarındaki en son modeli KC-767A'nın üretimini de tamamladı. İtalyan Hava Kuvvetleri'nin siparişiyle üretilen KC-767A, bir dizi uçuş testini geçtikten sonra 2006 yılının Nisan ayında teslim edilecek. Boeing, Kansas'taki fabrikasında yapılan törende görücüye çıkardığı tanker uçağını, İtalyan ile Japon hükümetleri için üretiyor. Yeni nesil savaş uçağı Öte yandan Boeing yeni savaş uçağı F-15K Strike Eagle'ın ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Uçuşta ses hızının iki katına kolaylıkla çıkabilen F-15K, bu yılın sonunda Kore Cumhuriyeti'ne teslim edilecek. Strike Eagle'ın ilk müşterisi Kore, 2002 yılında 40 uçak için 3.6 milyar dolarlık sipariş vermişti.Halen Amerikan, İsrail ve Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri'nin kullandığıF-15E'den yola çıkılarak geliştirilen F-15K, çok amaçlı kullanılabiliyor. F-15K, yerden havaya, havadan havaya ya da havadan denize tüm muharebe şartlarında gece, gündüz ve tüm hava koşullarında görev yapabiliyor. Ses hızının 2.5 katına çıkabilen (Mach 2.5 -3.062 km/s) F-15K, 10.432 kg mühimmat taşıyabiliyor. Yakıt almadan yaklaşık 1.800 km uçabilen uçak, tüm mühimmatları yüklü halde 650 km uzaklıktaki mesafelerde 3 saat muharebe edebiliyor.