Kolektif trend

A -
A +

Airbus'ın 500 tonluk muazzam uçağı A 380 dünyayı selamladı. Boeing, B 787'si ile gökyüzündeki cüsseliler rekabetinde uygun adım ilerleyişini sürdürdü. Lüks kategorisindeki süpersonik Concord ticari uçuşlarda 'şimdilik' devre dışı kalırken insanlık ekonomik elverişliliğin müşterisi olmayı tercih etti. Aslında çok arif-tarif münasebeti aramaya gerek yok. Ürün-hizmet-bedel üçgeninde dengeyi tutturan işi hasarsız götürüyor. Bunlardan biri noksan olan veya herhangi bir noktada ayarı bozulanın işi de bozuluyor. Son bir senedir bütün dünyada ve ülkemizde en fazla konuşulan, en çok üzerinde çalışılan konular turizm ve ulaşım oldu. AKP iktidarı döneminin iki üst düzey bürokratı; DDY Genel Müdürü Süleyman Karaman ve THY Genel Müdürü Abdurrahman Gündoğdu ulaşım alanında 'hizmet dışı' kaldı. Ulaşım ve turizm alanında fevkalade büyük ve çok güçlü fırsatlarımız var. Bu alanlarda ülkemiz neredeyse 'hiç doknulmamış' hamlıkta. İşlenmeye ve geliştirilmeye çok müsait. Başbakan Erdoğan'ın turizm hassasiyeti ve Ulaştırma Bakanı'nın kabine arkadaşları ile yürüttüğü ulaşım projelerindeki zamanlama ve yapılanlar ülkemiz açısından henüz 'tohum ekme' aşamasında bulunuyor.. Özel havayolu şirketlerimizin büyük bir kısmı imkanları oranında filo genişletme çalışması yaptılar. Özellikle THY'nin yüzde yüze yakın kapasite artırımına gitmesi çok yerinde bir tercih oldu. Dünyada havacılık geçtiğimiz iki yıl içerisinde yolcuda yüzde 12, kargoda yüzde 20 büyüdü. Bu büyüme ülkemizde yüzde 20 civarında gerçekleşti. Havacılıktaki büyümenin 2008'lere doğru yüzde 10 civarında olacağı hesaplanıyor. Yolcu ve yük taşımacılığı hava gemilerine olan ilgiyi de artırıyor. Bu ilgi sebebi ile ayda 60-70 bin dolar vererek uçak kiralamak mümkün iken şimdi hem uçak bulunmuyor hem de kiralar 250 bin dolar seviyesine çıkmış bulunuyor. Taleple arz arasındaki bu dengesiz gelişme fiyatların artmasına yol açıyor. Petroldeki artış, personel giderleri, bakım girdileri derken sektörde enteresan bir karmaşa döngüsüne doğru gidildiği belli. İşte bu dengesiz gelişmeyi aşmak için firmalar bir yandan havayolu taşımacılığı, diğer yandan turistik tesis, paket tur programı ve otel işletmeciliği gibi bir dizi iş birliğine gidiyorlar. Ulaşımda ve turizmde kolektif trendi yakalamış olan firmaların sektörel geleceği fevkalade parlak gözüküyor. Ortama ve gücüne güvenip tek ayak üzerinde sek sek oynamaya çalışan firmalar ise şimdiden birtakım tedbirler almak durumundalar. Bu alanda yapacak daha çok iş var. Hem siyasetçimiz, hem de sivillerimiz için... Rekabet değil hizmet peşindeyiz Uçaklarda servis kalitesini artıracaklarını belirten yeni başkan Temel Kotil, Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki varlıklarının özel havayolu şirketlerine yönelik bir rekabet unsuru taşımadığını söyledi. THY'nin çiçeği burnunda Genel Müdürü Temel Kotil geçtiğimiz cumartesi günü çok heyecanlı idi. Kurum içerisinde Teknikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı iken, Gündoğdu'dan boşalan makama 'Genel Müdür' olarak seçilen Kotil'in heyecanını ve projelerini paylaştık. Temel Bey, THY'yi "üzerine güneş batmayan şirket"e benzetiyor. Yakın zamanda uçmayı planladıkları Amerika'nın batı yakası Los Angeles'a uçmaya başladıklarında "o zaman THY tam olarak güneşsiz kalmayacak" diyor. Kotil'le sıcak bir sohbete başlıyoruz. Biz soruyoruz o cevaplıyor. * THY'ye nasıl bir enerji vereceksiniz, hedefleriniz neler? Kotil: "İki yıldan beri yaptığımız çalışmaların ürünlerini bu yazın alacağız. Filomuzda bir ara eksilmeler meydana gelmiş, onları toparladık. Şu anda toplam 76 uçağımız var. Bu sene yüksek sezonu bunlarla geçireceğiz. Ekim ayında da yeni uçaklarımız gelecek. Ayrıca hizmet sektörü olduğumuz için, şikayetlerden de yararlanarak yolcuya verdiğimiz hizmetlerdeki servis kalitesini artıracağız." "Çalışan ve yolcu ile iç içeyiz" * Yönetim olarak ne durumdasınız? Kotil: "Sadece ben değil, bütün arkadaşlar çalışanlarla, yolcu ile iç içe olan bir verimlilik anlayışı ile hareket ediyoruz. Teknikteki iki yıllık tecrübelerimden de gördüm ki çalışanlara ne kadar yakın olur, onlarla ne kadar sosyal diyalog kurarsanız işten elde edeceğiniz verim o kadar artıyor." * Özel havayolu şirketleri ile koordinasyonunuz olacak mı? Kotil: "Bizim Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan başlattığımız iç hat tarifeli seferleri ve uyguladığımız fiyat politikası ne fiyat indirimi ne de özel şirketlerle rekabet anlamı taşımamaktadır. Buradaki uçuşumuz, yolcuyu buraya özellikle teşvik etme amacına yöneliktir. Bu bir rekabet unsuru değil, buradaki uçuşun başarılı olmasıdır. Şu anda buradaki uçağımızla 4 sefer yapıyoruz. Bunu beşinci sefere çıkarma planımız var. Yapmamız gereken, burda başka tarifeli uçak olmadığı için bu uçağı tam dolu yolcu getirecek şekilde fiyatını ayarlamaktı. Bizim tahminimiz 89 Ytl idi. Bu rakam tuttu sanıyorum. Ama, gerekirse bu rakamla tekrar oynayabiliriz, bunu aşağıya çekebiliriz. Dediğim gibi buradaki gayemiz tarifeli seferlerimizde tam doluluk sağlamak." * Umre talepleri? Kotil: "Şu anda yaz sezonundayız. Henüz tam yoğunluk sağlamadık. Son günlerde gelen 6 adet uçağımız var. Bunların tam devreye girmesi ile arz-talep dengesini sağlayacağız. THY olarak poltikamız çok net, ticari bir şirketiz. Bayrak taşıyıcı bir şirket olduğumuz için bu ülkenin bize biçtiği görevi var. Bu görevleri birlikte yürütmemiz gerekir. Havacılıkta yolcu talebi demek potansiyel demektir. Bu potansiyel elbette değerlendirilir. Umre yapmak isteyen ve uçak bulamayan vatandaşlarımızın bu durumunu da değerlendiririz. Oraya uçak temin ederiz."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.