Tatil fonu oluşturulmalı
Okulların tatile girmesine çok az zaman kaldı. Tatil düşüncesi ile birlikte hemen her evde "nereye gidelim, neler yapalım"ın telaşı başladı. Henüz denizlerimiz 'kaynama noktasına' gelmedi. Oysa, Anadolu'muzun verimli topraklarından fışkıran rengarenk çiçeklerin misk gibi kokuları püfür püfür esen bahar-yaz rüzgarı ile atmosferi doldurdu bile. Gerçi büyükşehirlerde yaşayan vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu Anadolu'yu kaplamış irili ufaklı kasaba ya da köy kökenli. Kimi anne babası kimi hısım akrabası için, öyle böyle senede en az bir kez Anadolu yollarını kat etmekteler. İlçelerin boş caddeleri 'dahili gurbetçi' arabaları ile tıka basa dolarken, sessiz köy meydanları, boş evler, kimsesiz bahçeler, geniş kırlar çoluk çocuk cıvıltıları ile şenlenmekte. Hasretler kavuşmakta, Anadolu ekstra bir 'bayram' yaşamaktadır. Kimi nine bilmem kaç yaşına gelmiş torununu ilk kez görüp bağrına basarken, kimi baba kendi gibi kırlaşmış saçlara sahip olmuş oğlunu kucaklayıp 'bu ne hal evlat' demekten kendini alamaz.. Bahçeyi, bostanı, kırı, bayırı, tarlayı, yolu hemen her tarafı bir renk cümbüşü kaplar. Anadolu yazları gerçekten 'dolar'. ... Anadolu tatillerinin, yaz kaçamaklarının biraz daha yaygınlaştırılması, zenginleştirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekli. Bir kere, kesinlikle 'tatil fonu' oluşturulmalı, çalışan her ferdin bu fon adı altında oluşturulacak hesabına işveren ve devlet para yatırmalıdır. Önceleri 'zoraki' olacak bu kültür zihinlere yerleşinceye kadar uygulanmalı ve zaman içerisinde uygun altyapılı kredi bankalarına çevrilmeli ve 'iç turizm' alanında güçlü bir finans kaynağı üretilmelidir. Üretilen bu kaynak teşviklerle maksadına uygun olarak tükettirilmelidir. Keza, eğitim amaçlı gezi, kamp ve benzeri programlar yaygınlaştırılmalıdır. Bu amaçlı yurt dışı programları sübvanse edilmeli, global kültüre haiz nesillerin yetiştirilmesine çalışılmalıdır. Bu konularda her türlü kılavuzluk hizmeti verecek, bilgi, belge ve eleman dolu turizm şirketlerimiz, tur operatörlerimiz ne güne duruyor. Sadece dışardan gelen turistlere, hac veya umreye giden vatandaşlarımıza birtakım hizmet satışları ile bu iş bitmez. Herkes, elinden geleni aklı ve imkânları elverdiği kadarı ile seferber etmelidir. Her geçen seneyi bir öncekinin kopyası olmaktan kurtarmak için başka çare yok... -------------------- Şimdi 'yayla' zamanı Türkiye, yayla kültürü yaygın, alanı geniş ve ürünü çok çeşitli bir ülke. Bu yüzden böyle bir vatana sahip olmak büyük kazanç. Güneyde Toros, kuzeyde Karadeniz dağları boylu boyunca uzanır ülkenin iki yakasında. Doğu ve Güneydoğu da zengindir dağ bakımından. İklim çeşitliliği dağlarımızın büyük bölümünde bol ağaçlı verimli ormanlık alanlar oluştururken birtakım dağlar da yalçın kayalıklar, kel tepeciklerle doludur. İç Anadolu bölgemiz biraz fakirdir ağaç bakımından ama buralarda da çok geniş, verimli ovalar bulunur. Anadolumuz'un Batısında Çukurova, Güneydoğu bölgesinde de Fırat'ın suları ile bereketlenmiş Harran Ovası her türlü gıdayı taşır sofralarımıza. Keza, İç Anadolu'nun simgesi durumundaki Konya Ovası Aksaray istikametinde uçsuz bucaksız 'çöl' görüntüsü verirken, Isparta'nın dünyaya nam salmış gül bahçeleri 'enfes' kokuları ile doldurur bütün Anadolu havzasını... Daha saymakla bitiremeyeceğimiz nice güzellikler; doğasıyla, yabani hayvanlarıyla, şenlikleriyle yerli ve yabancı turistleri bekliyor... Oksijen deposu KARADENİZ Karadeniz ünlü yaylalarıyla her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Yaz aylarının sıcağından bunalanlar soluğu yaylaların serin ve bol oksijenli havasında alırken, şenliklerle de eğlenme imkanı buluyorlar. Bunlardan biri olan Uzungöl. 1.250 metre yüksekliği ve 500 bin m2'lik alanıyla ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunuyor. Alabalık ve sazan balığının yaşadığı gölde, konaklama tesisleri, yeme-içme yerleri bulunuyor. Yaz-kış açık restoranlarıyla her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Öte yandan kamp ve piknik alanlarıyla Trabzon'daki Sera Gölü, zengin bitki örtüsüyle Maçka-Şolma yaylası, alabalık avcılığı ve çim kayağına imkan sağlayan Maçka-Kiraz yaylası, yaz aylarından erimeyen karları ile Lapazan yaylası, bol oksijeni ile akciğer tedavisi görmüş hastaların tatil mekanı olan Karadağ yaylası, yabani havyan ve şenlikleriyle Hıdırnebi ve Kuruçam yaylaları, doğa yürüyüşleri ile Çatma Obası Karadeniz'in diğer önemli doğa harikaları...