Ulaşımda yeni hedefler

A -
A +

Hükümetin ulaşım alanındaki çalışmaları yoğun şekilde sürüyor. Geçen hafta Marmaray ulaşım sisteminin denizaltında tünel açma işine start verildi. İnsana 'açılışını görmeden ölmesek' dileğinde bulundurtacak çapta heyecan verici bu proje. Türkiye'ye ilerleme yolunda büyük mesafeler kazandıracak. Bununla kalınmayacak; hızlı tren Anadolu topraklarına erişimi ses hızına kavuşturacak. Fır hattımız uçakların iz düşümlerinin muhteşem dans gösterileri ile şenlenecek. Karayollarımız duble kullanım imkanı ile insanlarımızı korkusuz ve endişesiz serüvenlere taşıyacak. Bunları gerçekleştirecek yegane unsur istikrar ve kararlı tavırlardır. Siyasal iktidarımız geçen dönem vatandaşına verdiği sözlerin arkasında 'dimdik' durmuş, 'elinden geldiği' kadar hizmet anlayışından sapmamıştır. İcraatlar için yasal zeminler hazırlanmalı Ancak her şey görüldüğü kadar kolay olmamaktadır; bir kere yasal yapı icraatçıların manevra yeteneğini frenletmektedir. Yapılan her hamle, planlanan her teşebbüs 'korkunç bürokrasi'nin arkadan asılması ile ilerlemeyi patinaja dönüştürmektedir. Örneğin halen zarar eden TCDD'nin zararını önleyecek, hatta kısa sürede kâr etmesine yol açacak projeler yapılamamaktadır. Çünkü yasal engeller vardır. Bu engellerden en önemlisi çağdaş kalkınmanın, modern yapılanmanın itici modeli yap-işlet-devret sistemini TCDD'nin uygulayamamasıdır. Ancak bu engel aşılmak üzeredir. İlgili yasa teklifi Meclis gündemindedir. Hava ulaşımında da benzer bir uyumsuzluk bulunmaktadır: Bilindiği gibi Türk Hava Yolları (THY) organik sistemleri itibarı ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, dolayısı ile Ulaştırma Bakanlığı şemsiyesi altındadır. Oysa aynı kurum mali ve idari yapısı ile Başbakanlık Özelleştirme İdaresi'ne, dolayısı ile Maliye Bakanlığı bünyesine mensuptur. 1990 yılından beri 'özelleştirme' kapsamına alınan THY'nin yüzda 51 hisseleri halka arz yoluyla özelleştirilmişken yüzde 49'u TC Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın elinde bulunmaktadır. Yıllardır zarar ettiği bilinen THY son 3 senedir kâr açıklamaktadır. Havayolunda kalıcı şirketler şekilleniyor Milli bayrak taşıyıcımız THY'nin bu şahane hacmi özel havayolu şirketlerimizi biraz ürkütmektedir. Zira, iç hatlarda liderlik konumunu işletmecilik hedeflerinin ilk sıralarına yerleştiren THY son dönemlerdeki fiyat ve uçuş noktası planlamaları ile özel havayollarının amansız rakibi olmuştur. Havacılık alanında 'kalıcı' firmalar yavaş yavaş şekillenmektedir. Halen onlarca şirket uçuş sertifikası almışken ne yazık ki bu rakam 'birkaç' sayıya düşecektir. THY dışındaki firmalar birbirleri ile kıyasıya bir rekabette maliyeti düşürebilme adına akla gelen her imkanı kullanacaklardır. Bunlardan ilki ikram malzemelerinin kısıtlanması ve hatta talep eden yolcuya zenginleştirilmiş ekstra menü satışı ile kâr sağlamaktır. Oysa THY bu konuda da oldukça rahat hatta cömerttir. THY Ulaştırma Bakanlığı'na bağlanmalı Havacılığımızın, gelişme ve ilerlemede dünya standartlarını fersah fersah aşan coşkusu kesintiye uğratılmamalıdır. THY'nin statüsü Ulaştırma Bakanlığı'nın sektörel planlamasını zaafiyete düşürmektedir. Bu zaafiyetin sona ermesi için THY'nin mevcut hedef ve kapasitesi ile Ulaştırma Bakanlığına bağlanması gerekmektedir THY'nin Ulaştırma Bakanlığı bünyesine alınması slot planlaması ve permi haklarının kullanılmasında adaleti, bağlantılı olarak da yeni yatırımcıların cesaret ve ilgisini artıracaktır. Bu bağlanma olursa sistemin uzmanı ve tavizsiz uygulayıcısı sayın Binali Yıldırım'ın, keza kabine faaliyetlerinin dinamizm membaı sayın Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın hava ulaşımında ifade ettikleri hedeflere ülkemiz daha kısa sürede ulaşabilecektir. > SMART Projesi start aldı Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türk hava sahasının tek merkezden kontrolünü öngören Merkezi Hava Trafik Kontrol Kompleksi'nin (SMART) temelini attı. Esenboğa yolu Çubuk İlçesi sınırlarındaki dev tesislerin açılışına havacılık sektörünün önde gelen idarecileri ve Çubuklu vatandaşlar büyük ilgi gösterdiler. Yıldırım Türk sivil havacılığının çok önemli bir projesi olan SMART'ın başlangıcını yaptıklarını, projenin yenilenen elektronik cihazlarla Türk hava sahasındaki tüm noktaların taranmasını ve havadaki trafiğin sürekli izlendiği sistemin kurulmasını öngördüğünü kaydetti. Daha etkili denetim Eski sistemin 1989'da hizmete girdiğini, teknolojik gelişmelerin yenilenmeyi de zorunlu kıldığını anlatan Yıldırım, geçen 3 yılda Türkiye'de hava trafiğinde yüzde 100'ün üzerinde artış görüldüğünü vurguladı. Yoğunlaşan hava trafiğini daha emniyetli yönetmek, meydanları ve hava sahasını daha verimli kullanabilmek için böyle bir projeye ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Yıldırım, projeyle havaalanlarına uçakların daha sık aralıklarla ve daha yakın mesafelerle iniş kalkış yapabileceklerini, hava sahasının daha etkin denetleneceğini belirtti. Projenin merkezinin Ankara olacağını, İstanbul, İzmir, Dalaman ve KKTC Ercan havaalanlarında yardımcı ünitelerinin bulunacağını ifade eden Yıldırım, "Böylece hem Türkiye, hem de KKTC olmak üzere, semalarımızı yüzde 100 kontrol altına almış olacağız. Dünyanın en modern seyrüsefer hava trafik kontrol sistemini Türkiye'ye kazandırmış olacağız" diye konuştu. SMART Projesi kapsamında radarların da yenileneceğini dile getiren Yıldırım, "Semalarımız, adeta izinsiz kuş uçmayacak hale gelecek" dedi. İçtaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen ise projenin 3.5 yılda tamamlanmasının öngörüldüğünü fakat kendilerinin 2.5 yılda işi tamamlayacaklarını kaydetti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.