Ya yatırım yapın, ya iptal edin

A -
A +

TCDD Genel Müdürlüğü geçen hafta, Türk demir yolunun ülkemizde 150. yıldönümü münasebeti ile Ankara ve İstanbul'da geniş katılımlı uluslararası boyutta bir sempozyum düzenledi. Türkiye'de ilk kez ve üç üniversite rektörünün ilgi ve himayesi ile yürütülen bu bilimsel etkinlik demir yollarımızın mevcut durumu, potansiyel ve projeler bazında ele alınarak derinlemesine incelendi. Yerli yabancı, alanında uzman kurum ve kuruluş temsilcilerinin onlarca tebliğ sunduğu sempozyumda ortaya çıkan en belirgin unsur, ulaşım konusunda daha yapılacak çok işin olduğunun anlaşılması idi. Sempozyum katılımcıları Marmaray projesinde yürütülen çalışmalar, Ankara-İstanbul arasında yapımı devam eden Hızlı Tren hattındaki son durum ve gelecekte neler nasıl yapılacak; bu soruların cevabını buldular. TCDD Genel Müdürlüğü sempozyumun ardından demiryolculara İstanbul Boğazı'nda yemekli bir gemi turu düzenledi. Tur esnasında Genel Müdür Süleyman Karaman'ı Kaptan köşküne davet ederek ülkemizde demir yollarının mevcut durumunu.problemlerini ve geleceğini uzun uzun konuştuk. TCDD'nin ekonomik değeri 100 milyar dolar Karaman açıklamasına dünyada demir yolu işletmeciliğinden Almanya dışında kâr eden ülkenin bulunmadığını belirterek başladı. Karaman bu işletmecilikten en fazla zarar eden ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu söyledi. Hükümetin 2003 yılından itibaren ulaşım alanındaki kapsamlı yatırımları ve bunların bir an evvel bitirilmesindeki kararlı tutumunun kendilerine cesaret verdiğini belirten Karaman, mevcut hatların iyileştirilmesi ve hızlı tren programlarının hayata geçirilmesi için gece gündüz demeden çalıştıklarını bildirdi. TCDD'nin halihazırdaki ekonomik değerinin 100 milyar dolar olduğunu, zarar eden bu kurumun 15 milyar dolarlık ek bir yatırımla zarar etmekten kurtulabileceğini anlatan Karaman, 'Bizim şu an 4 ana hedefimiz var. Bunlar: 1-Hızlı tren: Bu projemizin ilk etapları Ankara-İstanbul, Ankara-Konya... Ankara-İstanbul hattı Eskişehir'e ulaşmak üzere ve yapım hızla sürüyor. 2-Mevcut yolların iyileştirilmesi: Yolların ilk yapıldığı yıllarda 125 kilometre/saat, ortalama 90 km/s olan trenlerimizin hızı yollardaki deformasyon ve eskime yüzünden ortalama 50 km/s'te düşmüş durumdadır. 3-Demir yolu kanunun çıkartılması: Bu çok önemlidir. Şu andaki kanunlar demir yollarının işletilmesinde önemli olumsuzluklara yol açmaktadır. Bu kanun üzerinde 2 buçuk senedir çalışılıyor. Şu anda Meclis gündemindedir. Bu kanunun çıkması ile demir yolları 'altyapı' ve 'işletmecilik' adı altında iki kola ayrılabilecektir. Bu Avrupa Birliği normudur aynı zamanda. O yüzden yasanın bir an evvel çıkartılması ve yeniden yapılanmanın sağlanması gerekir. 4-Demir yollarını özel işletmelere açmak. Bu hedeflere Türkiye'nin en kısa sürede ulaşması gerekmektedir. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman hızlı tren projelerini zarar eden sistemin dışında tutmak gerektiğini, hızlı tren yatırımlarının 10 senelik bir işletme süresinde amorti edileceğini daha sonra ise kâr sağlanacağını kaydetti Düzenledikleri sempozyumla bilimsel destek ve donanımlı insan kaynakları oluşturmak yolunda önemli sonuçların ortaya çıkacağını umduğunu da ifade eden Karaman 'bu atılımlarla çağdaş bir altyapıya sahip olmaya hazırlanan Türkiye küreselleşen dünya koşulları içinde daha da güçlü hale gelecektir' dedi. > Pireyi 'DEVE' yapmak Yani olay tabiatı ile komik tabii ki... THY'nin teknik çalışanları, THY'deki görev süresini tamamlayıp İngilizlere iade edilen RJ100-70 model 5 uçaktan sonuncusunun THY hangarını terk etmesini 'bahane' ederek deve etli bir ziyafet tertiplemişler. Ziyafeti de mesai saatlerini aksatmasın diye iş yerlerinde yapmışlar. İnsanoğlu tür olarak etobur. Bu türdeşliğin milleti, milliyeti, yeri, zamanı olur mu, olmaz. Etobur insanoğlu et yiyebilmek için anlayış ve inancına uygun hayvanı, usulünce keser, pişirir yer. Afiyet ola... Ammaaa, yer havaalanı olursa, yani yeni 'kabul' trendine göre 'ulussal alan' niteliğinde olursa o zaman iş değişir demek ki... Eti, etin ortaya geliş nedenini, ne eti olduğunu, getireni ve getirtenleri öyle bir ifşa edeceksin ki cümle aleme ibret ola... Olayın 'ulussal' ehemmiyetine binaen saklanır gizlenir tarafını bırakmayacaksın. Bir an için de olsa , 'Yahu bu biraz kabaca kaçmış DEVE şakası. Elalem duyarsa bize güler. Aman gürültüsüzce halledelim de hesabını kitabını kendi aramızda hallederiz' diyemeyeceksin. Ne kadar da alınganız, basit bir 'densizliği' milli olay haline getirebildik tereddüt etmeden. Sonuç ne oldu bakalım: Biz bu komediye vakıf olan 'yabancı' birinin yanında iken o yabancı 'Ha ha haa. Şu Türklere bakın, apronda deve kesmişler' diye kahkaha atsa biz ne diyeceğiz, 'Hey mösyö. Biz senin bildiğin o Türklerden değiliz' mi diyeceğiz. O zaman sor sa ki 'ya hangi Türklerdensiniz' ne cevap vereceğiz. Mesele Türkiye sınırlarında kalsa idi problem değil, yapılan olaya karşı yapılanlar yerinde idi. Bazı olayları biraz 'ülkesel' boyutunu da düşünerek ele alsak nasıl olurdu acaba... Madalyonun öbür tarafına bakınca; TCDD uluslar arası bir organizasyon yapmış. Üç üniversite Ankara ve İstanbul'da salonlar dolusu yerli yabancı katılımcıya günboyu süren etkinliklerle raylı sistemlerin dünü, bu günü ve geleceğini anlatıyor. Marmaray, hafif metro sistemleri, İstanbul'un yakın gelecekteki ulaşım durumu, raylı sistemler ve geleceği, hızlı tren sistemine sahip dünyadaki 8. ülke oluşumuz, Marmaray güzergahındaki kazılar sonucu ortaya çıkan muhteşem miras, daha neler neler... Burada anlatılanlar 'DEVE' kadar kabul göremedi maalesef.. Keşke iki vakıanın gazete sayfalarındaki yerlerini değiştirebilseydik.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.