Ahmet, fırtına gibi esti

A -
A +

Ahmet, Pytlasinkski'ye cevap verdi. Cevabında, "Pytlasinkski merak etmesin. Treni kaçırmayacak. Onu yirmibir dakikadan çok önce trene göndereceğim. Arkasına bakmaktan korkarak Rusya'ya dönecek." dedi. Ahmet, aslında bu şekilde büyüklük kokan sözler söylemek istemiyordu. Onun tabiatına tersdi. Ama kibirlenene karşı aynen mukabele etmek gerekliydi. Özellikle de Ruslara karşı. Bu tartışmaların sürdüğü sırada, ustası Hergeleci İbrahim'den bir mektup geldi. Ustası mektupta, İstanbul gazetelerinde çıkan haberlerden bahsederek, Ahmet'ten kavgasız-gürültüsüz güreş yapmasını istiyordu. Ahmet, ustasından gelen mektuba çok üzüldü. Kara Ahmet, 27 Ocak tarihinde, İkdam gazetesine gönderdiği mektupta, yaptığı güreşleri anlatarak sözlerini söyle bitirdi: "Avrupa gazetelerinin iftiralarına uğruyoruz. Hiç olmazsa siz doğruları yazın. Kuru, sahte övücü sözler istemiyoruz. Baki selam ve hürmetler. Selamlarımı, İzmit, Ankara, İstanbul ve memleketimizin dört bir yanından bana mektup gönderenlere iletin. Onlara, selam ve muhabbetlerimi arz ederim. Pehlivan Ahmet. 6. Rue. Geoffroy-Marie karşısındaki kahvehane. Paris." Rus güreşçinin, yirmibir dakikam var sözleri, Ahmet'i gayrete getirdi. Kendisini çok seven eski güreşçi Plazza'nın jimnastik salonunda onunla ve yine Fransız güreşçilerinden eski kurt L. Cadet ile durmadan çalıştı. Bu iki eski ustadan Grekoromen güreşinin inceliklerini kapmak ve Benoit'i hatırlamamak için uğraştı. 29 Ocak akşamı Kara Ahmet ile Rus güreşçi Pytlasinkski üçüncü defa Folies Bergere tiyatrosunda karşı karşıya geldiler. Güreşin yapıldığı tiyatroda, ayakta duracak yer bile kalmamıştı. Tiyatronun önündeki sokak ve meydanlarda biriken güreşseverler, içerdekilerden kat kat fazlaydı. Hepsi merakla güreşin neticesini bekliyorlardı. İstanbul'da yayınlanan Sabah gazetesinin Paris muhabiri de güreşi seyredenler arasındaydı. Rus, trene yetişmek için güreşi yirmibir dakika içinde bitereceğim demiş, Ahmet ise merak etme seni zamanından önce trene yetiştireceğim, diye cevap vermişti. Ahmet, güreşe büyük bir hızla girdi. Hesabı kısa kesmek ve Pytlasinkski'yi bir an önce trene yetiştirmek, yolculuğuna mani olmamak istiyor gibiydi. Rus güreşçi de Grekoromen bilgisi ve ustalığına güvenerek Ahmet'in açığını kolluyor, ilk güreşteki gibi Ahmet'i kendi oyunuyla yenmek istiyordu. Ahmet, Parislilerin son güreşlerinde duymadığı narasını, "Hayda bre Pytlasinkski" patlattı. Ahmet'in narasını özleyen Parisliler, alkış tuttu. Kara Ahmet, narayla birlikte, elenseyi patlattı. Rus güreşçi, daha ilkinin tesirinden kurtulmadan ikincisi geldi. Rus, güreşçi, şahi topu gibi patlayan iki elenseye rağmen ayakta kalmayı başarmıştı. Bununla da kalmayıp karşı hücuma geçti. Kafakol almak istedi. Ahmet, eğilip sol koluyla rakibinin başını kavramak isteyen sol kolunu yukarı itti, sağ koluyla belini yakalayarak Rus güreşçinin arkasına geçti. Ve böylelikle arkadan bel çaprazı oyununu aldı. Rus güreşçinin ayaklarını yerden kesti. Pytlasinkski, kurtulmak için çırpınıyordu ama faydasızdı. Ahmet'in demir mengeneden daha sağlam gözüken kollarından kurtulmak imkansızdı. Kara Ahmet, rakibini iyice kaldırdı, ayaklarını sağlam şekilde yere basarak açtı. > DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.