Ahmet gözden kaybolmuştu

A -
A +

Tabyalar arasında dolaşırken sık sık, nöbetçi askerler, "Hilal" diye sesleniyor, Osman Paşa, "Gül" diye cevap veriyor... Sabahın şafak vakti, Osman Paşa'yı gören askerler, maddi-manevi toparlanıyor, güç-kuvvet kazanıyorlardı. Osman Paşa, Kuzeybatı'daki tabyaya geldiğinde, ince, erkekleşme sevdasında, bir ses "Hilal" diye bağırdı. Osman Paşa, "Gül" diye karşılık verdi. Hilal diye naralanan, yiğitleşme, benim deme gayretindeki bir sesti.. Merak eden Paşa, sesin geldiği yere baktı. Gözlerine inanamadı. Sabahın bu vaktinde, görmeyi en son düşündüğü kişiydi ona 'Hilal' diye bağıran. -Ahmet, evladım. Hayır olsun, bu saatte, burada ne işin var? Paşa'yı farkeden sesin sahibi, hazırol vaziyetine geçti... Bu, Kırk Kanatlı Reisi Ahmet'ti, cevabı da duruşu gibi hazıroldu: -Paşam, sizi buraya getiren kuvvet, beni de getirdi. Osman Paşa, çarpıldı...sekiz yaşındaki Ahmet'in cevabıyla, Rus kurşunuyla vurulmuş gibi sarsıldı, titredi. Bu cevap, sekiz yaşındaki bir çocuğun cevabı değildi. Bu, binlerce yılda oluşan milli şuurdan doğan bir cevaptı. Osman Paşa, Ahmet'in başını okşadı: -Cevabınla, pehlivanlığa iyi bir namzet olduğunu gösterdin. Anlaşıldı sen de Kırk Kanatlı Ekibinin çalışmalarını teftişdesin... Gel evladım, teftişimizi birlikte yapalım. Osman Paşa, Ahmet ile bir tabyadan diğerine giden siperde yola koyuldular. İşte olanlar bu anda oldu, duyanlar Kıyamet kopuyor zannetti. Ateş topları yağmağa başladı. Osman Paşa, bir anda yaralı bir aslan kesildi: -Tamam, başladılar işte. Beklediğimiz an geldi. Osman Paşa, Ahmet'i omuzlarından yakaladı, gözlerine baktı, Ahmet, o gözlerde nice bir şimşeğin çaktığını gördü: -Evladım. Davran. Gözü açıp kapayınca karargahta ol. Yaver amcanı bul. Paşa Babam, "Kararlaştırılan savunma planı gecikmeksizin uygulanacak. Beni de hemen Ömer Tabya'da bulsun." dedi diye söyle. Haydi fırla. "Emredersin" Paşam diyen Ahmet, fırlamış, fırlamakla birlikte gözden kaybolmuştu. HHH 20 Temmuz'daki Birinci Plevne Savaşı'nda Osman Paşa, Türk askeri gerçeğiyle tanışan Ruslar, 30 Temmuz'da bir şafak vaktinde tekrar saldırdılar. Bu sefer, iyi hazırlanmışlardı, zaferden emindiler. Emindiler çünkü, Rusların 50 bin asker ve 184 topuna karşılık, Osman Paşa'nın yalnızca 23 bin askeri ve 58 topu vardı. Ruslar, bu kuvvetlere ve hazırlıklarına güveniyorlardı. Gerçek diye bunu biliyorlardı. Ama bilemedikleri, Osman Paşa'nın son alperenlerden olduğu... Osman Paşa'nın askeri ve Plevne'deki akıncı torunlarının başlarında gerçek komutan ile asıllarını hatırladıkları... bir iken on kişiye bedel hale geldikleriydi. Sabahın şafağında, güneş doğarken başlayan İkinci Plevne Muharebesi, güneş batarken sona erdi. 100 Türk askeri, vatanını, dinini, milli değerlerini savunurken şehit düşmüş, kalanlar ise başta Osman Paşa olmak gazilik ünvanını her anlamıyla hak etmişti. 30 Temmuz 1877 Pazartesi günü Ruslar, 50 bin asker ve 184 topla Plevne'ye, zaferden emin olarak saldırdılar. Akşam olduğunda, Krüdner, 7 bin 305 ölü verdikten sonra bozulan ordusunu zorla toplayıp Plevne önlerinden çekilmişi. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.