Ahmet, Paşanın neşesiydi

A -
A +

Tuna Nehri mazlumların sesi olmuştu. Son yüzyılda, Avrupa karşısında başı eğik gezen Osmanlı'nın, Türk oğlunun, Osman Paşa'nın şahsında, Batı'ya direnişini, dur deyişini dile getiriyor... Tarihi zaferle dolu bir milletin... Osman Paşa'nın kazandığı zafer karşısındaki duygularını gönülden dile seslendiriyordu. * * * Osman Paşa'nın Üçüncü Plevne Zaferi, Rus Çar'ı çıldıracak hale getirmişti. Teknik üstünlükle, göğüs göğüse savaşla Osman Paşa ve askerlerini yenme ümidi kalmamıştı... Bekleyecekler... Plevne'yi tam bir çember içine alıp, gıda, ilaç ve cephane gelmesine önleyerek çökerteceklerdi. Çar, son mujikini, son Rus köylüsünü, Türk cephelerine sürmeye, harbi behemehal kazan?maya kararlı idi. Kış harbine hazırlanıyordu. Tuna'yı de?vamlı açık tutabilmek için buz kırma gemileri getirtti. Rus ordularına lojistik destek sağlamak için, Simniçe'ye kadar demiryolu döşediler. Osmanlı Padişahı Abdühhamid Han ise Yıldız'daki telgraf merkezinin başında geceliyordu. İngiliz basını, Rusların canını sıkacak şekilde yön değiştirmişti. Çar, İngilizce bilirdi, bir büyük tirajlı Londra gazetesinin şu satırlarını teessürle okudu: "Rusya, Hıristiyan halkın acısını küstahça olduğu derecede riya?kârca bahane ederek, Türk imparatorluğuna yarım milyon asker soktu. Bunlar, Türk topraklarında ne yaptılar? Üç defa Plevne'de dayak yediler. Başka ne yaptılar? Türkleri katliâm ettiler, ırz?larına geçtiler, Türk şehirlerini yakıp yıktılar, yağma ettiler. Bu rezaletler, Çar'ın, kardeşi başkumandan Grandük'ün ve Roman?ya prensinin hemen gözleri önünde cereyan etti. Kutsal olduğu?nu iddia ettiği bu harpte Rusya'nın gayesi, Türkler'in Hıristi?yan vatandaşlarına zulmetmelerine engel olmak olsaydı, Rusya bu işe önce Polonya'da kendi askerlerinden başlıyabilirdi. Çünkü, Polonya'nın en büyük kısmı bir asra yakın zamandan beri Rusya imparatorluğuna ait ve Ruslar, kendileri gibi Slav olmalarına rağmen, Hıristiyan Polonyalılara çok ağır zulüm yapıyorlar." Çar, Plevne önlerinde çaresiz kıvranırken, Kara Ahmet, fırsat buldukça, kendinden yaşça ve kiloca çok fazla çocuklarla güreş yapıyor, başta Osman Paşa olmak üzere subaylar ve erler neşe içinde bu güreşleri seyrediyorlardı. Osman Paşa, ne zaman canı sıkılsa, bir şeyleri unutmak istese, Ahmet denilen çareye sarılırdı. Kara Ahmet'e, "Bre Pelvan Ahmet, şöyle bir güreş tutun da neşemiz yerine gelsin, şu savaşın dağdasını unutalım, biraz rahatlayalım" derdi. Ahmet de severek, karşımda kim var düşünmeyerek kocaman askerlerle kıran kırana güreş tutardı. Çar, kı?şı, çok kayıp vermiş Rus ordusunu dinlendirmekle geçirilip ba?harda, büyük taarruza geçilmesini istiyen generallerine aldırmadı. Harbi duraklatmanın vehâmetinden bahseden diplomatlarını dinledi. Kış, bastırmadan behemehal Osman Paşa'nın işi bitirilmeliydi. > Devamı var

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.