Ahmet'e ne teklif edilmişti

A -
A +

Hüsmen ağa geldi, doru tayın yularını Ahmet'e verdi, alnından öperek tebrik etti: -Evladım, çok güzel güleşler çıkardın. Doru tay, sana ananın ak sütü gibi helal olsun. İnşallah, bu tayla nice güleşlere gider, oralarda birinci olursun. Koca Yusuf'tan sonra Deliormandan senin gibi bir güreşçi çıkmasından çok sevindim. Akşam, misafirim olursan sevinirim. Ahmet, Hüsmen ağanın elini öptü: -Ağam, size misafir olmak benim için şereftir. Yük olmayalım. Pelvan kısmı kolay doymaz, yağı da kolay temizlenmez. Hüsmen ağa güldü: -Endişelenme. Bizim hamanın tellakları güçlü kuvvetlidir, kuzularımız da beslidir. Hüsmen ağa, Ahmet'i yanına çekti, kulağına bir şeyler söyledi, Ahmet kızardı ve 'Çok teşekkür ederim ama mümkün değil ağam' dedi. Hüsmen ağa, Ahmet'e ne teklif etmiş, Ahmet niçin kabul etmemişti. * * * Hüsmen ağa, Ahmet'e nasıl ikramda bulunacağını şaşırıyordu. Deliorman'daki bütün güreşçileri yakından tanıyan cazgır, Hüsmen ağaya, "Kendine pehlivan istiyorsan, 18 yaşındaki bu delikanlıyı kaçırma. Üç tane Hüsrev pelvan yapar. İki üç yıl içinde başta fırtına gibi esecek. Koca Yusuf gibi namı bütün Osmanlı mülkünde söylenecek" demişti. Bu sebepten Hüsmen ağa, Ahmet'in gönlünü hoş etmek için koşturup duruyordu. Akşam yemeğinde pehlivanlardan yalnızca Ahmet vardı. Bir de Razgrad'ın ileri gelenleri misafiriydi. Ahmet, Hüsmen ağaya karşı mahcuptu. Bugün hem bir numaralı güreşçisini yenmiş, hem de Yakup ile güreşinden sonra, kimse duymadan yaptığı teklifini reddetmişti. Bu sebeple, Ahmet tedirgindi, huzursuzdu. Bu kadar ikramın ardından Hüsmen ağanın yeniden teklifte bulunacağından korkuyordu. Ve Ahmet'in korktuğu oldu. Sohbetin en koyulaştığı, muhabbete dönüştüğü andı... Koca Yusuf'un üç yıl önce Aliço'dan başpehlivanlığı nasıl aldığı konusuna geldiğinde... Sohbet dayanılır olmaktan çıkmıştı. Koca Yusuf'un, Aliço'dan Kırkpınar başpehlivanlığını alması, Deliormanlılar için, Osmanlı ordusunun Viyana'yı fethetmesiyle eş kıymetteydi... Avusturyalılar tarafından alındığında "Aldı düşman bizim nazlı Budin'i" diye ağıtlar yakılan Budin'in (Budapeşte'nin) geri alınması gibi bir güzellikti... Yusuf'un Kırkpınar başpehlivan olması Deliormanlılar için. İşte muhabbet, sohbet, bu konuya geldiğinde, bir Deliormanlı, kendisinden ne istenirse gözü kapalı verirdi.. Özellikle de güreş konusunda olursa. Akşamdan beri gözlerini bir an olsun Ahmet'ten ayırmayan Hüsmen ağa, Koca Yusuf, deyince Ahmet'in gözlerinden şimşekler çaktığını, kendinden geçtiğini görüyor, bunu görmekle Hüsmen ağa da kendinden geçiyordu. Hüsmen ağa, Ahmet'in bu anını kaçırmak istemedi: -Evladım Ahmet, güreşten hemen sonra yaptığım teklifi tam anlamadın herhalde. Güreşin heyecanıyla. Ahmet'i yüreği sancıdı, işte hiç istemediği an gelmişti, saygıdan kusur etmeden konuştu: -İyi anlamadım be Hüsmen ağam. Beni kendi pehlivanlığına layık gördüğün için çok çok teşekkür ederim. Ama niyetim buralarda kalmak değil. > DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.